MADALYON 1

Od MerveArslan993

507K 23.9K 3.5K

Yazmış olduğum ilk kitap olduğundan kusurları olabilir. (1. Bölüm ingilizce tercümesiyle beraber. Çeviri rab... Více

-1-
-2-
-3-
NOT:
-4-
-5-
NOT 2
-6-
-7-
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
UYARI....
-22-
-23-
-24-
-25-
-26-
-27-
-28-
-29-
NOT :D
-30-
-31-
BÖLÜM DEĞİLDİR / NOT =)
-32-
-33-
-34-
-35-
-36-
-37-
...KEDİM ÖLDÜ.
-38-
YENİ BÖLÜM GELENE KADAR...
-39-
-40-
-41-
-42-
-43-
-44-
-45-
-46-
-47-
-48-
-49-
-50-
-51-
-52-
-53-
-54-
-55-
-56-
-57-
-58-
DUYURU
-59-
-60-
-61-
-62-
-63-
NOT
-64-
-65-
DUYURU GİBİ
-66-
-67-
-68-
-69-
-70-
-71-
-72-
-73-
-74-
ÖNEMLİ DUYURU
-75-
ÖNEMLİ
-76-
KÜÇÜCÜK BİR NOT =)
-77-
-78-
-79-
-80-
-81-
-82-
-83-
-84-
-85-
-86-
MİNNACIK NOT :D
-88-
-89-
-90-
-91-
92-
-93-
-94-
-95-
-96-
-97-
-98-
-99-
-100-
-101-
-102-
-103
-104-
-105- FİNAL
SORU?
YENİ KİTAP
YARIŞMA

-87-

1.5K 67 10
Od MerveArslan993

DEVİN'IN AĞIZINDAN

Chloe'yi yan odaya götürüp oturttum.Yanına çömelip elimi yüzüne koydum.

-'' Ağlama lütfen Chloe. bak benim için bu sorun değil. bence ölüm daha kolay'' Ağlayarak başını salladı

-'' Söylene öyle sen benim ailemde anlaşabildiğim tek kişisin babamla bile konuşamazken seninle konuşuyorum ben nolur Devin o adamın dediği şeyi kabul et beni bırakma ''diyerek bana sarıldı.Hıçkırıkları yüzünden vücudu sarsılıyordu.Bende elimi sırtına koyup okşadım

-'' Şşşş herşey geçicek '' dediğimde geri çekildi

-'' Canın çok yanıyor mu '' diye sorduğunda gülümsedim .

-'' Fazla değil unutucaksın Chloe bunu sende biliyorsun zamanla herkesi unutursun ''

-'' Peki sen neden Lily'yı unutup yaşamak için savaşmıyorsun '' diye sordu.Gülümsemeye çalışarak yanına oturdum

-'' Lily öldüğü gün hamileydi Chloe. Benim bebeğimde öldü'' dedim.

CHLOE'NİN AĞZINDAN

O böyle diyince bir an duraksadım. Hamile miydi?

'Devin ben-' elini kaldırıp beni susturdu ve işaret ve baş parmağını gözlerine bastırıp birkaç derin nefes aldı. Ellerini yüzünden geri çektiğinde gözlerinin kızarmıştı. Onu kolundan tuttum ve yanıma oturtup saçlarını geriye attım ve gözlerinde biriken yaşları sildim. Bir süre sessizce bana baktı. Karnıma sancı girince kollarımı karnıma doladım. Of... Sanırım bir şeyler yemem gerek.

'Devin evde herhangi bir et falan var mı?'

'Hayır. Niye sordun?'

'Bir şeyler yemem gerek.' diyerek sessizce kapıya ilerledim. Eğer ses çıkartmazsam o Sean denen adam beni durduramazdı. Tam kapıyı açmıştım ki Sean'in sesini duydum.

'Hop! Nereye gittiğini sanıyorsun sen!'

'Sana hesap verecek değilim!' diyerek koşmaya başladım. Tam yola adımımı atmıştım ki biri sertçe yakamdan tuttu.

DEVİN'İN AĞIZINDAN

Dışarıdan bağırma sesi gelince kapıdan çıktım.

-'' Sean bırak onu '' diye uyarır bir tonda konuşunca bana döndü.

'' Ölmeyi istiyorum .Riley birini getirse bile kabul edeceğimi mi sanıyorsun bazı kuralları bende senin kadar biliyorum aklndaki büyüyü yapıp beni kurtarabilmen için benim kabul etmem lazım yoksa uygulayamazsın ve bende kabul etmiyorum şimdi bırak onu! '' dedi.Kaşları çatılmış biçimde Chloe'nin kolunu biraz daha sıktı.

-'' Bana bak Devin Lily'nin ve bebeğinin başına gelenler kötü biliyorum ama bu seninde ölmen gerektiği anlamına gelmiyor Edina var artık senin hayatında ve o seni gerçekten seviyor izin ver seni iyileştireyim sen benim kardeşimsin ölürsen... '' Sözlerine devam etmesini benim öksürüklerim engelledi.Geriye yalpaladığımda Chloe Sean'dan kurtulup yanıma geldi.

-'' Devin iyimisin '' diye sorduğunda başımı salladım.Ama öksürüklerim durmamıştı.Artık etraf kararmaya başlamıştı.Ayakta durcak gücüm kalmayınca kendimi bıraktım sonrası zifri karanlık.

CHLOE'NİN AĞZINDAN

Devin yere düşerken onu tutmaya çalıştım ama bende onunla beraber düsmüştüm.

'Devin kalk lütfen Devin!' ona bağırıp sarsarken adam beni geri itti ve Devin'i omzuna atıp kolumdan da sertçe tutup eve geri sürüklemeye başladı. Kolumu adamdan kurtarmaya çalışırken 'Bıraksana kolumu zorba herif! Bırak kolumu! Bırak dedim!'

Devin'i koltuğa bıraktı ve sertçe beni tuttu. Bağırdığımda beni sertçe koltuğa itti ve ellerimi bağladı.

'Ne yapıyorsun! Bırak beni! Çöz şu ipleri!'

Adam ellerimi sıkıca bileklerimden bağladı sonra da ayak bileklerimden sıkıca bağladı. Ben çırpınıp bağırırken adam 'Çok sesin çıkıyor. Sus.' dedi ve bir kumaş alıp ağzıma bağladı. Herife bak ya! Kuzenimin evinde bana tutsak muamelesi yapıyor. Ben hala çırpınıyordum ama kurtulamıyordum.

devin'in ağızından

Gözlerimi zorlukla açtığımda koltukta yatıyordum Sean karşımdaki koltukta endişeli bir biçimde bana bakıyordu.Chloe ise onun yanındaki koltuktaydı ve koltuğa bağlanmıştı.Hızla ayağa kalkıp yanıa gittim ve ellerini çözüp ağızını açtım.Sean'a dönüp

-'' Sana onu rahat bırak demiştim '' diye bağırınca hızla boğazımı sıkıp duvara yapıştırdı.Eskiden olsa bende karşılığını bir güzel verirdim ama gücüm tükenmişti.Sean

-'' Kalbin durdu lanet olası herif kalbin durdu hastalık kalbine sıçradı sana 20 günün var dedim sanmaki bu 20 günü ayakta geçicereceksin bilincin açık bile olmayacak '' diyerek boğazımı biraz daha sıktı.İstem dışı inleyince Chloe yanımıza gelerek

-' Bıraksana onu ''diye bağırdı.Sean Chloe'ye aldırış etmeden

-'' Kalbini zor çalıştırdım her seferinde atmayı redetti kabul edeceksin anladınmı Riley bana ölecekolan adamı getirdiği zaman sana o büyüyü yapmama izin verceksin bu dünyadan siktir olup beni yalnız bbırakmayacaksın '' dedi.Sean'a değer verdiğim kadar oda bana değer veriyordu.Lily öldüğünde en çok o destek olmuştu bana hastalığı öğrendiğinden beri öz kardeşimden daha çok yanımda oluyordu.

-'' T-tamam çek elini '' diye zorla konuştuğumda elini çekti.Derin nefes almaya çalışırken sertççe yumruk attı yüzüme Chloe şaşkınlıkla çığlık atınca Sean ona döndü alayla gülümseyerek

-'' Senden daha ikna ediciyim küçük cadı '' diyerek onun burnunu sıktı.Bu adam cidden uyuz olabiliyor.

CHLOE'NİN AĞZINDAN

Burnumu sıktığında onu iteledim ve 'Çek o pis elini!' diye tısladım. Adam'ın yüzündeki gülümseme biraz azaldığında ona aldırmadan Devin'in yanına gittim.

'İyi misin Devin?' dedoğimde olumlu anlamda başını salladı ve ayağa kalkmaya çalıstı. Ayağa kalkmasına yardım edip Sean'e döndüm.

'Onun canını yakıyorsun! Ondan uzak dur!' diye sesimi yükselterek Devin'i koltuğa götürdüm. Elimi anlına koydum ve bir süre bekledikten sonra kapıya ilerlemeye başladım. Sean hızla kolumdan tuttuğunda onu itmeye çalışarak 'Bırak kolumu!' diye bağırdım. Adamda diğer elini de diğer koluma attı ve 'Bu evden dışarı çıkamazsın.' diye bağırdı. Kolumu ondan kurtarmaya çalışırken 'Bırak beni! Devin'in ateşi var ve ilaç almalıyım! Hem evde yemek de yok! Yemek yemem gerek! Hamileyim ve hamile birine böyle davranamazsın!' diye bağırdım.

DEVİN'İN AĞIZINDAN

Yerimden kalkıp kapının önünde tartışan Chloe ve Sean'ın yanına gittim.

-'' Neler oluyor burada ? '' Chloe bana dönüp

-'' Evden çıkmama izin vermiyor sana ilaç almalıyım ve yiyecekte almalıyım!'' dediğinde sakinleşmeye çalışarak nefes aldım

-'' Neye ihtiyacın varsa söyle Sean gitsin alsın ddışarı her tek çıkışında seni öldürmek isteyen biri oluyor '' dedim.Chloe oflayarak odaya yöneldi birkaç dakika sonra elinde bir kağıtla döndü.Kağıdı Sean'a uzattı.Sean kağıdı alıp kapıdan çıktı.O çıktığı gibi Chloe bana döndü

-'' Hayvan herifin teki o '' diye bağırdı.Gülüerek

-'' Öyledir ama iyi biri Chloe ben birine kolay kolay öyle demem '' dedğimde başını sessizce salladı.Sonra elini Sean'ın yumruk attığı yanağıma değdirdi

-'' Çok acıyor mu? '' diye sorduğunda elini tutup hafifçe öptüm

-'' Daha beterlerini gördüm sorun değil '' diyerek Chloe'yi odaya çektim ve koltuğa oturttum bende yanına oturunca Chloe dizime yattı.

-'' Sen bayılınca çok korktum ölme tamam mı sakın ölme.'' dedi ağlamaklı bir tonda

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Bir süre daha kurt formumda karanlık olan dar sokaktan yürüdükten sonra insana dönüşüp yere diz çöktüm. Birini bulmam gerekiyor. Ama kim? Eğer birini bulamıyorsam... Evet bu fikir mantıklı.

Ayağa kalktım ve Devin'in evine ilerlemeye başladım. Eğer Devin'in iyileşmesini istiyorsa mutlaka onun evindedir.

Eve geldiğimde kapıyı tıklattım. Bir süre sonra kapı çalındı ve üstüme Chloe atladı. Kollarını boynuma biraz daha doladığında benda onun beline kollarımı doladım ve bir süre bekledim. Birden beni bırakınca afalladım. Bir süre etrafa bakındı ve 'Peki kimi getirdin?' dedi. Gözlerine baktım ve boynumu kaşıyarak 'Aslında kimseyi bulamadım.' dedim. Chloe boş boş yüzüme bakarken arkamızdan Chloe'yi götüren adamın sesi geldi.

'Riley. Demek geldin. E hani ölecek kişi?'

Derin bir nefes aldım ve gözlerimi adama kenetleyip 'Sende biliyorsun. Neden uzatıyorsun?' dedim.

DEVİN'İN AĞIZINDAN

Riley Sean ve Chloe odaya girdiğinde onlara baktım.Riley'nin gerginliğine rağmen Sean oldukça rahattı.Chloe ise ne olduğunu anlamamıştı '' Neler oluyor? '' dediğimde Sean Riley'nin bileğini tutup yanına çekti '' Bu genç dostumuz senin yerine ölecek kişi olmak istiyor. '' dediğinde Chloe ile aynı anda '' Ne ! '' diye bağırmıştık.Chloe şok içinde bize bakarken ben Sean 'a '' Olmaz mümkün değil '' diye bağırdım.Sean ise aynı rahat tavrıyla '' Sakin ol dostum ufaklığı babasız bırakacak değilim ama cesaretini tebrik etmek lazım senin ondan nefret ettiğin kadar senden nefret etmiyor sanırım yada o kızı çok seviyor herneyse gel buraya Riley '' diyerek onn bileğini tutup biraz daha çekti.Riley'nin gerginliğini görebiliyordum '' Sean bana dönüp uzan Devin '' dediğinde ona baktım.Ne yapmaya çalışıyordu bu '' Sakin ol dostum onu öldürmeyeceğim uzan '' dedğinde Koltuğa uzandım.Riley'i yanıma yaklaştırdı '' Elini Devin 'in kalbinin üzerinde tut '' diyerek elini kalbimin üzerine koyd.Eli hala Riley'in bileğini sıkıyordu. '' Şimdi ölmeyi hak eden herhangi birini düşün herhangi biri senin düşmanların bile olabilir ama soyunda insan olacak tamammı '' Riley bir süre düşündükten sonra başını salladı ''O kşiyi gözünün önünde canlandır.Chloe sende buraya gel '' diyerek Chloe'ye döndü Chloe gelince '' Bu çok aıtacak Devin acıdan şoka girebilir yada baayılabilir sen onun bilincinin yerinde kalmasını sağla sohbet et birşeyler yap ama sakın uyutma '' diyerek bana döndü.Riley'in bileğini biraz daha sıkarak birşeyler mırıldanmaya başladı.O anda kalbine korkunç bir acının girmesiyle istemsizce inledim.

CHLOE'NİN AĞZINDAN

Adam bana sesini yükselterek 'Chloe onu meşgul et!' dediğinde endişeyle 'D-devin... Bana bak.' dedim. Gözlerini yavaşça bana çevirdiğinde elimle iki işareti yaparak 'Bu kaç?' diye sordum. İnleyerek 'İki.' dediğinde 'Tamam. Doğru. P-peki adamı işaret ederek 'Bu pislik, uyuz, sinir bozucu kişiyi nereden tanıyorsun?' diye sordum. Devin gülerek 'En yakın dostum.' dedi ve bir kez daha inledi.

Bu kaçıncı sorum bilmiyorum ama aklıma saçma bir şey geldi. Gözleri kapanmaya başlamıştı. Gözlerim dolmaya başlamıstı.

'Devin ölemezsin. Lütfen. Sana ihtiyacım var.' diye fısıldadım. O ise gözlerini sıkıca yumdu ve acıyla bağırdı. Birden tüm sesler kesilmişti.

'Devin ölme! Aç gözlerini Devin! Lütfen!'

Bunları söylerken sesim çığlık gibiydi. Gözyaşlarım benden bağımsız bir şekilde gözlerimden boşalıyordu.

DEVİN'İN AĞIZINDAN

Sesler giderek uzaklaşıyordu sanki.Gözümü açmak şuanda çok zor geliyordu.Canım inanılmaz dercede yanıyordu.Bildiğim tek birşey vardı direnmezsem uykuya teslim olursam bitecekti hepsi.Chloe

-'' Devin aç gözlerini bana bak yalvarırım bana bak '' Gözlerimi zorlukla açıp ona baktım.Riley'in eli hala kalbimdeydi.

-'' Lily! Bana Lily'i anlat. Nasıl tanıştınız '' aklıma o gün geldi.Colin le avcıların olduğu bir cafeye gitmiştik.Bir yaratığı öldürmek için bilgi arıyorduk hiçkimse bitşey bilmiyordu bize birtek o bilgi verebilmişti.Onun yardımıyla öldürmüştük.Yaşlı avcılardan bile daha cesurdu.Acıyla birkez daha inledim.Chloe'ye ağzımı açıp bir kelime edemiyordum.Bütün bunları anlatmak nasıl mümkün olabilirdi.

-'' Anlat bana Devin hadi '' dediğinde Riley döndüm

-'' Çek elini Riley '' dediğimde Chloe ona döndü

-'' Hayır çekemezsin Devin konuş benimle lütfen '' Acının çok fazla artmasıyla istemsizce bağırdım.Sean Chloe'ye dönüp

-'' Daha çok varChloe sakın uyutma onu '' dediğinde yumruk yaptığım elimi koltuğa geçirdim.

-'' Riley çek şu elini lütfen yalavarıyorum sana çek elini '' dedim.Yalvarıyordum artık evet çünkü canım çok fazla yanıyordu.Şuana kadar hiç olmadığı kadar hemde

'' Çek elini lütfen .. ''

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Devin bana yalvarıyordu. Devin. O bakışlarıyla birini öldürebilecek kapasiteye sahip olan kişi bana yalvarıyordu. Onu bu haliyle görmeye pek alışık değilim... Onu baştan aşağıya süzdüm. Aurasındaki tek sey acıydı. Elimi çekmeli miydim? Belki evet. Belki de hayır...

Elimi hızla çektiğimde Devin derin birkaç nefesin ardından inledi ve hareketi bıraktı. Acıdan dolayı hareket bile edemediğini şimdi farketmiştim. Ben Devin'in yüzüne bakarken adam hızla 'Ne yaptın!' diye bağırıp yüzüme yumruk attı. Geriye tökezlediğimde bir yumrukta boğazı.a yumruk gelince nefesim kesilmişti ama aynı zamanda da sinirlenmiştim. Kükreyerek kurda dönüştüm ve adama baktım. Üzerine atladığımda tek eliyle boğazımdan tuttu ve sırtımı sertçe yere çarptı. Oldukça güçlü olduğunu kabul etmeliyim. Ben pençelerimi ona vurmaya çalışıyordum ama olmuyordu. O sırada elini anlıma koydu. O elimi anlıma koyunca ilk önce insana dönüşmüştüm sonra da acıhissetmemle bağırdım. Acı giderwk tüm bedenime yayılıyordu ve dayanılamayacak kadar güçlüydü. Acıyla yattoğım yerde kıvranıyor, bir yandan da ondan kurtulmaya çalışıyordum. Ama acı izin vermiyordu.

DEVİN 'İN AĞIZINDAN

Gücümü toplamaya çalışarak -'' Sean dur '' dediğimde bir süre daha Riley'e bakıp yakasını bıraaktı.Arkasını dönüp bana gelicekken yüzüne sert bir şekilde yumruk atıp bana döndü.Sinirle yanıma gelip -'' Derdin ne senin niye çekmesini istedin tek çare bu! '' dedğinde yattığım yerden doğrulup oturdum. -'' Yeter bak kimseyi suçlama tamam mı benim kararım bu! '' dediğimde yerinden kalktı. -'' Tamam dostum sen bilirsin ben ... ben biraz hava almalıyım '' diyerek kapıdan çıktı.O çıkınca Chloe yanıma oturdu -'' Bir çare daha var biliyorsun değilmi dediğinde ona döndüm.

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Chloe öyle diyince Devin yine reddetmişti. Bense yerde kırılan burnumu tutuyordu. Birkaç dakika sonra iyileşecekti ama bu acı çekmediğim anlamına gelmiyordu. Acılı bir ses çıkarttığımda Chloe'nin başı bana döndü.

'Riley... Seni unuttum.' diyerek yanıma geldi ve başıma geldi. Çömeldiğinde 'Unutulacak birisi olduğumu bilmiyordum.' dedim kaşlarını çatarak 'Sen zaten öyle değilsin! ama hanginize yetişeceğimi şaşırdım tamam mı! Devin ölüyor. Sen yaralandın. Dışarıda beni sürejli eve hapseden kendini beğenmoş bir herif var. Ve ben hamileyim! Biraz saygı ya! Biraz da beni düşünün! Ne halde olduğumu.' Diye bağırıp ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Elimi birnumdan ayırmayarak Chloe'nin peşinden giderken bir odaya girdi. Tam bende girecektim ki kapıyı suratıma kapattı. Kapıyı kapatmasıyla kırılan burnuma geri çarptı. Acılı bir ses çıkartarak bir süre bekledim ama Chloe kapıyı açmayınca Devin'in yanona geri gittim. Devin beni izliyordu.

'Kızgın.' diyerek oturdum koltuğa ve biraz yayıldım.

DEVİN'İN AĞIZINDAN

Riley'e aldırış etmeden biraz yayıldı koltukta.Kısa süre sora bana döndü ve

-'' O büyü olmadan iyileşemeyeceksin değilmi '' diye sordu

-'' Hayır ''

-'' Peki şimdi ne olacak yani ölecekmisin '' Ona doğru döndüm

-'' Bilmiyorum Sean'ı tanıyorsam büyüyü tekrar deniyecektir siz gitmeden ama buna dayanacağımdan emin değilim '' dedim Sessizce başını salladı. O sırada kapıdan Edina girdi.Bir süre Riley'e şaşkınca bakıp yanıma geldi

-'' Chloe o bana büyüden bahsetti.Dayanamazmısın bir yolu yokmu '' dediğinde gülümsedim.Önüne gelen saçını kulağının arkasına atarak

-'' Bir yolunu bulacağız merak etme '' dedim Endişesini her zerresinde yaşadığını görebiliyordum.Peki ben neden bu kadar rahattım ölmek hiç umrumda değildi hemde hiç .

CHLOE'NİN AĞZINDAN

Bir süre yalnız kaldıktan sonra kapattığım kapının kilidini açıp dışarı çıktım. Oturma odasından konuşma sesleri geliyordu. O tarafa yaklaştım ve duvarın köşesinden sessizce onları izlemeye başladım. Edina gelmişti ve Riley kollarını birleştirip onları izliyordu. Onların yanına giderken Riley kollarını çözüp adımın baş harfini söyleyince elimi kaldırdım ve susmasını sağladım.

Ama o ayağa kalktı ve yanıma gelip tam dibime oturdu. Bedenini bedenime yasladı ve bir kolunu omzuma atıp ona yaklaşmamı sağladı.

'Tamam üzgünüm Chloe. Sende haklısın. Ama kıskanıyorum seni, anla beni.'

'Niye kıskanıyorsun?'

'Seni başka erkekleri ilgilenirken görmekten hoşlanıyorum. Bu kişi kuzenin de olsa umurumda değil.'

Bu cümlesini söyler söylemez yanağımdan öptü. Gülümseyip ona başımı çevirdim ve 'Riley senden bir şey isteyebilir miyim?' diye sordum. Ben bunu der demez hazır ola geçmişti.

'Karnım aç. Ve Sean denen o uyuz herif beni dışarı çıkartmıyor. Acaba sen benim için et falan alabilir misin?'

Hızla dudaklarımdan öptü ve 'Tabi ki de alırım sorman hata.' diyerek ayaklandı ve kapıya koşup gözden kayboldu.

DEVİN'İN AĞIZINDAN

Chloe içeri girdiğinde ona döndüm

-''Burada olmak zorunda değilsin biliyorsun değilmi '' dediğimde bozulmuştu

-'' Biliyorum ben zorunlu olduğum için değil .. ''

Ayağa kalktım ve sözünü kestim

-'' Bana karşı sorumluluk hissetmeni istemiyorum Chloe ben senin benim için birşey yapmanı da istemiyorum git Riley ile ve bebeğinle ilgilen büyünün sonucu ortada işe yaramadı ve bei kurtaracak birşey yok senin burada olman da bir şeyi değiştirmeyecek sonucu olumluda etkilemeyecek '' dedim.Gözlerinin dolduğunu görebiliyordum

-'' Ama Devin büyü işe yarayabilirdi sen.. ''

-'' Dayanamadım evet o anki acı katlanılmazdı Chloe bu hastalık sırasında bile o kadar canım yanmadı benim o büyü ikinci kez tekrarlanırmı emin bile değilim benim sana demek istediğim asıl şey burada olmak zorunda değilsin bana bakmak yada benimle ilgilenmek zorunda değilsin sorumluluk altında hissetme kendini '' dedim.Biraz sinirlendirmiştim onu

-'' Sorumluluk altında falan hissetmiyorum burada kendi isteğimle bulunuyorum sen benim ailemsin Devin elbette yanında olacağım '' dedi.

Sean'ın içeri girmesiyle üçümüzde ona döndük.Pek iyi görünmüyordu.Yanında Riley'de vardı.Hızla yanıma gelip beni kaldırdı ve duvara sertçe yapıştırdı.Edina ve Chloe korkuyla bana bakıyordu.Lanet herife gücümde yetmiyordu.Riley 'ye dönüp

-'' Gel buraya ''dedi sertçe Riley gelince elini tutup kalbimin üzerine koydu.Sean diğer elini omuzuma bastırıyordu.Riley'e sertçe

-'' Sakın elini çekme yoksa yemin ediyorum o kızı saniyeler içinde öldürürüm engelleyemezsin bile herşey saliseler içinde biter '' dedi.Ben hala Sean'ın elini itmeye çalışıyordum

-'' Bırak beni Sean bırak öldüreceğim seni bırak '' Sean Chloe ve Edina'ya dönüp

-'' Gelin buraya '' dedi.Onlar gelince devam etti '' Geçen seferden daha başarılı olacaksın Chloe yoksa çok kötü şeyler yaparım sana. Aynı şekilde sanada mavi göz '' dedi Edina'ya dönerek.Riley elini kalbime bastırırken Sean bişeyler mırıldanmaya başladı.Yine o keskin acının kalbime girmesiyle istemsizce bağırdım.Geçen defasından daha da yoğundu ve gittikçe artıyordu.İstemsizce inlediğimde Sean Chloe ve Edina'ya

-'' Dediklerimi hatırlayın kızlar bu adamın zihni kapanırsa kendinizi olabilecek en kötü şeylere hazırlayın hepinizden daha güçlüyüm bu arada sakın beni hafife almayın! '' dedi

CHLOE'NİN AĞZINDAN

Bu adam kendini ne sanıyordu! 'Onu bırak!'diye sesimi yülseltmemle Sean'in bağırarak 'Dediklerimi dikkate al Chloe!' diye bağırması bir oldu. O böyle bağırınca karnımda sancı hissetmemle inledim. Adam bana baktıkça sancı giderek artıyordu. Çığlık attığımda Riley 'Kes şunu! Canını yakıyorsun onun! Rahat bırak onu!' diye bağırdı. Sean tekrardan Devin'e döndüğünde sancı kesilmişti. Kesik kesik nefes alıyordum ve göz yaşlarım benden izinsizce akıyordu. Birkaç saniye Edina'yla bakıştıktan sonra yerden kalkmama yardım etti. Göz yaşlarım yanağımdan süzülürken adama baktım. Umursamadan Devin'e odaklanmış bir şeyler mırıldanıyordu. Riley bana bakıyordu. Endişeli olduğu bakışlarından anlaşılıyordu. Başımı sallayıp ona gülümsemeye çalıştım ve Devin'e odaklandım.

Devin diğerlerinden daha yüksek bir şekilde bağırdıgında endişeyle 'Sean yeter! Daha fazla dayanamayacak!' diye bağırdım. O ise sinirle 'Bana işimi öğretme!' dedi ve Devin'in bağırışlarını umursamadan devam etti.

DEVİN'İN AĞIZINDAN

Sean ile konuşmak yersizdi kendi bildiğini okuyacağını biliyordum.Ama daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı.Beni ayakta tutan tek şey Riley elini kalbime bastırmasıydı.Bir kez daha bağırdığımda Chloe Sean'a

-'' Yeter diyorum yeter öldürüyorsun onu '' dedi Sean öfkeyle Choeye dönüp

-'' Zaten ölüyor bu tek şansımız '' dedi.Tekrar inlediğimde elimi yumruk yapıp duvara vurdum.İçimde bir şey bana aynı sözleri tekrarlıyordu

' Bırak kendini herşey geçicek acıların yok olacak sadece kapa gözlerini ' İstemsizce birkez daha bağırdığımda gözlerim artık kapanmaya başlıyordu.Ayaklarım beni taşımıyordu. Chloe ve Edina aynı anda

-'' Devin ! '' diye bağırdılar ama onlara bakamıyordum.Yanağımda bir el hissedince zorla gözlerimi açtım.Chloe bana bakıyordu

-'' Ölme Devin dayan yalvarırım dayan benim için '' dediğinde cevap veremeden bir kez daha inledim.Sean'a dönerek

-'' Seni öldüreceğim Sean buna emin olabilirsin '' diye zorla konuştuğmda Sean gülümsedi

-'' Bende seni seviyorum dostum '' diyerek mırılldanmaya devam etti.Acının biraz daha artmasıyla başımı duvara iyice yaslayıp gözlerimi kapadım.

CHLOE'NİN AZINDAN

Devin gözlerini kapatınca bir an durmuştum. Tek duyabildiğim kalp atışlarım ve soluk alıp veroşimdi. Ölmüş olamaz. Hayır.

'Hayır! Devin aç gözlerini! Devin! Aç gözlerini!' diye bağırdğımda Sean Riley'nin elini Devin'den çekti. Riley' elini çekmesiyle Devin'nin yere yığılması bir olmuştu.

'D-Devin.' diye fısıldadım korkak bir şekilde. Ama cevap yoktu. Nefes aldığına dair de bir kanıt yoktu. Pek öyle görünmüyordu.

'Devin'i öldürdün! Seni pislik! Onu öldürdün! O öldü!' diye bağırıp adama yumruk atmaya çalışıyordum ama başaramıyordum. Adam bileklerimden tuttuğunda olduğum yerde zıplayarak 'Bırak beni! Devin'i öldürdün! Pislik!' diye çığlık atmaya başladığımda biri belimden tutup Sean'den uzaklaştırdı. Belimden tutan ellerden kurtulmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Riley koltuğa oturdu ve beni hızla kucağına çekip sıkıca kollarıyla sardı. Sanki beni dünyadaki tüm kötülükten koruyabilecekmiş gibi sarmıştı kolları. Ellerimi onun karnına koydum ve başımı göğsüne yasladım. Çığlıklarım ağlamalara ve ardondan da şiddetli ve sesli hıçkırıklara dönüştüğünde göz ucuyla Devin'e baktım. Edina Devin'in başına gitti ve hıçkırıklar içinde çömeldi.

DEVİN'İN AĞIZINDAN

Kendime geldiğimde kocaman bir odadaydım etrafımdaki duvarlar bembeyazdı ve hiç eşya yoktu.Neredeydim ben ve nasıl çıkacaktım ? Ben etrafıma bakınırken uzaktan gelen birini görmemle donup kaldım.

-''Lily ? '' diye fısıldar bir tonda konuştuğumda Lily bana yaklaştı.Sarı dalgalı saçları omuzuna dökülüyordu.Üzerinde ilk tanışdığımız gün giydiği beyaz dantalli elbise vardı.

-'' Merhaba Devin '' dedi gülümsyerek.Ben hala şaşkındım

-''Bu bu gerçek değil değilmi rüya görüyorum ''

-'' Gerçek Devin ben buradayım ama senin buarada olmaman gerekiyor yaşaman gerekiyor '' dediğinde başımı olumsuz anlamda sallayarak ona bir adım attım

-'' Hayır istemiyorum senin yanında olmak isiyorum ''

-'' Hayır Devin biz gayet iyiyiz sende yaşamalısın daha yapman gereken çok şey var sen mutlu olmayı hak ediyorsun '' dedi.Beynim biz kısmına takılı kalmıştı

-'' Biz ? '' diye sorduğumda gülerek arkasını döndü.İleriden küçük bir erkek çocuğu geliyordu.Çocuğun sarı saçları yeşil gözleri ve bembeyaz teni vardı.Çocuk yanımıza geldiğinde Lily'nin elini tuttu.Lily bana dönerek

-'' Biz oğlumuz ve ben iyiyiz seni bekliyo olacağız Devin ama şimdi değil '' dedi.Çocuğa bakakalmıştım.Çocuğun önüne çömeldiğimde çocuk gülümsedi Lily'e dönerek

-'' Adı ne '' diye sorduğumda tebessüm ederek

-'' Biliyorsun hep konuşuyorduk '' Tekrar çocuğa döndüğümüzde çocuk gülümseyerek

-'' Seni bekliyor olacağız baba mutlu olmalısın üzülme artık '' dedi.Bunu istemiyordum onları bırakmak istemiyordum.Lily kolumu tuturak beni ayağa kaldırdığında ona baktım

-'' Hayır Lily '' elini kaldırdı yavaşça '' Lily hayır yapma burada kalmama izin ver '' Gülümseyerek '' Daha zamanı var sevgilim hoşçakal '' dedi VE elini alnıma koydu.Etrafımdaki sesler netleştiğinde yavaşça gözlerimi açtım.Edina yanımda başın göğsüme koymuş ağlıyordu.Chloe ve Riley ise koltuktaydı.Chloe'nin sarsılan bedeninden ağladığını anlaya biliyordum.Sean ise taş kesilmiş bedeniyle kapının öznünde yere bakıyordu.Büyün gücümü toparlamaya çalışarak

-'' Edina '' dedim ama sesim oldukça kısık çıkmıştı.

CHLOE'NİN AĞZINDAN

Riley ellerini saçlarıma götürüp okşarken bir fısıltı duymamla başımı hafiften kaldırdım. Edina'nın adını söylemişti bu kişi ve Edina'nın hıçkırıklarıyla beraber ağlaması kısıklaşmaya başlamıştı. Bir süre sesin tekrar etmesini bekledim ama tekrar etmemişti.

Başımı Edina'nın oraya çevirdiğimde Devin'i gözlerini hafifçe aralamış bir şekilde buldum. Edina kocaman gözlerle bir süre Devin'e baktıktan sonra yine ağlayarak ona sarıldı. Sanırım mutluluktan ağlıyordu. Riley beni bıraktığında hızla Devin'in yanına gittim ve Sean denen herife 'Gel buraya! Devin yaşıyor! Onu kaldıralım!' diye bağırdım. Adamın sırtı bana dönük olduğu için suratını göremiyordum. Ama başını hafifçe kaldırdı, bir süre bekledi ve yavaşca bize döndü. Bir süre bana baktıktan sonra bakışlarını Devin'e çevirdi ve 'Yaşayacaksın demiştim.' dedi alayla ve yaklaştı. Devin'i yatağa taşıdı ve yatırdı. Edinayla beraber üstüne yorganı çektik ve 'Senin için çok korktuk.' dedim gülümsemeye çalışarak ve yanağından öpüp odadan dışarı çıktım.

DEVİN'İN AĞIZINDAN

Herkes mutluydu.Chloe Edina Sean yüzleri gülüyordu.Peki ya ben ? Kesinlikle değildim. Yattığım yerden doğrulmaya çalıştığımda Edina

-'' Ne yapıyorsun yatmalısın '' dedi.Ona iyi davranmalımıydım.Hiç sanmıyorum.En başından ona birşeyler hissettiğimi sanmak hataydı.Benim Lilyim vardı ve birde oğlum onlara ihanet edemezdim.Soğuk bir sesle

-'' İyiyim ben yok birşeyim '' diyerek ayağa kalktım.Sean'a aldırmadan kapıdan çıktığımda yan odadaki Chloe'nin sesini duydum.

-'' Devin nereye '' dediğinde ona bakmadan koltuğun yanındaki çalışma masasının çekmecesinden Sean'ın bana verdiği silahı çıkarıp cebime koydum.Chloe

-'' O ne '' dediğinde

-''Hiç birşey '' diyerek kapıdan çıktım.Diğer insanlara yumuşak davranmak en başından hataydı.Artık bunu yapmayacağım kesinlikle .

CHLOE'NİN AĞZINDAN

Devin kapıdan dışarı çıkarken bir süre drdum. Ne olmuştu buna? Hızlı adımlarla Devin'in peşinden gittim ve arkasından ilerlemeye başladım. Elimi koluna attığımda dirseğiyle beni geriye itti. Çok güçlü ittiği için yere düşmüştüm. Riley aniden üstümden atlayıp Devin'in üstüne atladı ve onu yere yığdı. Devin ellerini onun boynuna götürdüğünde Sean denen adam 'Riley!' diye bağırdı. O bağırmasıyla Riley'nin acıyla inleyip yerde kıvranması bir oldu. Devin'e baktığımda umursamadan üstündeki tozları sildi ve yürümeye başladı. Arkasından baka kalmıştım. Sean'de Riley'ye bir süre daha baktıktan sonra yanından çekip gitti. O yanından gidince Riley derin birkaç nefes aldı ve kısık kısık bir süre inledi. Bunların derdi ne?

DEVİN İN AĞIZINDAN

Sean beni kolumdan tutup durdyrunca ona dondum

-" Ne var " dedigimde

-" Senin derdin ne anlamadımmi saniyorsun hala gücün yerine gelmedi böyle Emir' i öldürebileceginimi sanıyorsun " diye bagırdı.Sinirlenmeye baslıyordum.

-" Sana fikrini soran olmadi o lanet olasi büyüyü hic istemedim sizler bana sormadan kendi aklınzca hayatim hakkinda karar aldiniz hic birinizi gormek istemiyorum git bunu Chloeyede Edinayada soyle hayatimdan defolun " diye bagirdim.Baska birsey demesine fursat vermeden yurumeye devam ettim.Hava kararmak üzereydi.Emir in her zaman takıldıgi bara gidip arkadaki masalarsan biriine oturdum ve Emirii beklemeye basladim

CHLOE'NİN AĞZINDAN

Sean yanımıza geldiğinde ben Riley'yi yerden kaldırmakla meşguldüm.

'Devin ne dedi?'

'Sizi görmek istemiyormuş. Yaşamak istemediğini ve sizden nefret ettiğini söyledi. Hayatından defolmanızı istedi.'

Sean Edina'ya bu cevabı verince Edina birden ağlamaya başladı. Edina'nın yanına gidip kolundan tutunca kolunu çekip evin içine doğru koştuğunda bende peşinden gittim. Ama gitmeden öncen Sean'e baktım. Bakışları sinirliydi.

Edina'nın yanına gittiğimde br süre daha ağladıktan sonra konuşmaya başladı.

'Ben onu seviyorum! Değer veriyorum.Birlikte yaşamak için ev bile tuttum. Ama o beni hayatında istemiyor.'

'Edina yapma böyle. Gerçekten. Bence oda sana değer veriyor ama gösteremiyor. Sadece biraz kafası karışık. Önceki sevgilisi... Öldü ve hala ona değer veriyor olmalı. Biraz rahat bırakmalısın. Ve bu bizim içinde geçerli. Hadi hazırlan biraz dolaşalım.'

Başını salladığında ayağa kalktım ve 'Seni kapıda bekliyorum.' diyerek aşağıya indim. Riley kapıda oturmuştu. Ben gelince başını kaldırdı ve gülümseyip ayağa kalktı. Ellerini belime koyup beni kendine biraz çekti ve önce dudağımı sonra anlımı öpüp 'Nereye bakalım?' diye sordu. Elimi omzuna koyduğumda biraz daha yaklaştı. Elini karnıma koyduğunda 'Edina'yla biraz gezeceğiz.' dedim. Tam bir kez daha dudaklarıma eğildiğinde Edina yanımıza geldi. Riley'yi hızla öptüm ve Edina'nın kolundan çekiştirmeye başladım.

*********************************

Bir kafede oturup donlenme kararı aldık. Kafedeki yumuşak deri koltuklara oturduk. Ben eşyalarımı yanıma bırakırken edina çoktan bir kahve siparişi vermişti. Nedense içimde izlendiğimiz hissi vardı. Bende portakal suyu isteyip Edinaya döndüm. Tam konuşmaya başlayacaktı ki inlemem onu susturmuştu.

'Bir sorun mu var?'

'Ben-' kısık bir çığlık attığımda karnımdaki sancının şiddeti artmıştı. Ne oluyor? Sancı biraz daha arttığında bu sefer daha sesli çığlık atmıştım. Edina ayağa kalktığında istemeden de olsa bacaklarımdaki ıslaklığa başımı çevirdim.

DEVİN'İN AĞIZINDAN

Biradan bir yudum daha aldım.Önündeki sandalyenin çekilmesiyle başımı kaldırdım.Karşımdaki kişi Emir'di

-'' Selam Devin ''

-'' Ooo kimler gelmiş '' dediğimde gülerek karşımdaki sandalyeye oturdu.

-'' Neden geldiğini biliyorum Devin beni öldürmek istiyorsun değilmi '' gülerek arkama yaslandım

-'' İlk başta öyleydi evet ama senin şu halini gördükten sonra yaşamanın senin için daha kötü olacağına karar verdim. '' dedi.Dediğime kaşları çatılmıştı.

-'' Hiç uyuyamıyorsun değilmi Emir kaç gündür uyanıksın 2 ? 3 ? Peki günde kaç bira bitiriyorsun 3 yada 4 düzine değilmi unutmana yardımcı olmuyor ama değilmi yazık '' ayağa kaltım '' Benim çektiğim acıyı sende çekeceksin Grey ve sevgilini kimin öldürdüğünü asla bulamayacaksın ama bir öğrensen varya çok şaşırırsın sana ikinci defa acıyarum en yakınının sana bunu yapmış olması ne yazık '' yanından geöip dışarı çıktım.O anda birinin beni çekip ducara sertçe yapıştırasıyla başımı kaldırdım.Emir öfke saçan gözlerle bana bakıyordu

-'' Kim kim öldürdü Lenayı söyle yoksa .. ''

-'' Yosa ne öldürürmüsün beni ne bekliyorun ozman bende bunu çok istiyorum ama ben ölürsem sen asla öğrenemezsin '' dediğimde alayla güldü

-'' Zaten öğrenemeyeceğim asla söylemeyeceksin ''

-'' Bunu önce kendine inandır çünkü eğer inansaydın ben şuan konuşuyor olmazdım '' dedim ve onu iteleyerek yanından geçtim.Köşeyi döndüğümde Riley ile karşılaştım çok telaşlı gözüküyordu

-'' D-devin yardım et! ''

-'' Ne var ne oldu ''

-'' Chloe onu hastaneye kaldırmışlar. Durumu kötüymüş. Onun oturduğu kafede bi koku aldım ona bunu biri yaptı doğaüstü biri ama kokusu gizli yardım et o kişiyi bulalım '' dedi

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Ben susunca yanımdan geçip 'Şakaya vaktim yok Riley.' dedi. Şaka mı! Hırlayarak kolundan tuttum ve sertçe kendime çekip sırtını şiddete duvara yapıştırdım.

'Şaka mı! Lanet herif bana bak! Seni önemseyen biri ve karnındaki bebek tehlikede! Ve bunu biri bilerek yaptı! Şimdi benimle o kafeye geliyorsun!'

Gözlerine baktım. Bir süre gözümün içine baktıktan sonra başını salladı. Onu bıraktım ve hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Biraz adımlarımı hızlandırdım çünkü gözlerimin yaşardığını görmesini istemiyordum. Umarım ne bebeğime ne de Chloe'ye bir şey olmaz...

DEVİN'İN AĞZINDAN

Cafeye girince etrafa bakınmaya başladım.Aradan çok geçmeden beynimde bir acı hissetmemle inledim.Biraz daha acı artınca yere çömeldim.Sean kesin onun parmağı var bu işte. Riley yanıma gelip

-'' İyimisin '' diye sordu tam bişey diyecektimki biraz daha arttı acı.Sean buaralardaydı ve bizi izliyordu ve anlaşılan konuşmamı istemiyordu.Ya Riley den korkuyordu yada derdi benimleydi.İkinci olduğuna eminim.Riley

-'' Neler oluyor Devin '' diye bağırdığında aklımdan

' Sean konuşacağız senine piç herif ' diye geçirdim.Beni duyacağından eminim.Acı hemen kesilmişti.Derin birkaç nefes alıp ayağa kalktım.

-'' Yok birşey ben gidiyorum '' deyip kapıya yöneldiğimde kolumdan tuttu ve

-'' Hayır gitmeyeceksin '' diye bağırdı. Sinirle dönüp tüm gücümle yüzüne yumruk attım ve

-'' Sakın Riley sakın bana emir vermeye kalkma seni mahvederim '' deyip dışarı çıktım.Seanla görülecek bir hesabım vardı.Bakalım piç herifin derdi neydi.

EMİR'İN AĞIZINDAN

Devin cafeden çıkıp köşeyi dönünce bende kafeye daldım.Riley koltuklardan birinde oturmuş başını kollarının arasına almıştı.İçkiden dolayı düzgün yürüyemiyordum bile Devin haklıydı.Bugün içtiğim biraların sayısı bile yoktu ve 2 gündür uyumuyordum.Riley'in yanına gittiğimde omuzunu dürttüm.Başını kaldırıp bana baktı bir süre süzdükten sonra

-'' Berbat görünüyorsun '' dedi.Alayla gülerek

-'' Teşekkürler sende öyle şimdi kalk '' dedim.Kaşlarını çatarak

-'' Neden nereye '' dedi.İçki brnim beynimi uyuşturmuştu fazla düzgün düşünemiyordum.

-'' Devin ikimizinde bilmesini istediği bazı bilgilere sahip ilk defa senle aynı şeyi istiyorum eski düşmanım '' dedim

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Bir süre daha Emir'in dediklerini idrak etmeye çalıştım. Ona bakarken o kolumdan tutarak ayağa kaldırdı.

Yolda yürürken ileride Devin'i görmemizle Emir adımlarını biraz daha hızlandırdı.

'Devin!'

Devin bize bakınca Emir tüm gücüyle yumruğu yüzüne geçirdi. Devin geriye sendeledi ama hızla Emir'in sırtını duvara çarptı ve ard arda yumruk atmaya başladı. Hızla Devin'i yakasından çektim ve tam omur iliğine sertçe vurdum. Bedeni yere yığılınca Emir yaslandığı duvardan ayrıldı ve başını sallayıp 'Hadi onu götürelim. Öğrenmemiz gereken çok soru var.' dedi. Başımı sallayıp onu kollarından ve ayaklarından tutup kaldırdık ve uzaklaşmaya başladık.

EMİR'İN AĞIZINDAN

Devin'i eskiden kaldığımız evin bodrumuna götürdük ve ellerini bağladık.Uyanmasını beklemek beni çileden çıkarıyordu.Özellikle bu kadar çok içmişken kafamda mantıklı düşüncenin zerresi yoktu.Köşeden şişe su alıp kapağını açtım ve Devin'in yüzüne attıp göözlerini açtığında yüzüne sert bir yumruk attım.Burnunun kırıldığına eminim ama hala sesini çıkarmıyordu.Yanına gidip var gücümle karnına tekme attım ve -'' Konuş piç herif kuş kim yaptı bunu Lena'ya yemin ederim Devin seni burada canlı canlı parçalarına ayrırım konuş '' diye bağırdım ve bir tekme daha attım.Hala sessizdi.Yakalarından tutup ayağa kaldırdım ve bir yumruk daha ttım.Bir tane daha.

-'' Öldürürüm lan seni yeni ceddini öldürürüm konuş !! '' diye bağırdım çileden çıkmıştımm ve piç hala konuşmuyordu.Kaplan dişlerimi çıkarıp sertçe boynuna gömdüm.İnlediğinde dişlerimi biraz daha derine batırdım ve kanını içmeye başladım.İki elin beni çekmesiyle Devinden dişleri çektim.Riley biraz endişeyle bana bakıyordu

-'' Sakin ol öldüreceksin '' deyip Devin'a döndü

-'' Konuş Devin yoksa buradan çıkar onunla seni yalnız bırakırım. '' dedi.Devin umursamaz tavırla Riley'e bakıyodu.Gözünde korkunun zerresi yoktu ama canı yandığı belliydi.

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Umursamaz bir şekilde yüzüme bakmaya devam ediyordu ve bu cidden çok sinir bozucu.

'Devin bana bak. Madem Emir'in sorusuna cevap vermiyorsun o zaman benim soruma cevap ver. Chloe'ye kim zarar verdi? Onun doğum sancılarının başlamasına neden olan kim?'

Oradan Emir'in 'Chloe'nin doğum sancıları mı başladı?' diye sorduğunu duydum. 'Evet. Ve bunu o biliyor ve söylemiyor. Devin sana yalvarırım onlara zarar veren kişiyi bulmalıyım.' dedim. Ama o umursamaz yüzüyle bana bakıyordu ve konuşmuyordu. Sinirle güldüm ve yüzümü ovaladım. Sinirden bedenim titriyordu. Birkaç adım atgıktan sonra sinirle arkamı döndüm ve yüzüne yumruk attım. Ben yumruk atınca bağlı olduğu sandalyeyle beraber yer düşmüştü ama yine ses çıkartmadı. Sinirle birkaç tekme attım karnına.

DEVİN'İN AĞZINDAN

Riley bir tekme daha atip beni kaldirdi.Beni bu tür şeylerle korkytamazlardi.Kapının gürültüyle acilmasiyla Riley'de Emir'de acıyla bagirarak yere comeldiler.Sean iceri girip " Selam gencler özlediniz mi beni? " diyerek yanima geldi.Riley ve Emir hala yerde kıvranıyorlardi.Sean yanima gelip ellerimi cozunce ayaga kalkip disari ciktim.Riley ve Emir'le sonra hesaplasacaktim suanda gucumu toparlamaliyim.

Evden çıkıp Sean'ın kapısnın önündeki arabasının yanına geldik.Hala sinirime hakim olamıyordum.Piç herifler bunun hesabını vericeklerdi! Onlara çok fena ödetecektim.Sean alayla -'' Dostum yüzün berbat halde yanağın morarmış adamım.'' deyince sinirle ona döndüm

-'' Düzeltemeyeceğin birşeymiş gibi konuşmayı kes o piölerin eli çok ağır '' dediğimde gülüerek yanıma geldi ve elini alnıma değdirdi.

-'' Tamamdır ahbab kızma arabada birkaç kutu biraz var kendine gelirsin biraz atla '' dediğinde ona dönüp

-'' Arabayı ben kullanacağım '' dedim.Bana dönüp gülümseyerek

-'' Tamamdır '' diyerek anahtarı bana attı.Tutup sürücü koltuğuna bindim oda binince arabayı çalıştırıp bütün gücümle gaza yüklendim.Arabanın tekerlekleri adeta çığlık atarak harekete geçtiğinde ara sokaktan ana caddeye fırladım.Diğer arabalar ani fren yapıp arkamızdan bağırırken sinirle biraz daha gaza yüklendim.Motor yüksek bir ses çıkardı ve araba kolaylıkla hzılandı.Koltukların arasındaki biralardan birini alıp kapağını açtım ve büyük bir yudum aldı.Arabanın gazına birazdaha bastığımda yanımda oturan Sean keyifle

-'' Vovvv çok değerli avcım benim bas gaza Winterrr '' diye bağırdıSinirlerime hakim olamıyordum.Her hücrem Riley ve Emir'den inikam almam için bağırıyordu adeta onunda zamanı gelecekti.Kimse bana böyle bişey yapıpta cezasını almadan kalamazdı.

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Kendime geldiğimde yerde yatıyordum. Başımı kaldırdığımda Emir'de benim gibi daha yeni kendine geliyordu. Göz göze geldiğimizde başını kaldırıp Devin'in bağlı olduğu sandalyeye gözlerini odakladı. Sonrada sinirle bağırıp yeri yumrukladı ve ayağa kalktı. Bende samdalyeye baktığımda Devin'in orada olmadığını fark ettim. Kaçmıştı. Sean'in yardımıyla. Başımı tutarak ayağa kalktım. Biraz... Çok aarıyordu!

Aniden telefonumun çalmasıyla elimi cebime attım.
MELEĞİM

Hızla telefonumu açtım ve heyecan endişe karışımı bir sesle 'Alo Chloe! Nasılsın iyi misin?' dedim. Ama karşı taraftan başka bir ses geldi.

'Riley benim, Edina. Chloe'nin telefonundan aradım. Şey...'

'Ne?'

'En iyisi buraya gelmen.'

'Tamam birazdan oradayım.'

Telefonumu cebime geri attım ve kapıya ilerleyerek 'Benim hastaneye gitmem gerek.' dedim. Kurda dönüstüm ve hastaneye giden yolu koşmaya başladım.

Hastaneye yaklaşınca çalıların arasına girip insana dönüştüm. Hastaneye girip Chloe'nin kaldığı odaya girdim. Hala baygındı. Edina ayağa kalktı. Üzgün görünüyordu ve bu pek iyi bir şey değildi sanırım.

'Bir sorun var değil mi?'

Başını salladı ve 'Chloe.' dedi.

'Ne olmuş Chloe'ye?'

'Doğum sancıları erken başladı. Bunu biliyorsun.'

'Evet.'

'Bebek... O ölmüş.'

Bir an dondum. Bebeğimiz... Öldü mü?

'Ne?'

Sesim çok güçsüz çıkıyordu. Kendimi çok güçsüz hissediyordum. Yanağımdan akan ıslaklık ve sarsılan bedenim sanırım ağladığıma işaretti. Değil mi?

Sinirle bağırıp kafamı ellerimin arasına aldım. Ağlamam giderek sesli bir hal alırken.Edina'nın adımı söylemesiyle ayağa kalktım ve koşmaya başladım. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Tek bildiğim buradan uzaklaşmam gerektiği. Yağmur yağıyordu. Yağmur şiddetini biraz daha arttırdığında kurda dönüştüm. Lanet olsun! Bebeğimi öldüren ve Chloe'ye zarar veren kişiyi bulup ucunda ölecek olsam bile onu öldüreceğim! Onların intikamını alacağım. Hızımı biraz daha arttırdığımda insanların arasından koşmaya başladım. İnsanlar beni görünce çığlık atıp kenara kaçıyordu. Bense hırlıyarak koşmaya devam ediyordum.

Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

1.3K 754 50
Bu Kadarı yeter Dünya Bu kadar Acı Kâfi bizlere
351K 19.8K 31
Asena,teyzesinin evindeki ormanda doğum yapan bir kurtla karşılaşır,kurta doğum esnasında yardımcı olur. Asena'nın yardım ettiği kurt sayesinde bazı...
1.1M 72.6K 52
Lâl Su , psikoloji bölümünü okuyan biri. Yaşamı,hayatı,eğlenceyi, müziği,yazmayı seven biri.En büyük hayali ise yazar olmak. Psikoloji okumak onun iç...
126K 25.3K 61
[TAMAMLANDI] 00:00'da, Külkedisi büyük merdivenin mermer basamaklarında bir cam ayakkabı bırakarak prensinden kaçmıştı. Gece 00:00'da, ben de ondan k...