İki özgür aşığız biz.. (49. bölüm)

36.8K 686 101
                                    

İyi akşamlaaar :) vallaha bugün yeni bölüm paylaşmak gibi bir planım hiç yoktu aslında ama gelen isteklere dayanamayarak hemencik yazdım ama tabii ki kısa oldu. iki gün üst üste bölüm yayınlamıyordum bu yüzden bu bölüm de böyle oldu umarım beğenirsiniz :-) yorumlarınız o kadar güzel kiii bayılıyorum onları okumaya sizler harikasınız!

Bu bölümü zeynepsayer'e ithaf ediyorum umarım beğenirsin tatlım :)

Bu arada Busemin yayınladığı Ya Sen Olmasaydın isimli hikayeyi kesinlikle okumalısınız benden söylemesi ;)

****

-Kerem-

 

Uzun zamandan sonra gözlerimi içimdeki o sıkıntı olmadan açıyorum… Kollarımın arasında yatan karıma çekinmeden bakıp rahatça yanaklarından okşayabiliyorum. Dünkü yaşadıklarımızdan sonra onunda aynı benim gibi düşünüyor olması beni dünyadaki en mutlu adam yapıyor. Öyle çok korktum ki dün akşam ona bir şey olmasından, onu kaybetmekten…

Alnına bir öpücük bıraktıktan sonra onu uyandırmadan, yavaşça yataktan çıkıp eşofman altımı giyiyorum. Üzerime de bir t-shirt geçirdikten sonra yine ağır adımlarla odadan çıkıyorum ve banyoya girip yüzümü yıkayarak kendime geliyorum.

Günler sonra birlikte kahvaltı yapacak olmamızın heyecanıyla mutfağa doğru gidiyorum. Her ne kadar akşamları birlikte yemek yesek de sabah kahvaltılarımızı ayrı yerlerde yiyorduk. Tabii bunda Zeynep’in çalışmaya başlamasının da büyük bir payı yok değil! Ne gerek varsa çalışmasına. O sıralar konuşmuyor olmamızdan pek bir şey diyemesem de sonraları onda gördüğüm hevesten dolayı bir şey söylemedim. Yardım etmeyi çok seviyordu. Hele de çocuklar için bir şey yapacak olmak onu daha da heveslendiriyordu.

Mutfağa girer girmez hemen harika bir sofra hazırlamak için kolları sıvıyorum. En azından bu sofrada oturur bütün sorunlarımızı halleder ve öyle kalkarız. Yani ben öyle umuyorum. Buzdolabını açıp içinden peynir, zeytin, reçel, bal gibi malzemeleri çıkartıp tabaklara yerleştiriyorum. Dolaptan tavayı da çıkarınca en lezzetli omletimi yapmaya geliyor sıra. He çayı da unutmayayım.

Şarkı söylemeye dalmış kendi kendime mırıldanıyorken arkamdan Zeynep’in sesiyle irkiliyorum.

“Ne yapıyorsun sen bakalım?” diyor en tatlı gülümsemesiyle bana yaklaşarak.

“Hiiç” diyorum sanki suç üstünde basılmış gibi. Sürpriz yapacaktım ben ya neyse.

“Sen mi hazırladın bunların hepsini” diye soruyor bu seferde bir eliyle masayı işaret ederken.

“Evet, senin için” diye cevaplıyorum hemen.

“Bizim için” diyerek düzeltiyor.

“Hı hı” diyorum bir elimi onun beline koyup kendime çekerken.

EVCİLİK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin