10:14

57.9K 4.6K 2K
                                    

Keman sahnesini, medyadaki şarkı eşliğinde okursanız daha iyi hissedebilirsiniz. 🖤

İlk sorunun cevabını anlaşılır bir şekilde yazıp alttakine geçerken burun kıvırdım. Görende sınav oluyorum sanırdı ama Ekin Bey'in kesin emri vardı. O duştan çıkana kadar soruların hepsini açıklayarak çözecektim. Birkaç soruyu daha hiç takılmadan çözdüğümde kendime hayret ederek arkama yaslandım. Demek ki matematik özürlüsü değildim. Sadece doğru öğretmeni bulamamıştım.

Sırtımın ağrıdığını hissedince sandalyede geriye doğru esnedim ve telefondan saate baktım. 10:14'tü. Ekin gideli yarım saati buluyordu. Onu bu kez giyinik gelmesi konusunda sıkı sıkı tembihlemiştim. Uyarılarıma karşın "Bu kadar çok mu etkileniyorsun?" deyip kıkırdamıştı. Cevap olarak kafasına kalem fırlattığımda ise üstelemeden koridorda kaybolmuştu.

Gözlerimi kapatıp sorusunun asıl cevabını düşündüm. Sahiden de etkileniyor muydum? Abartılacak bir şey değildi. Sonuçta yakışıklı ve üstsüz bir erkek, her kızın dikkati çekebilirdi. Düşüncelerim birden bisikletten inmeden önceki anımıza kayınca yeniden ürperdiğimi hissettim. Resmen bana sarılıp saçlarımı koklamıştı ve yakıcı nefesini tenimin çok yakınında hissetmiştim. Öyle tuhaf bir andı ki soluğum kesilmişti. Hoş, şu an hatırlayınca gerçekliğinden bile emin olamıyordum. Belki de bana öyle geliyordu. Basit bir tutuşu fazla anlamlandırmıştım.

Başımı iki yana sallayıp sandalyeden kalktım. Biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı. Ekin gelene kadar kaytarabileceğimi düşünüp masanın köşesinde duran keman kutumu açtım. Ne zamandır çalmıyordum. İki hasret gidermemizin lafı olmazdı. Bebeğimi elime alıp akordunu kontrol ettim. Daha yeni ayarladığım için sorun yoktu. Kutunun altında duran defterimi nota sehpasına yerleştirip rastgele karıştırdım.

Seçmeli ders olarak resim yerine müziği seçtiğim için hala yatıp kalkıp şükür ediyordum. Yoksa kemanla tanışıp bir şeyleri başarabildiğim hissine asla erişemezdim. Müzik öğretmenimizin derse kemanla geldiği o gün, hepimiz birer kez alıp denemiştik. Daha tellere ilk dokunduğum an bunun, büyük bir tutkuya evirileceğini hissetmiştim.

Tabi ki annemlere "Keman istiyorum," dediğimde aldığım geçiştirici cevaplara pek şaşırmamıştım. Neyse ki yaz tatilinde çalışıp kendi paramla alma fikrime soğuk bakmamışlardı. Lise öğrencisi olduğum için hiçbir kafe beni kabul etmeyince Beyza bir tanıdık vesilesiyle bana iş bulmuştu. Ne kadar hevesli olduğumu biliyordu ve ne hissettiğimi önemsediği zamanlardı. Mevsimlik bir kafede yaz boyu dondurma sattıktan sonra kemanıma kavuşmuştum. Onu bu kadar değerli yapan bir diğer neden de buydu belki de. Bütün tellerinde kendi emeğim vardı. Yine de annemin hakkını bir konuda yememeliyim, hevesimi görünce babamla konuşup bir süre özel ders almamı sağlamıştı.

Giderler çoğalınca derslerimizin yarım kalmasına rağmen çoğu şeyi kavramıştım. Her birini kendi elimle yazdığım notlara bakarken derin bir iç çektim. Hayatın zorluklarla dolu olduğu doğruydu ama bir şeyi yürekten isteyip üzerine yürüyebildiğimiz zaman yollar bir şekilde açılıyordu.

Durduğum sayfada "Bir Derdim Var," şarkısının notaları olduğunu görünce çalmaya karar verip kemanı omzuma yerleştirdim. Yayı hafifçe tellere dokundurduğum sırada kapıda beliren Ekin dikkatimi çekti. Durmakla durmamak arasında gidip gelirken ona kaçamak bir bakış attım. Kaytardığım için bana kızmayacaksa sorun yoktu. Sözümü dinleyip üstünü giyinmişti. Nemli saçları her zamanki gibi dağınıktı. Omzunu duvara yaslayıp kollarını kavuşturduğunda göz göze geldik. Bakışlarında tuhaf bir parıltı vardı. Nasıl desem, hayran bakıyordu. Karşısında muazzam bir manzara varmışçasına dudakları beğeniyle yana kıvrılmıştı.

Durmak istemediğime karar verince gözlerimi kapatıp devam ettim. Nedense içimi tuhaf bir heyecan kaplamıştı. Şimdiye kadar birçok kişinin önünde çalmıştım ama Ekin, farklıydı. Beni anlıyor ve yaptığım şeylere değer veriyordu. Kemanı elime alış sebebim biraz keyiflenmekken o, geldikten sonra çalışım istemsizce ciddileşmişti.

01:28| TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now