1.8

3.1K 352 692
                                    

*önceki bölümü atlamayın*

tw : ufak çaplı cinsel gerilim ,d

Chifuyu

Hastaneden çıkmış, bi' nebze de olsa huzura kavuşmak adına sahile inmiştim. Asla kapanmayan ruhsal yaralarıma yenileri eklenmiş, ağlamamak için dudaklarımı kanatıyordum.

Tanrım, ciddi ciddi bıkmıştım siktiğimin hayatından. On yedi yaşındaki birine göre, fazla ağırdı yüklerim. Ah, kendimi bildim bileli aynıydı durum aslında. Acıların çocuğuydum resmen amına koyayım.

Zonklayan eklemlerimi kremleyip bir sigara daha yakmış, dalgalı denizi izliyordum. Denize atlamak, boğulana dek yüzmek en yüce dileğimdi ama yapamazdım. Piç kurusu babamın ölümünü görene dek gebermemeye yeminliydim.

Ateşler içinde yatarken aldığım ayrılık mesajını açıp alt dudağımı iyice kanattım.

hanemiya :
araya mesafe girdikten sonra zorlamanın anlamı yok. güzel zaman geçirdik ve güzel kalalım. arkadaşlığın benim için çok değerli ve bunu kaybetmek istemiyorum.

Hayır, telefonumu kırmayacaktım. Buna değmezdi. Oturup ağlamama da öyle. Onu aşacaktım. Hiç kimse beni yerle bir edemezdi. Kazutora bile.

Onu on iki yaşından beri seviyordum. Aşmayı denemiş ve her seferinde ona daha fazla yenilmiştim. Onu sevdiğim için başıma gelmeyen kalmamıştı ama yine de bunu ona yansıtmamıştım hiç. Beni yıllarca süründürmüş, arkadaş ayağı çekmiş ve hiç beklemediğim bir anda da bana çıkma teklifi etmişti. İlişkimiz tuhaf ve anlamsızdı ama yine de onunla olabildiğim sürece umursamamıştım hiç.

Ah, Kazutora'yı her şeyden daha çok sevmiştim. Onu sevmeyi bile sevmiş, en ufacık ilgi kırıntısı karşısında bile ona daha fazla kapılmıştım.

Telefonum çalınca düşüncelerimden sıyrılıp acı çekmeye ara verdim. Baji sapığı arıyordu.

"Bir sorun mu var?" diye sordum açar açmaz ve küçülen sigaramdan büyük bir nefes çektim.

"İşin uzun sürmeyecekti hani? Sana güvenip plan yapmamıştım."

Eve gidesim yoktu hiç. "Sahilde oturuyorum."

"Geliyorum," dedi ve bana itiraz payı bırakmadan yüzüme kapattı.

Daha öncesinde de elde edemediği için kudurup beni dövmeye çalışan piçlerle uğraşmıştım ama Baji? Beni gerçekten arzulaması öylesine saçmaydı ki. Üstelik, bunu ağzından kaçırmıştı!

Onunla yüzleşemezdim. Beni yeniden sürtüklükle suçlar, onu tahrik etmek için götümü yırttığımla ilgili iftiralar atardı. Zaten onun yüzünden adım orospuya çıkmışken dahasıyla uğraşamazdım.

Yanıma oturunca tepkisizliğimi sürdürdüm. Onu yumruklayıp penisini kesmeliydim ama hâlâ bitkindim. Biraz daha toparlandıktan sonra, bi' bahane bulup onu güzelce mahvedecektim.

Kalkan sikinin acısını benden çıkarmıştı sapık puşt.

Kulaklığımın tekini kendi kulağına takıp bir sigara yakarken sessizdi. Eh, düzgün durduğu sürece ona katlanabilirdim.

Geceki hali, yine ve yeniden zihnimde belirdi. Beni kendine bastırırken öylesine aciz ve de kendinden geçmişti ki, neye uğradığımı şaşırmıştım. Kızarık yanakları ve nemli gözleri, ayrı bi' muammaydı zaten.

Baji, benim neyimi beğenebilirdi ki?

Birkaç kızla takıldığını biliyordum ama erkeklerle hiçbir temasını duymamıştım açıkçası. Ona sürekli sataşsam da, hetero olduğunu sanmıştım tüm bu zaman boyunca.

Beni ezen güçlü bedeni, hâlâ sinirlerimi bozuyordu. Onun gibi iri heriflerden nefret ediyordum.

Telefonum yeniden çalınca içimi çektim. Takemichi arıyordu bu defa. Telefonum kapalıyken de çokça aramıştı zaten. Konuşmak için fazla yorgundum.

chifuyu :
hasta ve mutsuzum.
yarın buluşup konuşalım, olur mu?

Aramayı kesip mesaj attı.

takemichi :
hay sikeyim böyle işi.
görüşürüz, fuyu...

Takemichi en iyi arkadaşımdı ama ona bile tamamen açamıyordum kendimi. Kendimi en çok açtığım kişi Kazutora şerefsiziydi ama onu düşünmeyecektim.

"Üşütmeden kalkalım," dedi Baji. "Rüzgâr şiddetlendi."

"Gidebilirsin." Daha sert bir şarkı açtım. "Eve gitmek istemiyorum şu anda."

Koluma yapıştı. "En azından kapalı bir yere gidelim."

Geceki yoğun temasına dair detaylar kafamda yeniden dönmeye başlayınca dişlerimi sıktım. "Dokunma bana, Baji! Sürtüklüğüm sana da bulaşır yoksa."

Teması sertleşti ve yüzüme eğildi. Acı doluydu gözleri. "Sürtük falan değilsin, Chifuyu."

Bakışlarının yoğunluğu yüzünden yutkunmuştum. Sikeyim ki fazla yakındık. Sigaraya rağmen, parfümünün kokusunu alabiliyordum.

Altta kalmamak adına göğsünden ittirmeye çalıştım onu ve kulaklığımı çıkardım. "Adımı çıkaran sendin."

Daha da sokuldu bana. Burunlarımız birbirine değiyordu. "Sen de benim adımı Kazutora'ya âşık diye çıkarmıştın."

Gerileme isteğimi bastırdım. "Değil misin ki?"

Kolumu bırakıp belimi kavradı ve gövdelerimiz aynı geceki gibi yapıştı. "Değilim."

Ilık nefesi, kokusu ve yoğun teması yüzünden iyiden iyiye gerilmiştim. Tanrım, Baji neden böyle davranıyordu ki? Beni yumrukladığı günleri şimdiden özlemiştim.

Başımı yana yatırıp hissizce gülümsemeye zorladım kendimi. "Öyle mi?"

Dudaklarıma kaydı bakışları. "Ö-öyle."

Siktir.

Bankın öbür ucuna kayıp kafamı çevirdim. Suratımın halini görmesini istemiyordum. "Bir sigara daha içeyim, eve gideriz."

Uzun bir sessizlikten sonra "Tamam," diye mırıldanmıştı.

Sikeyim, bu herifin sorunu neydi cidden?

okurlar : smut yaz

ben :

AKQNQNWG2KEHKEGWKEBEKRJEKDNSKDHSMJDKSNDMSBFSMNFMDMDDMMDMDJBSMSVDMSNDN














stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin