Her Şey Bir Anlık... (51. bölüm)

36.1K 680 87
                                    

İyi akşamlar benim canımm okuyucularım. Yazdığınız yorumlarla o kadar çok mutlu oluyorum ki anlatamam sizee :) Yorumları geçtim özelden yazanlarada ayriyetten teşekkür ediyorum hepiniz çok değerlisiniz benim için :) Siz olmasaydınız bu hakiye buralara gelemezdi hatta ben başka bir hikaye yazmayı aklımın ucundan bile geçirmezdim :D Ehehe Evet doğru gördünüz yeni bir hikaye kurguluyorum şuan ve evcilik oyunu final olduğunda o hikayeyi yazmaya başlayacağım :) Bir şekilde evcilik oynununda da finale yaklaşıyoruz demenin başka bir yolu sanırım ;-) Aslında bu aralar hikayenin gecikmesinin bir sebebi de yeni hikaye ile uğraşıyor olmam. Eminim onu da çok seveceksiniz baya emek harcıyorum bu aralar :)) Ve tabi kii desteğini benden hiç bir zaman esirgemeyen Buseme kucak dolusu öpücüklerimi yolluyorumm :**

Bu arada hikayeye yeni katılan bir karakterimiz Özge -bir kaç bölüm önce zeynebin ofis arkadaşı olan- için Özge Özprinççiyi düşündüm bence zeynoyla iyi anlaşırlar :) 

Ve bu bölümü güzel yorumlarını benden esirgemeyen Muratci'ya ithaf ediyorum. her bölümü yorumlarıyla beni mutlu eden okuyucularıma ithaf etmek içimden geliyor :))

Bölüm şarkısı ise Temas-Gölgeler ve Sessizlik ... keyifli okumalar :-)

******

“Ben daha çok…”  dememle birlikte keremin kaşları çatılıyor. Öyle ama… Bu dünyada benim keremi sevdiğim gibi kimse kimseyi sevemez.

“O ne demek oluyor zeynep?” diye soruyor hemen kerem ciddileşen ses tonuyla. Bir kolunun üzerinde doğrulup dikkatlice benim yüz ifademi incelemeye başlıyor.

Bende yastığıma kafamı geri atıp üzerimizdeki çarşafı iyice çekiştiriyorum. “Duyduğun gibi işte kerem”

 

“Benim sevgimden bir şüphen mi var?” diye başka bir soru soruyor bu sefer.

“Hayır, tabii ki yok!” diyorum hemen yanlış anlamasını önlemek için. Ben sadece onu ne kadar çok sevdiğimi anlaması için öyle söylemiştim. Yoksa onun beni ne kadar çok sevdiğinin tabii ki farkındayım…

“Olmasın çünkü yanılıyorsunuz küçük hanım, ben sizi daha çok seviyorum” diyor yüzüne kocaman gülümsemesini yerleştirirken. Bende içimden koca bir oh çekiyorum. Bir an tartışacağız diye ödüm patlamıştı!

“Yaa öyle demeeek” diyorum en cilveli gülümsememi takınarak.

“Yaa” diyerek gıdıklamaya başlıyor.

“Ahaha yaa yapma kerem ahaha”

Yatakta debelenirken bir an duruyor ve gözlerini gözlerime dikerek “Ama çok güzel gülüyorsun ne yapayım?” diyor. İyice romantiğe bağladı öküzümüz iyi mi?

“Bugün dünya iltifat etme günü falan mı acaba?” diyorum keremin yüz ifadesinin değişmesini sağlayarak.

“Öyle bir gün mü vardı?” diye sormasıyla kocaman bir kahkaha patlatmam bir oluyor. Düşünceli bir ifadeyle bana bakmaya devam edince daha da şiddetleniyor kahkaham.

EVCİLİK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin