39. Bölüm ~ Alev Alev

1.8K 185 48
                                    

(+18 sahneler mevcuttur. Başta belirteyim dedim...)

Keyifli okumalar...

“Yasemin,”dedi iç gıcıklayan bir sesle. “Bu gece benimle yansana…”

Kalbimin üstündeki eline elimi koydum. Hissetmesini ister gibi, “Ben zaten yanıyorum…”dedim.
Uzanıp dudağıma kısa bir öpücük bıraktı.

YAZARDAN…

Ozan, yanında tüm çıplaklığıyla yatan ve gözlerine aşkla bakan bu kıza nasıl tutulduğunu, nasıl bu denli kalbine aldığını düşündü. Oysa onun kalbi bir robotunkinden farksızdı. Evet, teorik olarak robotun bir kalbi olmaz ama koordinasyon için gerekli bir mekanizması olur. Ozan’ın kalbi de bir robotu hareket ettiren mekanizmaya eş değerdi. Sadece kan pompalayan bir organ, yaşam devamlılığı için yaratılmış bir kas yığını…

“Dokunmaya bile kıyamıyorum Yasemin… İncinirsin diye aklım çıkıyor. Aklım çıkıyor ama sen hiç çıkmıyorsun aklımdan…”

Yasemin ne diyeceğini bilemez halde sırıtıp durmaktan yanak kaslarının ağrıdığını hissetti. Bu adamın içinden çıkan şeye asla inanamıyordu ve uzun yıllar boyunca da inanabileceğini sanmıyordu. O uzun yıllar boyunca yanında olacak mıydı acaba? Yasemin son nefesine kadar yanında ona aşkla bakan ve ağzından çıkan kelimelerle kendini deliye döndüren adamla yaşamak istiyordu ama Ozan bunu istiyor muydu acaba?

Kafasına acabaları sokmak istemiyordu ama elinde değildi. Ozan en başta anlatmıştı ona olabilecekleri. Yapabilecekler miydi? Bir arada olup da her ayrılığa, mecburiyetlere göğüs gerebilecekler miydi?

“Canım,”dedi Ozan yanında tek kelime etmeden yatan kızın boynuna burnunu dayayıp. İçine derin bir nefes çekip kızın doyamadığı kokusunu ciğerlerine doldurdu.

“Efendim?”

“Uyudun mu?”

“Mümkün mü?” diye sordu Yasemin kısık bir sesle.

“Değil…”diyen ses aynı onun gibi kısık sesle cevap vermişti.

Ozan elini Yasemin’in göğsüne usul usul dokundurup kızın tepkisini bekledi. Karşılığında memnun bir mırıltı hissedince elini bu kez bastırarak küçük, diri göğsü iyice hissetmek ister gibi sıktı. Yasemin az evvel verdiği memnun tepkinin daha fazlasını vererek devam etmesini ister biçimde kısacık inledi.

Ozan keşfine kaldığı yerden devam ederken bedenini iyice kıza çevirdi ve dudaklarını kızın boynuna, oradan da çenesine getirdi. Çenesine bıraktığı ıslak öpücüğün ardından bu kez rotası dudaklardı. Kızın dudaklarına usul usul öpücükler bıraktı. Kendi bedeninde başlayan ve hissedilmemesi mümkün olmayan değişimin farkında olan Yasemin kısa bir an duraksasa da belli etmeden öpücüklere karşılık vermeye devam etti.

“Ozan?”dedi soru sorar bir tonda.

“Canım?”diye yanıt verdi Ozan.

“Beni tanıdığın ilk günden sonra bu yaşadıklarıma inanabiliyor musun? Ben inanamıyorum…”

Ozan cevap vermedi. Onun cevabı temaslarda saklıydı. Yasemin bu temasların arasına saklanmış cevapları biliyordu ama duymayı da deli gibi istiyordu.

Elleri kızın vücudunda gezinmeye devam ederken birkaç ay öncesini, Yasemin’i pazarda kendi arabasına binmeye çalışırken yakaladığı zamanı düşündü. Bu düşünce ile sadece kendi hissedebildiği bir keder yayıldı kalbine. O gün tüm olanlardan haberi olsaydı eğer asla yaşanmak zorunda kalanlar yaşanmazdı. Her şey için affetse bile sırf bunlar yüzünden affetmeyecekti annesi ve babasını. Bile bile Yasemin’i ateşe atmışlardı. Ya planladıkları gibi olmasaydı ve işler onların kontrolünden çıksaydı ne olacaktı diye düşünmekten kafayı yiyordu çoğu zaman.

YASEMİN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin