11.Bölüm~Taktik Bizim İşimiz

2.5K 288 245
                                    

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar...

Ozan kendini benim varlığımdan soyutlamış gibi poşetleri ayırmaya başlamıştı. Yan gözle bana bakıyor ama tek kelime etmiyordu. Ben konuşmasam konuşacağa da benzemiyordu üstelik...

"Bu bebek ne için?"

Elindeki zeytin kavanozunu bırakıp, "Anlamadım?"dedi.

"Bebek diyorum, onu neden aldın ki?"

"Ha, o mu? Yok ya onu ben almadım. Kasiyer yanlışlıkla attı herhalde benim poşetlerin içine..."

Tutumu o kadar umursamazdı ki; altını deşmeden rahat edemeyecektim.

"Ya... Ama onu alan kişi fark etmiş olmalı. Belki de kızına hediye aldı. Sürpriz yapacaktı. Belki de kızıyla beraber seçmişti ve eve gidince bebeğin poşette olmadığını görünce üzülecek. Geri mi götürsen acaba?"

"Kim bilir kim almıştı Yasemin..."dedi umursamaz bir tonda. "Şimdi işimin arasında bebek peşinde koşamam. Kalsın işte..."

Cümlesinin bitirince kıkırdadı. "Arkadaşlık eder sana, canın sıkılınca oynarsın."

Dalga geçmesi umurumda bile değildi. Bir kız çocuğunun bir bebek için ne kadar gözyaşı dökebileceğini bizzat tecrübe etmiştim.

"Yine de geri götürsen iyi olur bence..."

"Ne kadar uzattın Yasemin, gel de bana yardım et. Bebeğinle sonra oynarsın."

"Sen çocuk psikolojisinden ne anlarsın be! Ya o çocuk şimdi üzüntüsünden hasta olursa ne olacak. Vebali senin boynuna ağır gelmeyecek mi?"

"Ne mezunusun sen? Annem lise dedi ama bölümün filan var mı?"

Konuyu saptırmaya çalıştığının farkındaydım. Aklınca bana bebeği unutturmaya çalışıyordu.

"Meslek lisesi, çocuk gelişimi bölümü mezunuyum."

"Çocuk psikolojisine neden bu kadar duyarlı olduğun anlaşıldı."

"Bunun bölümümle alakası yok. Bir kalbi olan herkes anlar."dedim ve ağzının içinde mırıltılarını kaçırdım.

"Ne dedin, anlamadım?"dedim.

"Yok, bir şey... Bebek konusunu kapatalım da şunları yerleştirelim artık diyordum." dedi.

Kucağımdaki bebeği onun gözlerinin önüne, tezgâhın başköşesine koyarak poşetleri karıştırmaya başladım. "Annesi yenisini alır belki. Ya paraları yoksa? Ya başka bebek alamazlarsa?" Sesli düşündüğümü Ozan'ın verdiği cevapla anladım.

"Bu kadar mı dert ettin kendine Yasemin? Tamam, söz işimiz bitsin markete gidip parasını ödeyeceğim. Sonra da güvenliğe, kamera kayıtlarına bakıp alanın kim olduğunu bulmasını isteyeceğim."

YASEMİN (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin