MERHABA SEVGİLİ OKUYUCULARIM BİRAZCIK GEÇ KALDIM SANIRIM BUNUN İÇİN ÖZÜR DİLERİM İŞ HAYATINDA BAZEN ÇIKAN AKSAKLIKLAR BURAYA YANSIYOR İSTER İSTEMEZ KUSURA BAKMAYIN BUNUN İÇİN HEMEN KENDİMİ AFFETTİRMEK İÇİN SİZLERE GİZEMLİ BİR BÖLÜM YAZIYORUM. İYİ OKUMALAR:)
Salona geçtiklerinde hala herkesin kafası soru işaretleriyle doluydu. Özellikle Ömür kadını gözleriyle yiyecekmiş gibi bakıyordu ve Çağın her an bu düşüncenin gerçekleşme durumuna karşı onu yakınında tutuyordu.
Kadın boğazını naif bir şekilde temizleyerek konuşmaya başlayacağını belirttiğinde koltuklara oturdular Çağın kolunu eşinin omzuna atıp usul usul masaj yaparak onun stres halinden uzak tutmaya çalışıyordu. Sonuçta karnında bir bebek vardı ve stres hamileliğe iyi gelmezdi.
"Gözlerinizdeki soru işaretlerinden anladığım kadarıyla beni tanımıyorsunuz."
"Tanımamız mı gerekiyordu??" bu soru sert bir dille Ömür'ün ağzından çıkmıştı.
Kadın bacak bacak üstüne atarken ince bacaklarını kısacık eteği sayesinde gözler önüne serilmişti. "Ben Alexis Karaceylan ve Çağın Bey'in babasından kalan ama onun çok fazla uğramadığı fakat düzenli olarak kontrol altında tuttuğu şirketi almak isteyen kişiyim daha doğrusu buraya babam tarafından gönderildim. Eğer o şirketi sizden almayı başarırsam babama kendimi kanıtlamış olacağım ve kendi şirketimin başına geçebileceğim."
İlk tepki veren Ömür oldu şuh bir kahkaha atıp anında kendini toparladı. Çağın'da dudaklarını ısırarak gülmemek için kendini tutuyordu derin bir nefes alıp "Pardon ama şirketin sahte ilanını falan mı gördünüz siz anlayamadım. Yani bende böyle bir emir vermedim haliyle. Nereden duyduysanız yanlış yönledirilmişsiniz Alexis Hanım kusura bakmayın."
Kadının dudakları gergin bir şekilde tebessüm etti "Beni kimse yönlendirmedi Çağın Bey sadece o şirketi almak istiyorum ve alacağım."
Ömür ani bir şekilde ayağa kalktığında Çağın hemen müdahale etmedi "Eşim kadınsınız diye nazik davranmaya çalışıyor olabilir fakat ben aynı şekilde davranamam. Evimize habersiz gelmenizi geçtim ne cesaretle size ait olmayan bir şirketi almak için böyle atıp tutuyorsunuz. Hangi akla hizmet böyle mantıksız davranıyorsunuz?" Ömür parmağını kadının yüzüne doğru sallarken Çağın hiç istifini bozmadan ayağa kalktı "Sanırım almanız gereken cevabı misliyle aldınız Alexis Hanım şimdi lütfen evimizden gidin...
"Bu kadar mı ?" derken kafasını sallayarak sinirlendiğini belli etmeye çalışıyordu. Fakat ikisi de onun bu hareketini dikkate almadı. Çünkü böyle saçma ve imkansız bir nedenden ötürü evlerine gelip üstüne ahkam kesmesi özellikle Çağın fazlaca sinirlenmesine neden olmuştu ama olabildiğince kendini tutmaya özen göstermişti çünkü Ömür'ün karnındaki bebeklerini düşünerek hareket etmenin daha doğru olduğunu biliyordu. Kadın zarif bir hareketle ayağa kalktığında işaret parmağını havaya kaldırıp "Bunu size ödeteceğimden emin olabilirsiniz. Zararlı çıkacaksınız beni red etmek... Çağın onlara doğru salladığı parmağı tutup geriye doğru büktüğünde kadının acıdan sesi kesilmişti...
"Ahh!! Sizi mahvedeceğim parmağım! Lanet olsun bırak!!" acıyla inlerken bile hala tehdit etme çabasını hoşgörüyle karşılamak yerine tüm parmaklarına aynı işlemi yaptığında kapıdan tam zamanında giren Volkan'a bir işaret çaktı "Alın şunu gözümün önünden elinden bir kaza çıkmadan!" verdiği emir anında yerine getirilmişti. Çağın direkt telefonu eline alıp polis merkezinden kıdemli bir tanıdığını arayıp durumu bildirmişti. Telefonu kapattığında Ömür koltukta hareketsiz bir şekilde oturduğunu görünce az önce yaptıklarını hatırlayıp hemen yanına gitti ve ellerini avuçlarına alıp öptü "Özür dilerim haddini aştığı için yapmam gerekiyordu seni üzmek istememiştim." Ömür ise yüzünde minik bir tebessüm ile elini çekip onun yanağına koydu "Seni değiştirdim Işıkhan farkında mısın?" dediğinde Çağın anlamsız bakışlarla ona bakıyordu.
"Olayı kendin kapatabilirdin tıpkı eskiden yaptığın gibi yani polis ile uğraşmadan hallede bilirdin ama yapmadın ve polisi arayıp durumu onlara açıkladın. Yani işte değiştin hemde benim için sen ne güzel bir adamsın Işıkhan. Ve çok iyi bir baba olacaksın buna gönülden inanıyorum." konuşması bittikten hemen sonra ağlamaya başlamasıydı her şey daha güzel olabilirdi tabi. Çağın yanına oturup ona sarıldığında ağlaması daha da şiddetlendi .
"Hayatım bu güzel konuşmanın ardından ağlamasan olmaz mıydı? Hadi odaya gidelim sen uyu bende biraz çalışıp para kazanayım. Çocuğumuza iyi bir gelecek de sunmalıyım değil mi?" Ömür başını sallayıp onay verdiğinde başı hala eşinin omzundaydı. Uykusu gelmişti hamilelik gerçekten çok zor bir dönemmiş şimdi anlatılanları daha iyi anlıyordu. Her şeye daha fazla hisli ve duyarlı olmak üstelik bunlarla da bitmiyordu. Aldığı kilolar, mide bulantıları ve benzeri durumlar. " Anneler çocukları karnına ilk koyulduğunda fedakarlık yapmaya başlıyorlar ne kadar güzel bir şey bu sevgilim iyi aile olmanın tadına varabiliyoruz. " merdivenlerden çıkarken Çağın mevzunun buraya nasıl geldiğini anlayamamıştı ama " Evet güzelim sayende bir aile olacağız sen, ben ve miniğimiz." Ona daha sarıldı yavaştan belli olan karnına dokunurken odaya girdiler.
"Çağın benim canım bir şey çekiyor ama tam olarak emin değilim sana söyleyip söylememek konusunda."
Çağın anında kaşlarını çattı...
"Hemen söylüyorsun ve alıyoruz ne demek emin değilim ne olabilir ki yani en fazla tropik bir meyve falan mı?"
Ömür zorlukla yutkunup kocasının omuzlarına parmaklarını yerleştirdi ve parmak uçlarında yükseldi nefesini dudaklarına vererek "Seni .... " dediği an Çağın onu boynundan nazikçe tutup yatağa doğru götürdü " Dinlenmen gerekiyor" derken çoktan dudaklarına yerleşmişti dudakları kafasında dikkatli olması gerektiği dönüp dururken dayanamadı hareketleri seri ve sert bir hal aldı. Ömür ensesindeki saçları çekip onu yönlendirmeye çalışıyordu zorlukla yutkunarak "Işıkhan hemen şimdi seni istiyorum lütfen. " nemli dudakları eşinin kaslı boynunda arsızca gezerken kendini kaybetmek ne demekmiş şimdi gerçekten anlamıştı ve kitapta hamilelik ile ilgili okuduğu bir bilgi kafasında canlandı " Hamile anneler eşleriyle birlikte olmaya daha istekli olabilirler."
" Çağın " ismi dudaklarından döküldüğünde o çoktan kıyafetleri çıkarma kısmına geçmişti.
" Benim güzel karım beni aşermiş... Hmm bu hayatımın en güzel anlarına girecek güzelim. Şimdi sabırlı ol ki tadına varalım. Daha doğrusu ben tadına tamamen varmalıyım...
Aradan geçen güzel dakikaların ardından Çağın yatakta huzurla uyuyan can parçasının tatmin olmuş suratına bir pücük kondurup yataktan kalkıp duşa yöneldi. Hızlıca işini hallettikten sonra beline sardığı havluyla odaya geri döndüğünde Ömür'ün yatakta kıpırdadığını görüp şişkin karnına baktığında eşinin elinin de orada olduğunu gördü bu sahneye gülümseyerek dolaba yöneldi. Gerekli eşyaları alıp giyinmeye başladı tam eşofmanı uzun bacaklarına geçirdiği sırada içeriden bir çığlık yükseldi. Koşarak odaya girdiğinde gözleri yatakta ağlayarak oturan kadına koştu. "Sorun ne güzelim?" kalp atışları korkudan kulaklarına kadar ulaşıyordu. Ömür güçsüz eliyle çarşafı kaldırdığında yatakta yayılan küçük kan gölünü görmemek için kör olmak gerekirdi.
"Ça çağın gidiyor bebeğim gi gidiyor bişi yap lütfen!!" sesinde ağlamaklı ton ve panik hali yüzünden Çağın'da anında panik haline girmişti. Doktorun dediklerini kafasında toparlamaya çalışırken önce şifonyerdeki telefona uzandı ve parmakları doktorun adını bulmak için harekete geçti. Ömür sarsılarak ağlamaya devam ederken telefonun karşısından doktorun sesi duyuldu "Çağın Bey bir terslik mi var?"
"Doktor Bey, ben, evet Ömür'ün kanaması var ve şu an ikimizde panik halindeyiz. Hastaneye geliyoruz orada görüşürüz. "ancak bu kadar mantıklı açıklama yapabilmişti.
Sonrasında her şey çok hızlı gelişmişti...
Ömür'ü ağlamaya devam ederken hastaneye ulaşmışlar doktor hemen onu müdahale odasına almıştı. Yarım saat sonra doktor odadan çıktığın Çağın direkt doktorun yüzüne bakıp mimiklerini kontrol etti.
Doktor "Çağın Bey sakin olun korkulacak bir durum yok ufak bir kanama hamilelikte bu durumlar olabilir kimisi kötü sonuçlansa da Ömür Hanım şanslı ve bebeği dünyaya gelmek istiyor. Bu gece hastanede kalsın yarın tekrar kontrol ettikten eve gönderirim. Geçmiş olsun. Yanına gidebilir...
"Teşekkürler" doktorun sözünü kesip direkt odaya daldığında yatakta iç çekerek oturan minik karısına koşup sarıldı.
"İyiymiş Çağın bizi bırakmamış. Ama doğduğunda sanırım çok yaramaz olacak baksana bizi ne kadar korkuttu."
Çağın o konuşurken kokusunu içine çekmekle meşguldü. Saçlarını okşarken "Evet güzelim ama önemli olan her koşulda iyi olmanız ve ben bunu başaracağım."
"Bir daha sana aynı duruma yaşatamam..." son sözlerini sessizce mırıldanarak söylemişti. Onu yatakta o halde gördüğü anda gözlerinin önüne geçmişteki o kötü olay geldiği için o an kendini kaybetmediği için şanslı sayılırdı. Kafasının içinde sürekli ya tekrar kaybetseydi bebeğini düşüncesi dolanıp duruyordu . Başını boşluğa sallayıp bu kötü düşünceleri kafasından atmaya çalıştı.
Odanın kapısı tıkladığında ikisi de birbirinden ayrılıp gelenin kim olduğuna baktılar. En yakın dostları endişeli şekilde odaya girdiklerinde onları gülümserken gördüklerinde hemen poz değiştirip "Oh be amma korktum Günce bak boşuna o kadar panik yapıp gecemizi böldün belki oğluma kardeş yapacaktık."
Aynı anda odada 3 farklı ses yankılandı "Terbiyesiz!!!" Barkın anından sustuğunda Günce onun kafasına bir tokat attı "Tam eşek değil mi sizce de acaba onunla evlenerek bir hata mı yaptım. Hadi evlendim diyelim birde çocuk yapmak nedir ya?" Barkın şaşkınlıktan değişen yüz ifadesiyle "Bunları sen söylüyor olamazsın içine bir şey mi kaçtı acaba hayatım?" giderek saçma sapan bir hal alan konuşmayı Çağın böldü "Sevgili şapşal çift bizi görmek için fazla zahmet verdiğinizi anladık bunu daha net gösteremezdiniz gerçekten şimdi Ömür gayet iyi onun ve çocuğumun akıl sağlığını bozmadan uzaklaşın odadan...
Günce ağzını açıp itiraz etmek üzereyken Ömür kıkırdayarak öne atıldı "Bizde sizi seviyoruz ve ikinci çocuk için biraz erken bence biraz daha düşünün." konuşmasının sonuna bir kahkaha eklemeyi unutmadı. Elini karnına koyup bebeğinin hareketlerini hissetmeye çalıştı ama doktor daha erken olduğunu söylemişti.
"Çağın portakal suyu bulabilir misin bana?" Bu sırada sevgili dostları kapıdan çıkmak üzereydiler.
"Barkın Volkan'a söyle de yanımıza gelsin." 5 saniye sonra Volkan ve Samet odadaydı.
"Ömür çok geçmiş olsun senin için korktuk. Umarım iyisinizdir." Ömür samimi bir şekilde teşekkür ederek iyi olduğunu söyledi. Onları kardeşleri gibi seviyordu ve gerçekten korkmuş görünüyorlardı.
"Samet portakal suyu hem de taze bulup geliyorsun. Ayrıca böyle durumlar için gidilecek yerleri araştırın anlaşılan Ömür bizi koşturacak bir süre." şakağına bir öpücük kondurduğunda Ömür kıkırdayarak "Ben değil hayatım bebeğimiz. diyerek küçük bir düzeltme yaptığında iki koruma bıyık altından gülmeye başladılar. Çağın kıkırtıları duyduğu ana başını keskin bir şekilde kaldırıp gözlerini kıstı "Siz hala burada mısınız? Toz olun!!"
Ömür portakal suyunu içerken Çağın televizyondaki kanalları zaplıyordu. Kapı tekrar çaldığında ikisi de merakla yine kapıya baktılar. Elinde çiçekle ile tanımadıkları genç bir çocuk içeri süzüldü "Ömür Hanım bunlar sizin için efendim."
Çağın çiçekleri çocuktan bahşiş verdikten sonra gönderdi. Kırmızı kartı alıp Ömür'e uzattı. Çiçekleri yatağın yanındaki masaya bıraktığında "Ne cesaret bu!!" Ömür'ün öfkeli sesini duyduğu an bakışları onu buldu.
Ömür kartı ona uzattı "Bayan Alexis geçmiş olsun dilermiş. Başlarım onun geçmişine kim bu kal... Çağın anında ağzına elini bastırdığında Ömür kelimenin gerisini yutup çarşafı sıktı.
"Haddini aşıyor. Babasıyla görüşüp bu kendini bilmez kızı dizginlemesi gerektiğini söylesem iyi olucak. Hayır elimden bir kaza çıksın istemiyorum ama zorluyor gerçekten... Seninle evliyim ama eski benliğimi unutmadım Ömür ortaya çıkarsa da ailemi korumam adına çıkacak ve bunun için senden özür dilemem anladın mı çünkü yumuşak yüzlü olduğumda başımıza neler geldiğini biliyorsun o yüzden sessiz kal anlaştık mı?" Ömür alnına değen öpücükten sonra onun odadan çıktığını gördü.
Ve huzursuz bir uyku onu kollarının arasına almaya başladı. Çağın bu defa karışmaması en iyi şey olucaktı o yüzden sessiz kalmayı seçti çünkü polislere verdiği bilgiler onun adalet yanlısı tarafını tatmin etmişti.
Bu Alexis başlarına bela olur mu sizce?
Yorumlarınız bekliyorummm :)
Teşekkürler :) :)