0.1

3.5K 390 881
                                    

Üç gün önce

Baji

Duvara savurduğum cılız bedene alayla baktım. "Sikik piç seni."

Sırtı duvara çarpmış, yanağı da yumruğum yüzünden çürümüştü ama hâlâ gülüyordu orospu çocuğu. Ağzında biriken kanı suratıma tükürdü.

Dişlerimi sıkıp karın boşluğuna dizimle vurdum. "Seni geberteyim istiyorsun, değil mi?"

Kandan parlayan alt dudağını yalayıp yumruğu geçirdi. "Beni kızdırma, Baji."

Güçlü yumruğu yüzünden kirli zemine kıç üstü düşmüştüm. "Seni uyardım," diye bağırdım tekmesi karnıma inmeden hemen önce. "Kazutora'dan uzak duracaksın, Matsuno!"

Gür bir kahkaha attı. "Erkek arkadaşımdan uzak duracak değilim, piç kurusu."

Bacağını yakalayıp yere yapışmasını sağladım ve üstüne çıktığım gibi yumruğu geçirdim. "Ondan uzak dur!"

Yumruğumu yakalayıp sertçe sıkınca acıdan çığlık atacaktım neredeyse. Piç kurusunun elleri küçük ama çok güçlüydü.

"Kazutora önümüzdeki hafta mezun olacak," dedi hâlâ parmaklarımı ezerken. Nefretle parlıyordu gözleri. "Sonra da üniversite için Tokyo'dan ayrılacak." Kıravatımı kavrayıp sertçe çekti. "Son günlerimizi sikme, piçin artığı."

Tuvaletin kapısı gürültüyle açıldı ve "Amına koyayım ama be," diye bağıran Takemichi ile sinir kat sayım iyice coştu.

"Burada neler oluyor?" Kazutora, belimden yakalayıp Chifuyu piçinin üstünden kaldırdı. "Cidden yıldım."

Chifuyu, Kazutora'nın elini tutarak kalktı leş zeminden. "Bu piçin sende gözü var. Sabah sana sarıldığımı gördüğü için saldırdı, kuduruk yaratık."

Kazutora'nın altın rengi gözleri bıkkınlık doluydu. "Baji, gözüm arkada mezun olayım istiyorsun resmen."

Hırladım. "Bu piçin seni sevdiği falan yok. Beni çıldırtmak için sana yapışıyor."

Chifuyu, Kazutora'nın dövmesini öptü. "Sahiden de en yakın arkadaşına aşıksın galiba, yazık."

Bir tekme daha savuracaktım ki Kazutora ve Takemichi araya girdi. Chifuyu, sinsi sinsi gülerek üstünü düzeltti.

Kazutora, en yakın arkadaşım, orta okuldan beri nefret ettiğim piçle sevgiliydi. Geçen dönem, aniden çıkmaya başlamışlardı. Kazutora'yı milyonlarca defa falan daraltsam da o piçten ayrılmaya yanaşmamıştı. Üstelik, baş başayken ne bok yediklerini bile anlatmıyordu.

"Yine mi kavga ettiniz?"

Sinirli sesin sahibi, müdürümüzdü. Yani, Chifuyu piçinin babası. Chifuyu ile tek ortak noktası mavi gözleriydi.

Chifuyu, babasına sert bir bakış attı. "Baji, üstüme atladı. Kendimi savundum." Alaycı bir gülüşle büküldü dudakları. "Dilersen ceza ver ama o zaman da okulun ortalamasını sikerim."

Chifuyu Matsuno, okul birincisiydi. Sikik piç, derslerin çoğuna girmediği hâlde mükemmel notlar alıyordu. Kopya çektiğine emindim gerçi.

"Düzgün konuş benimle," diye bağırdı müdür ve sinirle titreyen ellerini ceplerine koydu. "Keisuke ile kavga etmenden bıktım artık. İki yıldır birbirinizi tekmeleyip duruyorsunuz. Çocuk musunuz lan?"

Bana neden ilk adımla seslenmişti ki şimdi? Amaç neydi ki?

Keskin bakışları bana çevrildi. "Anneni üzmekten zevk mi alıyorsun? Kadın sürekli senin yüzünden endişeleniyor."

Sinirden kızardım. "Ailevi meselelerim sizi ilgilendirmez, Bay Matsuno."

Bir kıvılcım çaktı gözlerinde. "Öyle mi?" Cevap vermemi beklemeden boğazını temizledi. "Öğle arası bitmek üzere. Derse geç kalmayın!"

Bu piçin benimle derdi neydi ki?

Kazutora dürtünce yüzümü yıkayıp dağılan saçımı düzelttim. Chifuyu piçinden de babasından da nefret ediyordum. Bir an önce mezun olmak ve ikisinden de sonsuza dek kurtulmak istiyordum.

"Bak," dedi Takemichi ve Chifuyu gidince. "Onunla iyi anlaş demiyorum ama çocuğu hırpalamayı kes. Onunla çıkmaya başladıktan sonra daha fazla sataşmaya başladın."

Chifuyu piçi yüzünden zonklayan elimi ovaladım. "Amın feryadı, ülkede erkek kıtlığı mı var? Neden onunlasın ki? Cidden kafanı sikeyim."

"Onu tanımıyorsun," dedi belki de milyonuncu defa. "Orta okuldan beri amaçsızca kapışıyorsunuz. Onu gerçekten tanısaydın arkadaş olabilirdiniz."

Zil çalınca tuvaletten çıktık. "Onu tanımak falan istemiyorum. Keşke ölse de kurtulsam."

Alnına şaplak attı. "Onu seviyorum. Muhtemelen yakın zamanda ayrılacağız ama onu cidden seviyorum."

Sınıfımın önüne gelmiştik. Dediklerini kavrayınca kıkırdadım. "Lütfen, bunu görmek istiyorum."

Gözlerini kıstı. "Bazen en yakın arkadaşım değil de düşmanım gibi davranıyorsun."

Cevap vermemi beklemeden gitmişti bile. Kazutora, bazen fazla dramatikleşiyordu. Üniversitede çok daha sevilesi birileriyle tanışınca aklı başına gelirdi illa.

Sırama oturup bedenimi saran ağrılardan kurtulmak için ağrı kesici yuttum. Sağlam vurmuştu şerefsiz.

Chifuyu piçi her zamanki gibi uyuyordu. Yüksek notlar aldığı ve de müdürün oğlu olduğu için okulun ağası gibi takılıyordu. Arkadaşları da ondan yüz bulup her türlü şımarıklığı yapıyordu.

Siktir, son sınıfta tamamen yalnız olacaktım. Neredeyse tüm arkadaşlarım mezun olup üniversiteye başlayacaktı. Orta birde sınıfta kaldığım için yine ve yeniden kendime sövdüm ve dersi dinliyor gibi yaptım.

Son senem, gerçek bir hayatta kalma savaşına dönüşecekti.

geçiçi olarak kazufuyu da koydum çünkü neden olmasın
tabii, sadece bu yüzden kanlı bıçaklı değiller ,d











stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin