25. Bölüm ~ Hayırdır İnşallah

2K 257 111
                                    

Haftalardır kafasındaki sorulara yanıt arayan Hacer Ablaya gelsin bölüm :))

Keyifli okumalar...

Elimdeki sıcaklığını arasam da karşımdaki üçlü nedeniyle el ele tutuşma fantezimi bir kenara bıraktım. Güliz Hanım, eşi olduğunu tahmin ettiğim Ömer Bey ve 'ben senin kardeşinim' diye bas bas bağıran görüntüsüyle Toprak, karşımdaydı. Biz onlara yaklaşırken iki adam gidip Ömer Bey'e gelişimizi müjdeledi (!) Ömer Bey adamlara eliyle geri çekilmelerini işaret edince Ozan'a sokulup fısıldadım.

"Bu adamlar ne yapıyor? Zebellah gibi niye önümüze çıktılar."

"Alışsan iyi edersin çünkü onların hayatı bu. Zenginlik başa bela, koruman olmadan yemek bile yiyemezsin."

"Ben niye alışayım ki, bana ne. Zengin olan ben miyim? Onlar düşünsün."

"Bende öyle tahmin etmiştim. Her neyse, Güliz Hanım bize doğru geliyor."

Güliz Hanım, "Yasemin, hoş geldiniz canım."diyerek sarıldı ve iki yanağımı da öptü.

"Hoş geldin Ozancım, nasılsın?" diyerek bu kez Ozan'a döndü.

"Teşekkürler Güliz Abla, sen?"

"Çok iyiyim canım, sizi gördüm daha iyi oldum." diyerek masada sabırsızca kıpırdanan Toprak'ı işaret etti.

"Masaya geçelim yoksa Toprak yaygarayı basacak. Sabahtan beri heyecanından saçmalayıp duruyor."

Masada bizi karşılayan Ömer Bey beklemediğim kadar sıcak bir yaklaşımla elini uzattı. "Merhaba Yasemin, seni gördüğüme memnun oldum. Nasılsın?"

Kuruyan dudaklarımı nemlendirmek için dilimle ıslatmak istedim ama dudağımdaki ruju dağıtmamak için bunu yapmaktan vazgeçtim.

"Merhaba Ömer Bey, teşekkür ederim. Ya siz?"

Gülümseyerek başını salladı ve göz ucuyla sabırsız kızına baktı. Restorandan içeri ilk girdiğimizde bana benzediğini düşündüğüm Toprak şimdi adeta benim küçük bir kopyam gibi görünmüştü gözüme. Demek ikimizde annemize benziyorduk. Bir an da beynimde kendi sesim yankılandı. ANNE... Bunu içimden bile dile getirmemiştim oysa ki daha önce.

Olduğu yerden sandalyesini ittirerek çıkan Toprak yanıma geldi. Beni baştan aşağı süzdü. Sonra da Ozan'a baktı. Art arda ikimizi de süzdükten sonra, "Şu an kafam çok karışık ama yine de mutluyum. Ben Toprak, benimle tanıştığına memnun oldun mu abla?" dedi.

Kalbimin gümbürtüsü dışarıdan duyulacak diye elimi sol tarafıma bastırdım. Yüzüme her şeyin yolunda olduğuna dair bir gülümseme yapıştırdım. Ismarla gülümseme de bir yere kadardı işte. Burnumun direği sızlıyordu ve ben ağlamak falan istemiyordum.

"Tabi, çok memnun oldum Toprak. Ben de seni çok merak ediyordum."

"Sahiden mi," diye sordu sırıtarak. "Beni gerçekten merak mı ediyordun?"

"Elbette." Boğazımı temizlemek zorunda kaldım. Şimdi annen senden çok bahsetti desem olmayacaktı. Güliz Hanım desem hiç olmayacaktı, ne desem diye düşünürken Güliz Hanım derdimi anlamış gibi yardımıma koştu.

"Hadi, ablan ve Ozan abini daha fazla ayakta bekletmeyelim de yerlerimize oturalım Toprak, daha sonra istediğini sorarsın, olur mu?"

Yerlerimize yerleştiğimizde Ömer Bey eliyle bizden biraz ötede duran garsona el işareti yaptı. Hızla gelen garson hepimize devasa menüleri vererek yanımızdan ayrıldı.

"Ozan abi, sen ablamı nereden tanıyorsun?"

Toprak'ın kafa karışıklığının sebebi belli olmuştu. Ozan ve beni aynı karede manasız bulmuştu.

YASEMİN (Tamamlandı) On viuen les histories. Descobreix ara