3. Dünya Savaşı... (81. bölüm)

17.9K 680 237
                                    

Selam! Öncelikle şunu söylemeliyim ki; sessiz bir köşeye geçin ve bu bölümün tadını çıkarın! Bölmeden uzun bir bölüm yazmak istedim umarım hoşunuza gider :)) Bu arada bölümlerle ilgili görseller shoplar, akşam twitter hesabımızdan paylaşılacak. Merak edenleri bekliyorumm :) "@_pelinnurr"

Bu bölümün ithafı röportajlarına bayıldığım Yosun'a gidiyor :) Umarım beğenirsin tatlımm :) Keyifli okumalar...

***

 

“Bu gece yanımdan bir saniye bile ayrılmayacaksın güzelim!” diyor Kerem kolumdan beni kendine çekip sımsıkı sarılırken.

Allah’ım şu gece bir bitsin başka bir şey istemiyorum! Bir aksilik çıkmasa bari!

 

                                81. BÖLÜM

 

Ben biliyordum ama böyle olacağını! Bir de dua etmiştim değil mi bir aksilik çıkmasın diye? Allah’ım niçin benim dualarımı kabul etmiyorsun? Ne yaptım ki ben sana!

Ama yok! Bunların hepsi Yağmur’un suçu! Ben dedim ona bu kıyafeti giymeyeyim diye. Kerem’in bir sorun çıkaracağı barizdi ama o da fazla ileriye gitti!

“Şikâyetçi misiniz Bora Bey?” diyor orta yaşlarındaki adam.

Nerede miyiz? Ah hadi ama tahmin edin! Çok da zor değil. Evet, evet karakoldayız!  

Bundan tam bir saat önce masamızda keyifli bir şekilde oturup Kerem’in biraz olsun sakinleşmesiyle bende rahatlamışken oldu her şey! Yani planlasan bu kadarı olmaz! Zaten Kerem yeterince gergin ve fazlasıyla kıskançken bir de Bora’nın çıkıp İstanbul’daki yüzlerce bardan beni bulması tuzu biberi oldu! Bora mı kim?!

 

Bir saat önce…

 

“Zeynep!” diyor Bora masamıza gelip şaşkınlıkla benim yüzüme bakarken. “İnanamıyorum sensin gerçekten! Ne kadar da değişmişsin!”

Kerem’in bakışlarını üzerimde hissederken iyice geriliyorum masada. Tam zamanıydı yani Bora! Neden başka bir yerde yalnızken görmedin ki beni? Şimdi gel de Kerem’e laf anlat!

“Bora! Asıl ben inanamıyorum bu sen misin?” diyerek lafa atlayan Yağmur’a çeviriyorum bu sefer şaşkın bakışlarımı! Ne yapmaya çalışıyor bu kız?

“Yağmur!” diyor Bora da kocaman gülümsemesiyle ona dönerken.

“Senin ne işin var burada, ne zaman geldin?”

“Ya aslında uzun süre oldu ama sizinle iletişime geçecek hiçbir şey olmadığında ulaşamadım! İyi ki burada karşılaşmışız ya!”

“Vallaha ne tesadüf ama!”

Can ve Kerem anlamaz bakışlarla ikisinin konuşmalarını dinlerken ben de Yağmur’a uyarıcı bakışlarımı fırlatmakla meşgulüm ama farkına bile varmıyor hanımefendi!

“Eee Zeynep sen bir şey demedin?” diyerek bana dönüyor bu sefer Bora.

Ah canım ne diyeyim ki? Ben sana desem desem kaç derim! Yoksa biraz sonra burada olacaklardan ben mesul değilim! Hayır, anlayamıyorum ki ben. Burada Kerem’in bakışlarının ve gerginliğinin yalnızca ben mi farkındayım?

EVCİLİK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin