0.4

3.3K 379 338
                                    

Chifuyu

"Üstünü değiştir," diye bağıran babam yüzünden zaten bozuk olan moralim iyice sikilmişti. "Leş gibi sigara kokuyorsun, serseri kılıklı!"

Sakızımı şişirip patlatarak onu daha da kudurttum. "Sigara içtiğim hâlde kokmasaydım daha tuhaf olmaz mıydı?"

Bana vurmamak için kendisini zor tuttuğu öylesine barizdi ki... Kahkaha atmamak için alt dudağımı kanatırcasına ısırdım ve telefonuma sarıldım. Bana tek bir yumruk bile indirirse başına neler geleceğini çok iyi biliyordu. Onu kudurtmaktan baya baya zevk alıyordum.

Zil çalınca aceleyle ayaklandı. "Saygılı davranmanı istiyorum."

Orta parmak çekecektim ki siktir ettim. Kapıdan girecek şahıs azıcık bile sikimde değildi.

"Hoş geldiniz," diye sevinçle şakıyordu babam. Bizimkilerin attığı komik videolar çok daha cazipti.

"Durun biraz," diyen sesi duyunca telefonumu düşürüyordum neredeyse.

Sikeyim, bu piçin burada ne işi vardı?

Gömüldüğüm koltuktan kalkar kalkmaz, Baji piçiyle göz göze geldim. Sikerler ama, bu piç evimde ne bok arıyordu cidden?

Babamın yanında dikilen kadına kaydı gözlerim. Onu daha önce de görmüştüm ama nerede? Hassiktir, Baji puştunun annesiydi bu kadın.

"Biz bir süredir birlikteyiz," dedi babam ve kadına gülümsedi. "İkiniz sürekli kavga ettiğiniz için birbirimizi sıklıkla görür olduk ve zamanla da birbirimizi sevdik."

Hassiktir, ne?

Baji, en az benim kadar şaşkın görünüyordu. "Ne?" diye bağırarak beni sesimi yormaktan kurtardı. "Şaka yaptığınızı söyle!"

Babama nefretle baktım. Bana ve anneme yaptıkları yetmemiş, şimdi de baş düşmanımın annesiyle oynaşıyordu orospu çocuğu.

Baji'nin annesi, babamın elini tutarken gülümsüyordu. "Bu yaz evleneceğiz. Siz de kardeş olacaksınız."

Kardeş.

Hem de baş düşmanımla.

Derisi hâlâ soyulmuş olan elimi yumruk haline getirip duvara gömerken sinirden titriyordum. "Sikerler be!"

Babam, sert bir bakış attı. "Düzgün dur ve Keisuke ile iyi geçinmeye çalış. Bundan sonra aynı evde yaşayacaksınız."

Dehşetle baktım en az benim kadar sinirli görünen Baji piçine ve göz göze geldik. Sikeyim, bu iğrenç ucubeyle kardeş olamazdım. Tanrım, hiçbir güç ona kardeşim dememi sağlayamazdı.

"Sizi de evliliğinizi de sikeyim," diye bağırarak kaçıp gittim bu iğrenç manzaradan. Aksi takdirde evi ateşe verecektim.

Titreyen elimi cebime daldırınca sigara paketimi odamda unuttuğumu fark ederek saçımı çekiştirdim. Arka bahçeden odama geçmenin yolunu ararken evden çıkan uzun boylu silueti fark ettim. Keisuke Baji, anlaşılmaz bir şekilde homurdanıyordu.

"Lan," diye seslendim. "Babamın ne dediği sikimde değil. Asla kardeş olmayacağız."

Kehribar gözleri nefret doluydu. "Tabii ki de asla kardeş olmayacağız, piç kurusu!"

Alt dudağımı kanatana dek dişlerken aklıma gelen düşünceyi tarttım ve baş düşmanımın peşine takıldım. Uzun adımlarla yürüdüğü için biraz koşturmam gerekmişti. Piç kurusu, amma da uzundu.

Aniden durunca sırtına tosladım. Buram buram sigara ve baharat kokuyordu her zamanki gibi.

"Beni takip etmeyi kes!"

Sızlayan burnumu ovaladım. "Bu düğünü iptal etmek zorundayız."

Bana dönüp kaşlarını çattı. "Nasıl yani?"

Alt dudağımı yaladım. "Seninle kardeş falan olamam, Baji. Bu rezaleti önlemeliyiz."

Babama karşı hissettiğim nefret çok daha yoğundu ama ailesel sorunlarımı ona açacak değildim. Babam, daha önceleri de evlenmeye kalkışmıştı ve her seferinde de kadınları korkutup kaçırmanın bir yolunu bulmuştum. Hepsi de basit ve silik tiplerdi.

Bu defa, durum farklıydı ama...

Babam, sahiden de kararlıydı. Üstelik, Kazutora'nın dediklerine göre Bayan Baji gerçek bir ruh hastasıydı. Onunla aynı evde yaşamaya katlanamazdım asla. Saçma evliliği durdurmak için de bu piçle iş birliği yapmak zorundaydım.

Uzun uzun süzdü beni ve iyice çattı kaşlarını. Siyah saçı, rüzgarın etkisiyle usul usul salınıyordu. "Yani, birlikte mi çalışacağız? Sen ve ben?"

Omuz silktim. "Başka çaremiz yok." Elimi uzattım. "Var mısın?"

Bir anlığına beni tarttı ve parmaklarımı kırarcasına kavradı elimi. "Varım."

Uzun parmaklarını eze eze tokalaştım onunla. "Bize sağlam bir plan lazım."

Sivri dişlerini göstere göstere güldü. "Bu iğrenç evliliği önlemek için yapabileceklerimin sınırı yok, Matsuno."

Başımı yana yatırıp sinsi bir gülüş yaydım suratıma. "Sana ilk defa katılıyorum, Baji."

Ardımızda kalan binaya buz gibi bir bakış attım. Gerekirse tüm Tokyo'nun amına koyardım ama yine de bu evliliği önleyecektim.











stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin