Tanıtım

201K 1.3K 67
                                    

Kerem "Ne !" dedi inanamayarak babasına.

Ahmet bey gayet ciddi bir şekilde tekrar etti. "Evleniyorsun. Yarın kızı istemeye gidiyoruz. Hiç itiraz etme benim dediğim olacak!"

Babası çok kararlıydı bu sefer. Kerem ne diyeceğini bilemeyerek çıktı odadan ve kendini dışarıya attı. Hala olayın şokundaydı. Hemen arabasına atladı ve son sürat sürmeye başladı. Bu da ne demekti böyle! Babası nasıl onun hakkında böyle bir karar alabilirdi? Sırf kendisi istiyor diye bir insan oğlunu hiç tanımadığı biriyle evlendirir miydi? Tabi ki hayır! Ama kerem babasına şimdiye kadar hiç karsı çıkmamıştı. Sonuçta tek varlığıydı babası. Annesinin ve abisinin o trafik kazasında öldüğünden beri daha da sıkı tutunmuşlardı birbirlerine. Ama bu kez çok ileri gitmişti babası. Bir şekilde kurtulmalıydı bu durumdan. Hiç tanımadığı biriyle evlenecek hali yoktu ya! Konuşmayı denedi ama olmadı. O zaman başka bir şey yapmalıydı. Ama ne?? Belki de birlerinden yardım almak hiç fena olmazdı..

......

"Bu da ne demek oluyor anne !!?" dedi zeynep bir hışımla.

Annesi "Duyduğun gibi yarın istemeye gelecekler. Bunda anlamayacak ne var? Sen çok olmaya başladın artık. Başını bağlamanın vakti geldi senin." dedi.

Zeynep hala inanamıyordu yasadığı bu şokla "Hiç tanımadığım biriyle mi evlendireceksin beni anne! Hayatta olmaz bak valla evden kaçarım" dedi.

 Demet kızını çok iyi tanıyordu dediğini yapardı. Onu biraz sakinleştirmek adına "Bende sana hemen yarın evlen demiyorum. Önce bir tanışın görüşün bakalım. Hem nereden biliyorsun belki hoşlanacağın birisi çıkar belli mi olur bu işler kuzum" dedi.

Aslında kızının iyiliğini istiyordu sadece. Kardeşi Jale'nin de teklifi pek cazip gelmişti. Sonuçta Jale Ahmet Sayeri yakından tanıyordu patronuydu ne de olsa! Iyi insanlardı. Oğlu Keremin de işi gücü yerindeydi neden olmasındı ki? Zeynep'in ne kadar inatçı olduğunu biliyordu ama bu sefer aklına koyduğunu yapacaktı. 

Diğer yandan Zeynep hala şoktan çıkamamış bir şekilde annesine bakakaldı. Ne yapacaktı simdi? Annesi çok kararlı görünüyordu. Hiç bir şey demeden kendisini odasına attı. Hemen telefona sarıldığı gibi Melis'i aradı. Bütün her şeyi anlattığında Melis nutku tutulmuş bir şekilde kalakaldı.

"Nasıl yaniiii simdi benim en yakın arkadaşım evleniyor mu??!!" diye cırladı en son sevinç ve hayret duyguları birbirine karışarak..

"Ya kızım saçmalama ne evlenmesi ya ! Hepsi annemin saçmalıkları işte. Bir de yarın istemeye geliyorlar demez mii. Valla simdi kendimi atıcam şu camdan aşağıya." deyiverdi bir çırpıda Zeynep Melise inanamayarak.

Melis gerçekten deli dolu birisiydi. Ve her şeyin hep eğlenceli kısmıyla ilgilenirdi. Şuan tam da kendine yakışan bir şekilde " Neee !! Yarın mı dedin senn!? İnanamıyorum sana zeynep bu simdi mi söylenir. Yarın ne giyeceksin simdi sana bir günde nasıl elbise buluruz??" dedi.

Zeynep duyduklarının karsısında iyice sinirleri bozulmuştu. Aslında böyle olmasını tahmin etmeliydi yani Melisten de başka bir şey beklenmezdi değil mi? "Ya melis gerçekten bunları söylemediğini söyle bana. Ben ne diyorum sen ne diyorsun. Çıldıracağım vallaa yaa yok bu camdan atlama kesmeyecek beni en iyisi çıkıp damdan atlamak! "

 Melis hemen atıldı söze " kızım dur bir yerinde iki dakika yaa . Hem sen ne dedin az önce. Annen dememiş mi bir tanısın görüşün diye bekle bakalım biraz. Hem isin eğlenceli kısmıyla ilgilen keyfini çıkar yanii . Seni yarın nikah masasına götürmüyoruz korkma " cümlesinin sonunda bir kahkaha atmayı da eksik etmedi.

Zeynep daha fazla dayanamayarak " tamam tamam anladım Melisçim ben seni hem de çok iyi anladım. Simdi kapatıyorum yarın görüşürüz nasıl olsa. " dedi 

" tamam canım bak sıkma o güzel canını hiç. Ben eminim sen çok mutlu olacaksın bak demedi deme "

 "Demem canım merak etme sen hadi iyi geceler..." telefonunu kapattığı gibi attı kendini yatağına. Uzun uzun düşündü belki de Melis haklıydı kendini olayların akısına bırakırsa mutlu olabilirdi. Bir dakika yaa ne saçmalıyordu böyle iyice kafasını allak bullak etmişti Melis sanki yeterince karışık değilmiş gibi.. Bir an önce bu saçmalıktan kurtulmalıydı. En iyisi yarını atlatıp sonra da istemiyorum demekti. Evet evet aynen böyle yapacaktı. Biraz olsun rahatlamış ve uykuya dalmıştı..

......

Kerem arabasını park etti ve kapıyı çaldı. Kapıyı Behice anne açmıştı. Her zamanki sıcakkanlılığı ile sarıldı ona ve “hoş geldin oğlum” dedi. Daha sonra Barısın odasını göstererek "hadi geç sen Barısın yanına ben de size limonata getireyim" dedi.

Kerem de aynen dediği gibi yaparak kardeşi gibi gördüğü Barış’ın yanına gitti. Basından sonuna her şeyi anlattı.

"Vay be ! " dedi Barış Kerem konuşmasını bitirince ve devam etti " demek benim kardeşim evleniyor ha! " alaycı bir şekilde gülerek.

 Kerem inanamayan gözlerle baktı Barışa " sen de yapma be kardeşim bir akıl ver diye geldim ben buraya" dedi.

Barış hemen ciddi bir tavırla " Ya abi Ahmet amcayı tanıyoruz yani dediğini yaptırır. Sen bir git bakalım yarın bir gör kızı hem belki beğenirsin belli mi olur?" dedi.

" Saçmalama Barış ya ne dediğinin farkında mısın sen. Evlenmek kim ben kim? Kerem Sayer evleniyor!!! Olacak iş mi?"

 " Ee o zaman abi birazcık babanın bu evcilik oyununa katlanacaksın sonrada istemediğini söyleyip bitireceksin bu işi " dedi Barış aynı ciddi tavrıyla.

" İşe yarar mı peki babam yer mi bu numarayı?"

" Denemeden bilemeyiz " dedi Barış göz kırparak . İki arkadaş güldükleri sırada elinde limonatalarla Behice anne girdi içeriye ve

" Neye gülüyorsunuz bakalım böyle?" diye sordu.

Kerem de yapıştırdı cevabı: " Evleniyorum!!"

 

EVCİLİK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin