Geveze Nikah Memuru! (17. bölüm)

46.7K 726 76
                                    

 

Bütün gece abuk sabuk rüyalarla uğraştığımdan uyandığımda kendimi çok halsiz hissediyorum. Melisle yağmur çoktan gelmiş beni bir oraya bir buraya sürüklüyorlardı.

 

“Her şey hazır mı?” diye soruyor yağmur.

 

“Evet sadece gelinlik kaldı onu da aldık mı hazırız çıkabiliriz” diye cevaplıyor onu melis de.

 

“Off bu ağır gelinliği nasıl taşıcam ben bütün gece üstümde” diye söylenmeye başlamıştım ki kapı çaldı. Gelenlerin kim olduğunu tahmin etmek zor değildi.

Kapıyı açtığımda karşımda bana o yeşil gözleriyle bakan keremi karşıladım. Sonra gülümserken çenesinin aldığı şekli inceledim. Dişleri bembeyazdı.. o bana;

 

“Bugün nasılsın güzelim uykunu alabildin mi?” diye sorarken ben resmen baştan aşağıya onu süzüyorum.

 

“İ-iyiyim” diye cevap verirken arkadan can sesleniyor.

 

“Eee hadi kızlar çıkın artık şu evden de gidelim bizimde işlerimiz var herhalde” diyor.

 

“Bir kuaföre götürceksiniz yani ona da laf yaptınız sağolun be!” diye azarlıyor yağmur bir yandan evden çıkarken.

 

“Ya şey ben öyle şey etmek istemedim yani şeyy” diye gevelerken can

 

“Tamam canım tamam sen daha fazla şey etme” diye kestirip atıyor yağmur. Bizse gülüyoruz onlara..

 

“Barış gelmedi mi?” diye soruyor melis kereme.

 

“Yok söyledim de siz gidin dedi”

 

“Nerede acaba?” diye kendi kendine konuşurken melise;

 

“Siz konuşmuyor musunuz?” diye sordum

 

“Yok ya anlatırım sonra” diyor bir yandan torbaları alıp dışarı çıkıyordu. Kereme dönüp;

 

“Araları pek iyi değil galiba?” diye sordum bu seferde.

 

“Bilmiyorum ki bende. Bu aralar barışla da pek görüşemiyoruz” diye cevap verdi. Barışla da derken benimle görüşemediğini mi vurguluyor diye düşünmeden edemedim. Sonra bu düşünceleri savurarak evden çıkıp arabaya bindim.

EVCİLİK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin