EVCİLİK OYUNU

By pelinnurr

3.6M 66.3K 8.7K

Aslında ilk görüşte aşk, Bir türlü itiraf edilemeyen. Biri babası için, biri annesi için. Zorla, Ama aslında... More

Tanıtım
İlk Görüş.. (1. bölüm)
Gerçek evlilik olmayacak.. ( 2. bölüm )
Duygular karışıyor.. (3. bölüm )
Alışveriş.. ( 4. Bölüm )
Bekarlığa veda.. ( 5. bölüm )
Sen ve ben.. Biz ( 6.bölüm )
Ortalık karışıyor.. (7. bölüm)
Eski dostlar... (8.bölüm)
Tesadüf... (9. bölüm)
Eğlence zamanı.. (10. bölüm)
Kıskançlık, Kırgınlık, Umutsuzluk.. (11. bölüm)
Hazırlıklar... (12. bölüm)
Anlaşma... (13. bölüm)
Aşık mı oluyorum?! (14. bölüm)
Soru-Cevap (15. bölüm)
Bana Bir Koca Lazım.. (16. bölüm)
Geveze Nikah Memuru! (17. bölüm)
Evlilikte ilk gün.. (18. bölüm)
Davetsiz misafir (19. bölüm)
Ev ev değil yol geçen hanı! (20. bölüm)
Keçiler kovalasın seni emi! (21. bölüm)
Şans öpücüğü.. (22. bölüm)
Çok mu şey istiyorum? (23. bölüm)
Düşünceli kas yığınım.. (24. bölüm)
Dünyanın sekizinci harikası.. (25. bölüm)
Ben normal değilim (26. bölüm)
Ama ben yüzme bilmiyorum ki.. (27. bölüm)
Gözün çıksın Merve! (28. bölüm)
Senden nefret ediyorum.. (29. bölüm)
Başımın tatlı belası.. (30. bölüm)
Tehlike çanları çalıyor! (31. bölüm)
Huzurun kollarında.. (32. bölüm)
Fesat kas hayvanı! (33. bölüm)
Ah bir yalnız bırakmadınız! (34. bölüm)
Çünkü kerem hatırlamıyor! (35. bölüm)
Benim korumacı kocam:) (36. bölüm)
Öpsen de yeterdi... (37. bölüm)
Peki şimdi ne yapacağım? (38. bölüm)
Seni çok özledim.. (39. bölüm)
Öküz desem? (40. bölüm)
Daha da fazlası.. (41. bölüm)
Sizin Genlerinizde Var Bu! (42.bölüm)
Kimse Beni Senin Kadar Mutlu Etmiyor.. (43. bölüm)
Aşk paylaşılmaz.. (44. bölüm)
Aşkımız üstesinden gelebilecek mi? (45. bölüm)
Yanımda Kal... (46. bölüm)
Ona bir şey olmasın yoksa yaşayamam ben.. (47. bölüm)
Ya sen olsaydın? (48. bölüm)
İki özgür aşığız biz.. (49. bölüm)
İlahi Can! (50. bölüm)
Her Şey Bir Anlık... (51. bölüm)
Yeşilin En Güzel Tonu.. (52. bölüm)
Saçmalığın olayım saçmala beni kerem (53. bölüm)
Körle Yatan Şaşı Kalkar.. (54. bölüm)
Bana Söz Vermeni İstiyorum.. (55. bölüm)
Sonunda Herkes Mutlu! (56. bölüm)
Başımız sağolsun..
Hepimiz Burada Seni Bekliyoruz... (57. bölüm)
Seni Seviyorum Zeynep (58. bölüm-Sezon Finali ;) )
Sürpriz! :D
Fragmanımsı :)
Çünkü Sevdim.. (59. bölüm)
İmkansız gibi duruyor.. (60. bölüm)
Çünkü ben aşık oldum.. (61. bölüm)
Bugün Çok Güzelsin Yine.. (62. bölüm)
Sürpriiiz! (63. bölüm)
Senin Kadar Değil... (64.bölüm)
Meğer Aşk Varmış ve Buradaymış... (65. bölüm)
Çoook ileriden bir kesit :) Babalar gününe özel..
Biri Teyzeyi Sustursun Allah Aşkına! (66. bölüm)
Sensiz olmaz (67. bölüm)
Bende Seni... (68. bölüm)
Hiçbir Hayal Senin Kadar Güzel Değil... (69. bölüm)
Çocuğumuz da Var Mıydı? (70. bölüm)
Acilen yalnız kalmamız gereken bir konu var! (71. bölüm)
Kerem Sayer ve Sürprizleri... (72. bölüm)
Unutmamışsın! (73. bölüm)
Yani şimdi bu kıskanç olmayan halin mi senin? (74. bölüm)
Benim sevgilim kıskanç değil, değil mi? (75. bölüm)
Hamile mi?! (76. bölüm)
Evlenmemiz gereken bir konu var. (77. bölüm)
Aşık olduğum adam! (78. bölüm)
İşte huzur bu! (79. bölüm)
Bence artık evlenelim. (80. bölüm)
3. Dünya Savaşı... (81. bölüm)
Çok Arkadaşlı Sevgili (82. bölüm)
Eğer ben de Zeynep Yılmaz'sam! (83. bölüm)
Bir bakınız^^
Sen şiir olduktan sonra.. (84. Bölüm)
Zeynep etkisi... (85. bölüm)
Hızlıca söyle ve kurtul! (86. bölüm)
Happy new years!! :)
Dua edelim de Kerem bunu fark etmesin! (87. bölüm)
Final (88. bölüm)

Çoook ileriden bir kesit 2 :) Demir'in sünneti

25.4K 510 66
By pelinnurr

Merhaba canlarım benim! İleriden bir kesitle karşınızdayım yine. Aslında aklımda olan ama yazmayı ertelediğim bir kesitti bu :))  Bir okuyucumun da ileriden kesit isteğiyle yazmaya karar verdim ve bu çıktı ortaya umarım beğenirsiniz :) Unutmadan söyleyeyim kesitte geçen Emine annemiz Kerem’in annesi gibi sevdiği bir kadın yani dadısı gibi bir şey küçükken onunla ilgilenmiş falan epey. Hatırlayan olur mu bilmiyorum Kerem’in hayalindeki nişanlarında adı geçmişti, yakın bir zamanda da tekrar göreceğiz kendisini bölümlerde :)

Bu arada ben yeni bölümlerde Kerem’in hayalinden oldukça fazla bahsediyorum. Bunları yazarken hep acaba tekrar eski bölümlerden parçaları okumaktan sıkılan var mıdır diye düşünüyordum ama yorumlarda gördüm ki hepiniz bundan gayet memnunsunuz. Hatta mesajlardan olsun yorumlardan olsun şu sahneyi de yaz diyenler oluyor. Elimden geldiğince hepsini yazmaya çalışıyorum, hiçbirini atlamak istemiyorum. Ve bana yazmaktan çekinen okuyucularım olursa –ki olmasın lütfen- çekinmeyin yazın isteklerinizi ;) Öpüldünüz hepiniiiz! :**

Bu kesit'i de hikayemiz için şiir yazan Tuğba'ya teşekkür olarak ithaf etmek istiyorum :) Herkese keyifli okumalarr :))

*****

^^Zeynep^^

“Kerem nerede kaldı bu doktor ya!” diyorum endişeyle. Bir yandan da gözüm Demir’de, kaçacak diye öyle korkuyorum ki!

“Birazdan gelir hayatım endişelenme” diye sakinleştirmeye çalışıyor Kerem de beni. Ama yok, elimde değil ki!

Emine annenin bahçesinde tüm hazırlıklar yapılmış, herkes toplanmış Demir’in sünneti için doktoru bekliyoruz. Bir yandan çalan müzikle ortam neşelendirilmeye çalışılsa da ben yerimde duramıyorum. Sünnet yani bu çocuk korkar kaçar falan! Neyse ki şimdilik bir sorun yok gibi!

“Biz geldik canııım!” diyerek Yağmur sarılıyor bana yüzünde kocaman gülümsemeyle.

“Hoş geldiniiiz!” diyorum ben de, hemen arkasından Canla elini tutan oğlu Efe görünüyor.

“Sırayı size savdık ha!” diyor Can da Keremle selamlaşırken.

“Of sorma Can şu günü bir atlatalım başka bir şey istemiyorum!” diyor Kerem de en az benim kadar endişeli görünürken.

“Nasılsın Efecim?” diyerek ufaklığa doğru eğilip yanağına bir öpücük konduruyorum.

“İyiyim Zeynep teyze şen naşılşın?” diyor o tatlı konuşmasıyla.

“Bende iyiyim Efecim, senden bir şey isteyebilir miyim?” diye sorduğumda üç çift göz merakla beni izliyorlar.

Efe başını aşağı yukarı onaylar biçimde salladığında devam ediyorum konuşmaya;

“Şimdi Demir sünnet olacak ya canım, sen tabi abi oldun artık ona da korkmaması gerektiğini anlatır mısın? Yani hiç canının acımadığını söyleyebilir misin?” diye sorduktan sonra nefesimi tutmuş vereceği cevabı bekliyorum.

“Oluuuy” diyerek Demir’in olduğu yatağa doğru koşarak ilerliyor.

“Kızım sende şaşırdın iyice ufacık çocuktan istediğin şeye bak” diyor Yağmur gülerek.

“Ay ne yapayım her yolu denemek istiyorum, ay valla stres yaptım of!”

“Güzelim ne olur sakin ol ya bak karnındakini düşün” diyor Kerem de sakinleştirici sesiyle bir elini karnıma koyarak. Bir anlığına huzuru bulsam da yine elimde olmadan gözüm tekrar Demir’e dönüyor.

***

^^Yazar’ın ağzından^^

“Demiy çok koykuyo muşun?” diye soruyor Derin Demir’in yattığı yatağın hemen yanına oturmuş çok sevdiği kardeşinin elinden tutarken.

“Sen meyak etme kaydeşim ben koykmam” diyor Demir de başını dikleştirip büyük bir cesaretle.

“O kaday emin olma” diyerek yanlarına gelen Efe’ye çeviriyorlar bu sefer başlarını.

“Aaa Efecim hoş geydin” diye gülümsüyor Derin cilveli bir halde.

“Naber fıştık” diyor Efe de Derin’in yanağından bir makas alırken.

İkisi birbirine gülücükler saçarken Demir kaşlarını çatmış kız kardeşini sahiplenme duygusuyla Efe’ye sinirli bakışlarından fırlatıyor.

“İyiyim” diye cevap veren kardeşini kendine çeken Demir konuşmaya başlıyor bu sefer.

“Hayıydır Efe?”

“Sana biy bakmaya geydim ben, koykuyoy musun bakalım ufaklık!”

“Bana ufaklık demeyi keş! Benden şadece biy yaş büyüksün”

“Olşun büyüyüm ama ben beşim şen de döytsün!” diyerek omuz silkiyor Efe. Ve hemen ardından ekliyor. “Hem ben büyüdüm aytık sünnet de oydum”

“Bende biyazdan olucam ne vaymış bunda!”

“Doktor amca geydiğinde buyada ağlayacaksın acıdan göyüysün sen!” diyor Efe tartışmayı bir kenara bırakıp ciddileşen yüz ifadesiyle.

Demir ise bir süre düşündükten sonra deli gibi merak ettiği soruyu yöneltiyor Efe’ye “Geyçekten o kaday acıyoy mu?”

“Acıyoy tabi ne sandın!”

“Eee ne yapıcam ben şimdi?” diyerek yüzünü buruşturuyor Demir.

Aralarında geçen az önceki minik atışmalarını unutmuş ikisi de ne yapacaklarını düşünüyorlar bir süre. Her ne kadar Demir, Efe ile Derin’i kıskansa da Efe’yi sevmekten de bir türlü vazgeçemiyor. Efe de aynı şekilde Demir’i çok seviyor ama o tartışmaları olmadan da yapamıyorlar.

“Buydum!” diyor Efe aklına gelen fikirle gülümserken.

“Plan ne kaydeşim” diyor Demir de heyecana bürünerek.

“Bak şimdi bende sünnet oycağım zaman biy yere sakyanmıştım uzun süye buyamamışlaydı beni. Biylikte oyaya gidelim işteysen?”

“Oluy! Hem bizi bulana kaday doktoy da gidey”

“Hiii ama ben ne yapıcam? Annemleye ne diyeceğim, hem annem çok üzülüy” diyor başından beri sesini çıkarmadan ikisini dinleyen Derin.

“Bak Deyincim sen bizi hiç duymadın tamam mı?” diyor Efe bir eliyle Derin’in kolunu sıvazlarken. “Sakın kimseye biy şey söyleme, hem biz doktoy gidince geri gelicez”

“Hı hı tamam o zaman, ama çok geç kaymayın oluy mu meyak edeyim sonra”

“Tamam kaydeşim sen kimşeye çaktıyma şakın” diye Demir de uyardıktan sonra Efeyle birlikte kimseye görünmeden uzaklaşmaya başlıyorlar.

Derinse sanki hiçbir şey yokmuş gibi ellerini arkasında birleştirip sağa sola sallanarak yürümeye başlıyor.

***

^^Zeynep^^

“Ama kızım bak sen çok yoruldun birazcık otur dinlen” diyor Emine annem beni bahçenin hemen girişinde olan odaya doğru yönlendirirken.

“Annem haklı Zeynep bütün gün ayaktaydın zaten hiç kendini düşünmüyorsun” diyor Kerem de diğer koluma girerek.

“Ya ama siz de hamileyim diye iyice hasta muamelesi yapıyorsunuz bana!” diyerek isyan ediyorum ama ikisi de beni duymazlıktan geliyor.

“Gel otur şöyle” derken yardım ediyor bana Kerem. Karnımın iyice büyümüş olmasından dolayı zor oturup kalkıyorum. Kerem de hemen yanıma oturduğunda bir elini karnımın üzerine koyuyor.

“Bebeğimiz nasılmış bugün” diyor şişkin karnımı okşarken.

“Baya hareketli” diyorum bende kendi elimi onunkinin üzerine koyduğumda.

“Normal ama değil mi yani bir sorun yok, ağrın falan yok değil mi?” diye ardı ardına sıralıyor Kerem hemen sorularını.

Hani ilk hamileliğim olsa diyeceğim ki acemi adam ama yok ikinci olmasına rağmen hala böyle!

“Hayır, aşkım bir sorun yok merak etme. Artık 8. aydayız hareketli olmazsa sorun olur.” diyorum onu sakinleştirmek adına.

O da hemen eğilip yanağıma kocaman bir öpücük bırakıyor. Emine annemse bize gülümseyip bahçeye geri çıkıyor.

“Aman siz iyi oldun da”

“Amaa…” diye söze başlar başlamaz Kerem yüz ifademden anlamış olacak ki beklenen soruyu soruyor hemen.

“Yine canın ne çekti söyle bakalım?” diyor gülerek.

“Ne gülüyorsun ya! Aman istemiyorum işte bir şey!”

“Ahahha güzelim ya şaka yaptım, söyle hadi”

“Çilek, çilek istedi canım” diyorum başımı önüme eğip yaramazlık yapmış bir çocuk gibi.

“Tamam, hayatım dolapta vardı sanki hemen getireyim” diye yanımdan kalkıp ilerlerken arkasından sesleniyorum.

“Kereeem?”

“Efendim güzelim?”

“Şeyy, varsa pudra şekeri de getirsene yanında” dememle yine gülerek onaylıyor beni ve uzaklaşıyor. Ondaki en sevdiğim şeyse yıllarda geçse üzerinden bana olan sevgisinin biraz olsun bile azalmaması.

***

Ben bahçeye bakan oda da oturmuş bir güzel çileklerimi yerken bir yandan da bahçedeki misafirlere bakıyorum. Buradan her ne kadar Demir’in yattığı yatak görünmese de her şey yolundaymış gibi dışarıda.

“Şu günü sorunsuz bir atlatsak çok rahatlayacağım Kerem” diyorum hemen yanımda oturup bir kolunu koltuğa dayamış beni izleyen Kerem’e.

“Sen merak etme güzelim hiçbir sorun çıkmayacak” diyor yine kendinden emin bir sesle.

“İnşallah” diyorum ben de dediği gibi olmasını umarak. O sırada içeriye Aksel giriyor.

“Aııı Kerem bir saniye bakabilir misin?” diyor düz bir ifadeyle.

“Ne oldu Aksel bir şey mi var?” diye telaşlanıyorum hemen, yerimden doğrulmak isterken Aksel durduruyor beni.

“Hayır, hayır hiçbir sorun yok endişelenme” diyor ama içime de kurt düşüyor.

“Sen bekle hayatım ben bakıp geliyorum hemen” diyerek Kerem ayaklanıyor.

Kendime de kızıyorum bazen. İnsanları boşu boşuna üzüyorum belki de çoğu zaman ama ne yapayım yani hamile olunca insan duyguları da bambaşka bir hal alıyor. Daha duygusal olup daha fazla endişeli olabiliyorsunuz. Hele ki söz konusu çocuklarınızsa çok daha fazla endişelenebiliyorsunuz.

Aslında Demir akıllı bir çocuk hem de yaşına göre epey akıllı. Ama anne yüreği dedikleri bu olsa gerek. Söz konusu Derin ya da Demir oldu mu aklım çıkacakmış gibi oluyor.

Ben hala oturduğum yerde tabakta duran çilekleri yerken benim minik kızım Derin’im geliyor yanıma.

“Annecim ne yapıyoşun buyda?” diye soruyor az önce babasının oturduğu yere yerleşirken.

“Sabahtan beri çok yoruldum annecim dinleniyorum”

“Anne bende o çiyekleyden yiyebiliy miyim? Bende çok yoyuldum sabahtan beyi” diyerek aynı benim oturduğum gibi kendini geriye yaslayıp bana bakıyor.

“Bebeğim benim tabii ki de yiyebilirsin” diyorum elimdeki tabağı ona verirken o da iştahla yemeye başlıyor.

“Kızım babanla Aksel amcanı gördün mü dışarıda” diye soruyorum merakla.

“Yooo göymedim annecim ne oydu ki?”

“Bir şey yok bebeğim merak ettim sadece. Peki, Demir nerde meleğim o ne yapıyor” diye soruyorum bu sefer daha doğru bir soru olduğunu düşünerek.

“Aııı şey annecim demiy de oyalayda biy yerdediy” diyor saçındaki buklelerden biriyle oynarken aynı zamanda gözlerini benden kaçırıyor olmasıyla bir şeyleri gizlediğini anlıyorum hemen.

“Emin misin birtanem?”

“Şeyy, evet sanıyım eminim”

“Birtanem bana her zaman doğruyu söyler değil mi? Annesinin üzülmesini istemez” diyerek farklı bir yoldan yürüyorum. Kızım asla beni üzmez.

“Çok mu üzülüysün annecim”

“Hem de çok”

“Şeyy aslında şöylemediyim biy şey var ama...” diyor yine aynı az önceki gibi elini saçında gezdirirken.

“Söyle bebeğim seni dinliyorum”

“Şeyy Demiyle Efe biy yere kaday gittiley”

Ben biliyordum işte! Bir şey olacağını biliyordum! Dedim o kadar Kerem’e de beni dinlemedi ki! Allahtan biricik kızım var benim!

“Nereye gittiler annecim?”

“Şeye gittiley Efenin gizli biy yeri vaymış oraya gittiley ama doktoy gidince gelecekley hemen sen sakın telaş yapma kaydeşime biy şey olmaşın.”

“Sen biliyor musun peki orayı bebeğim?”

“Hı hı biliyoyum ama anne Demiyle Efe bana çok kızacak şöyleme dediley”

“Merak etme meleğim kızmayacaklar gel hadi önce babanı sonra da Yağmur teyzeni bulalım” diyorum oturduğum yerden kalkıp Derin’in de elimden tutmasıyla bahçeye çıkıyoruz.

Hemen ilerdeki telaşlı Kerem’i fark etmem çok zamanımı almıyor tabi. Hızlıca yanlarına yaklaşıp sanki bir şey bilmiyormuşum gibi soruyorum.

“Ne oluyor Kerem?”

“Aıığğm Zeynep? Senin ne işin var burada?”

“Yeterince dinlendim canım ne olduğunu söyleyecek misin?”

“Şeyy Zeynep bak endişelenme lütfen” diyerek araya Yağmur giriyor. Ben cevap vermeyip gayet rahat biçimde onları dinlerken Kerem devam ediyor.

“Demir..” diyor ama devamını getiremiyor.

“Biliyorum” diyorum gayet sakin bir şekilde. Hepsi şaşırıyor tabi.

“N-nerden? Neden bu kadar sakinsin o zaman?” diye soruyor Kerem

“Hadi yürüyün hadi Efe’nin saklandığı yere saklanmış bizimkiler” diyerek Derin’i işaret edip güldüğümde hepsi derin bir nefes alıp gülmeye başlıyorlar.

“Ay inanamıyorum ya sen bir de Efe’den yardım istedin bizimkinin yaptığına bak” diyor Yağmur da.

“Ya yaa güven olmuyor işte babası kim!” diyerek Can’a sataşıyor Kerem az önceki telaşının yerini rahatlığa bırakırken.

“Abicim benimle ne alakası var ya!”

“Hadi hadi gidelim de alıp gelelim çocukları” diye araya giriyorum.

Ve yine her zamanki gibi hep birlikte neşeyle devam ediyoruz hayatımıza, birbirimize hep destek olarak. Ailemi ve ailemden farkı olmayan arkadaşlarımı çok seviyorum!

 

Continue Reading

You'll Also Like

101K 2.9K 64
Aşk güzeldir. Onun yanı sıra felakettir. Evet, felaket. En büyük felaket aşk... Baktığın her yönde onun yüzü vardır. Deli olmamak elde değildir. Ama...
195K 18.6K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin
294K 27.6K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
161K 16.4K 30
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.