5.5

2.5K 283 284
                                    

tw : ağır depresiflik + cinsel düşünceler

Baji

Birkaç dakikalık baygınlığımın ardından, meleğimin nazik öpücükleriyle kendime gelmiştim ama iyi hislerin ruhumdan kaçışması uzun sürmemişti.

Geçmişteki piçliklerimin yüzüme vurulması, kendime karşı hissettiğim nefreti körükleyerek kahrolmaya itiyordu kalbimi. Chifuyu'nun şefkat ve anlayışından yoksun kalsaydım, kendimi öldürdüm. Ona yaşattığım rezilliklerin ağırlığına, sadece ve sadece onun sayesinde dayanabiliyordum.

Tanrı, resmen orta parmak sallıyordu kısacası.

Bir türlü odaklanamadığım derslerin ardından Chifuyu'nun tayfasıyla tıkınmak için hamburgerciye gelmiştik. Sohbeti takip edemiyor, kendimi gülümsemeye zorluyordum gerekli anlarda ve acımı gizliyordum çaresizce.

Chifuyu, ikide bir omzuma sarılıp beni gevşetmeyi denese de içimdeki ızdıraptan sıyrılamıyordum. Ne yaparsam yapayım bebeğim için yeterince iyi olamayacak, onu asla hak edemeyecektim.

Chifuyu, günahkâr kalbim için fazla mükemmeldi.

Fazla oyalanmadan onlarla vedalaşmış ve otobüse binerek yan yana oturmuştuk. Dolan gözlerimi umutsuzca kırpıştırıyor, geçmişi değiştirmenin bir yolunu diliyordum çaresizce. Ne vardı ki orta okulun ilk gününe dönerek her şeye en baştan başlayabilseydik?

Elimi sıktı. "İçine atmamalısın. Anlat bana, sevgilim."

Burnumu silip omzuna yaslandım. "Kendimi öldürmek istiyorum ama yapamayacağımı biliyorum. Keşke benden tiksinsen."

Başımın tepesini öptü. "Kei, geçmişi değiştiremeyiz. İçinde bulunduğumuz anı sikmeye gerek yok. Hele de Kazutora gibi bir piçin dedikleri yüzünden." Yanağını başıma yasladı. "Kendine zulmetmemelisin."

Tanrım, lütfen unutmamı sağla... değiştiremiyorum ama unutayım en azından... bu acıyı kaldıramıyorum...

Sigaraya rağmen, teninin kendine has güzel kokusunu soluyarak yatışabilmiştim az biraz. "Beni affetmeyi nasıl başardın?"

Elimi sıktı. "Birazdan ineceğiz. Yolda konuşuruz, olur mu?"

Omzundan kalkıp gözlerimi sildim ve otobüs durunca da inip yürümeye başladık. Chifuyu, sigara yakmıştı her zamanki gibi. Açıcı sarısı saçı ve küpesi, akşam güneşinin etkisiyle ışıldıyordu.

Ah, çok güzeldi. Görüp görebileceğim en güzel erkekti kesinlikle.

"Beni seviyor gibi yaptığın zamandı," dedi yumuşacık bir sesle. "Sırf ölmeyeyim diye beni sevdiğine dair yalanlar sıralıyor, sürekli benimle ilgileniyordun." Hafifçe gülümsedi. "İçindeki merhamet ve iyi niyetin sayesinde affettim seni. Çok güzel bir kalbin var, Kei."

Kalbimi sikeyim...

Başka çare bulamayınca, günlerce ona aşıkmış gibi davranmış, küfürlerine aldırmadan kalbini onarmaya çalıştım. Benim yüzümden ölmesini istememiş, aptallığımla onu mahvettiğim her sefer için ayrı kahrolmuştum. Bu süreç içerisinde de, onu tanıdıkça, işler değişmişti. Ah, ona gerçekten tutulduğumda bana inanmıştı neyse ki.

Asansöre binince içimi çektim. "Berbat bir yalancıydım, değil mi?"

Boynumu öptü. "En kötüsü."

Eve girince çantalarımızı bir kenara bırakıp üstümüzü de değiştirdikten sonra, salondaki koltuğa geçmiştik. Başım çatlıyor, gözlerim sızlıyordu.

Beni dizlerine yatırıp şefkatle okşadı saçımı. "Müstakbel kocamın üzülmesi, berbat. Seni mutluluğa boğma sözümü tutamayacak kadar beceriksiz bir piçim galiba."

Kızarmış, başımı baldırına gömmüştüm. "Depresif bi' malım, biliyorum. Seni uğraştırdığım için çok üzgünüm, bebeğim."

Eğilip yanağımı öptü. "Seninle uğraşmaya bayılıyorum ama bence bu işi çok daha keyifli şekillerde yapabiliriz."

Parlayan gözlerine bakarken alt dudağımı ısırmıştım. "Nasıl mesela?"

Kıkırdayıp çenemi okşadı. "Mesela, beni kucağında zıplatabilirsin. Duvara dayayarak da düzebilirsin, uzun zamandır yapmıyoruz zaten." Alt dudağını yaladı. "Penisini de emebilirim hepsinden önce elbette."

Tanrım, hepsine de bayılıyordum ama çok daha farklı hisler içerisindeydim şu anda. Normal şartlarda, onu kucağımdayken inletme teklifini asla reddetmezdim ama yapasım yoktu hiç.

Sertçe yutkundum. "Şey..."

Kaşlarını kaldırdı. "Masanın üstünde mi yapmak istersin yoksa?"

Derin bir nefes aldım. "Şey, beni mahvetmeni istiyorum. Tamamen yani."

Başını yana yatırdı. "Seni bağlamamı falan mı istiyorsun yani, sevgilim?"

Tanrım... neden bu kadar zor olmak zorundaydı ki?

Doğrulup dişlerimi sıktım. Kaşları çatılmış, beni anlamaya çalışırcasına büzülmüştü dudakları.

Ensemi kaşıyıp boğazımı temizledim. "B-beni sertçe sikmeni istiyorum."

Bir anlığına kalakaldı, ardından da kızarsa da kocaman gülümsedi. "Sen nasıl istersen, Kei. Seni memnuniyetle mahvederim." Alt dudağını yaladı. "Tamamen yani."

Boğazım kurumuştu ve kıpkırmızı kesilmiştim ama sorun değildi. Beni sertçe düzdüğü sürece, azıcık bile sorun değildi.

baktım kp için fluff yazamıyorum, buraya kısa bi bölüm şey edeyim dedim ve fikir dileneceğim az biraz. sonraki bölümü birkaç güne zor yazarım zaten

öhöm öhöm fantezi/fetiş önerisi rica ediyorum çünkü bu konularda cidden kötüyüm ._.































stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin