Sabah uyandıgımda yalnızdım odamda. Dün gece olanlar beni gercekten cok yormustu. Ben bir ailenin dagilmasına sebep olmustum.
Istemeyerekte olsa yerimden kalkip asagı indim. Yeni bir düzen kuracaktım. Babamla annemin ortak hesabında ki para beni bir süre idare edebilirdi. Is yerimiz mete amcadaydı. Bir süreligine de bakacak olsada bu sözden sonra gidip isteyemezdim. Benim yüzümden eve gelmeyen birinden bunu istemek dogru karar degildi. O yüzden en kısa zamanda is bulacaktım. Universite icin gerekli olan param vardı. Ama birikim yapmam en dogrusuydu.
Koltukta oturan semih hocayı görünce sasırdım. Bilgisayarla ugrasıyordu. Gözündede bazen taktıgı gözlük vardı. Üzerinde Babamın misafirler icin alınan geceligi vardı. Semih hoca sadece giymisti. Alınıp hic kullanılmayan esyalardandı.
Beni görünce leptopu bırakıp döndü. Yanıma gelirken bir an önce kacmak istiyordum.
"Uyandıgına göre dün ne oldugunu anlat bakalım"
Cevap vermek istemiyordum. Sadece dünü unutmak ve yeni bir adım atmak istiyordum. Onların mutlulugu daha önemliydi. Eger dogruysa ben bunu onlara yapamazdım.
"Hocam burda olmamanız lazım. Uyumamıssınızda hadi evinize gidin"
"Hayır sara ben hic bir yere gitmiyorum. Anlat dinliyorum."
Fazla uzatmaya gerek yoktu. Her seyi söyleyip uzaklasmak en iyisi.
Dün fatma halanın bana söyledigi her seyi anlattım. Kimsenin himayesine ihtiyacım olmadıgını kendi basıma da yapabilecegimi dile getirirken sakince dinledi.
Duvara gelen yumrukla korkmustum. Elinin kanamasına aldırmadan kapıyı cekip cıkmıstı. Tepkisi gayet normalken bu hale nasıl geldi. Gitmesi en dogru karardı. Ama bu halde gitmesi dogru degildi. Arkasından dısarı cıksam da arabayla köseyi coktan dönmüstü.
Odaya cıkıp dun kapattıgım telefonu alıp semih hocayı aradım. Salondan gelen sesle indim. Telefonunu burda unutmustu. Gupse ablayı aradım. Fakat acmadı. Tabi haklı belki de kurtuldu diye sevindi. Ne yapacagını bilmiyordum.
Nasıl bir duruma sokmustum. Semih hocanın elindeki kan duvara bulasmistı. Nereye gittigini bilsem arkasından çıkardım. Arda hocayı arasam bana yardımcı olmazdı. Cünkü dün semih hocayı cagırmıstı. Gercekten çaresizdim.
Aksama dogru calan zille odamdan asagı indim. Yine yalnızdım. Beni karanlık ürkütüyordu. Kapının deliginden baktıgımda gelen semih hocaydı. Aksama kadar ne yapacagımı bilemeden oturmustum evde nereye gittigi nasil oldugunu bilmiyordum. Sadece evden uzaklasmak istemiyordum. Her seyi burdaydı. Tekrar gelecek diye umut edip beklemistim.
Onu görünce direk sarıldım. Iyi oldugunu bilmeye ihtiyacım vardı. Kollarını bana dolamıstı. Yine sabah ki gecelik vardı üstünde. Nefes alıp vermesi sakindi. Yüzüne baktıgımda moraran bir yüz vardı. Eli ise hala kandı. Cok kanamıstı bir kenarı kurusada diger tarafı kandı.
Iceri cekip elini pansuman edip kremledim. Niye kendine zarar vermisti. Konusamiyordum zaten korktugum zamanlarda konusmazdım.
"Sara yeter."
Elini cekmesiyle bir anda düsüncelerimden kalktım. Ben her zerresine muhtacken kim onu bu hale getirmisti.
"Iyi misiniz"
"Evet "
Yanına iyice sokuldum. Ailem yokken o yanımdaydı. Onu da kaybedebilirdim.
Beni geri cevirmesi gerekirken yanına daha da cekti. Boynuna yanagımı koydum. Gercekten onu kaybetmek istemiyordum. Sinirliydim caresizim fakat yoklugu cok kötü etkilerdi. Alısmıstım somurtmasına kızmasına beni görmemezloge vermesine yanıma gelmesine.
"Noldu size"
"Bir sey olmadı sara yorgunum ve yemek yemedim."
Bende sanırım yememistim. O konuyu düsünmeyecek kadar endiseliydim. Kolunu kenara koyup giderken tuttu
"Nereye "
"Hocam yemek hazırlayacagım"
"Sen yemek yapmayı biliyormuydun"
Gülerken yüzü acımıstı.
"Hocam. Lutfen yormayın ve bilmiyorum ama denerim iyi olursa yeriz"
Arkamda mutfaga geldi. Dolaptan kahvaltilik cıkarıp hazır yufkayla annemden ögrendigim sıgara böregini yaptım. Cayı demleyip masayı hazırladım.
Sag eliyle duvara vurdugu icin sol elini kullanan semih hocayı izliyordum.
"Beni izlemeyi bırak ve yemek ye "
"Taa.. aaamam ."
Yemege dönerken onu izlemeye doyamıyordum.
"Hocam noldu anlatacak mısınız "
"Sara artık kimseden bahsetme. Sen ve ben varız her kim canını yakarsa yakarım"
Iki gündür bana sürekli iyi davranıyordu. Ondan hic beklemedigim bir nezaketti.
"Hocam anneniz ve babanızın yanına gidin "
"Sara konusma istersen konustukca beni delirtiyorsun. "
Anlasılan büyük kavga olmustu. Yine benim yüzümdendi. Ne yapsam suc bana kalıyordu. Yemegi yedikten sonra salona gectik.
"Bundan sonra apar lisesine gitmeyeceksin"
"Neden "
Bunu söylemesi canımı sıkmıstı. Bütün arkadaslarım ordaydı.
"Orası babamın okulu ve senin orada okumanı istemiyorum"
Babamın derken soyadı tabi ya semih hocanın soyadı apardı. Nasıl akıl edememistim.
"Peki arkadaslarım"
"Sara zaten aynı mahalledesiniz görüsürsün. Eve de gelebilirler."
"Ev burda mi kalacagız."
"Evet sara. Bundan sonra kimse olmayacak "
Hem üzgün hem mutluydum. Neden benim o lisede okumam sorun oluyordu ki. Benimle ugrasınca mete amcanın eline ne gececekti.
"Peki siz?"
"Ben de gitmiyorum. Bir kac ay baska okulda idare edebilirsin. Zaten sonrada okul bitiyor. "
"Peki neden okumuyorum"
"Sara simdilik dediklerimi yap."
"Siz neden bıraktınız "
"Oraya zaten kendi istegimle hic gitmedim. Sana yakın olmak icin ogretmenlik yaptım. O liseyi ilk baslarda sevsem de simdi sevmiyorum."
Aklım gercekten karısmıstı.
Eline leptopu alırken onu baktım simdi hangi okula gidecektim. Bir anda nasıl alısacaktım. Herkese nasıl veda edecektim. Benim icin niye gelmisti. Niye bana yakın oluyordu ki. Aklım corba gibi karısmıstı.
Ama yanımda olmasına yok diyemezdim.
"Offf aklım karıstı"
"Niye "
Kaslarını catan semih hocaya baktım. Yine mi sesli söylemistim.
"Sesli soylemisim kusura bakmayın"
"Sara su getirir misin"
Ben mi benden niye istiyorsun ya.
"Tabi ki de hocam"
Mutfaktan suyu getirdigim de hale leptopun ekranina bakiyordu.
"Sagol"
Yalnızken bu kadar icten olmasına alısmıstım. Istedigi kadar muhabbet ediyordu. En önemlisi sinirlenmiyordu.
Acaba bundan sonra ne yaacaktık.
"Hallettim"
Ugrastıgı sey her neyse bitirmisti o yüzden söylenmisti sanırım.
"Neyi"
"okulunu"
Bingoo...
Adam illa beni okuldan alacak. Insan az düsünür niye ben sanslı degilim ki. Birde mete amcanın okulunda okuyormusum.
"Neresi"
"kolejde okuyacaksın"
Yok ya bu adam kendini nerede görüyordu. Ögretmen maasıda yoktu. Nerden cıktı. Bütün hisseler babasındaydı.
Üniveersite paramdan alıp verirdim de. Yani bosa masraf okul bitecek yakında zaten.
"Gerek yok ki hocam. Nasıl öderiz"
"Sara sıkıntı yapma. Okuyacaksın iste."
Soguk nevale sesi hic mi titremez.
"Peki"
Yanında bos bos oturup etrafı izlemeye devam ettim. Bir yandan seviniyordum. Diger yandan semih hocayla kalacaktım. Ama bir ailenin dağılmasına sebep oldugum icin cok suclu hissediyordum.
Bir kere de sans bana gülse ne olacaktı. Zaten sans bile beni sevmiyor ki.
"Hadi uyu yarın yeni okuluna baslayacaksin"
Semih hocanın sesi düsüncelerime duvar ördü resmen.
Yarın mı baslıyordum. Bari bir gün gidip veda etseydim de diger gün baslasaydım.
"Yarın mı"
"Evet sara"
"Ama hocam ya bir gün.."
"Sara karsılık verme ve odana git"
Tamam bu adamın sorunları var. Bir anda melek bir anda seytan. Kavga etmek gibi bir niyetim yoktu. O yüzden ikiletmeden odama yol aldım.
Ceydaya murata ömere ne diyecektim. Zaten sınavdan sonra konusamayacak kadar cok sey yasadım.
Zaten annemle babam gittiginden beri aşırı asosyal oldum. Cevremde pek kimse kalmadı. Önceden cok olmayan cevrem simdi hic yok denecek kadar azdı.
Telefonu acıp ceydaya haber vermek en dogru karardı. En yakın arkadasımdan zaten bir cok seyi gizliyordum. Bana güveni kalmamıstı. Ben nasıl bir arkadasım onu bile anlamıyordum.
"Sara"
Sesinden anladıgım kadarıyla meraklanmıstı.
"Ceyda"
Sesimin tonunu ayarlayabilmistim.
"Nerelerdesin kızım ya vallaha korkutuyorsun."
"Burdayım ceyda "
Sesli gülmüstüm. Beni düsünmesin bari. Iyi oldugumu anlasın
"Ne yapıyorsun nasılsın sınavın nasıldı"
"Iyiydi"
"Seyyy... ceydaaa...."
Nasıl söyleyecektim. Bir sürü soruda soracaktı. Anlatmam dogru bir karar olacaktı. Yani sonucta o benden hic bir seyini gizlemiyordu. Ben ondan herseyi o benle üniversiteye de gitmek istiyordu. Bense ondan ayrılıyordum. Simdi anlatmasam aklında koca bir bosluk olusurdu.
"Ben okula gelmiyorum hatta hic gelmiyorum"
Telefonun ucunda bir süre sessizlik oldu.
"Nii.y..ee"
Anlattım en basından her seyi. Biraz agladım zorlandım. Ama bu yük biraz olsun hafifledi. Sonucta ceyda benim kardesimdi.
"Yuhh...."
Ceydanın tepkisi gülümsetmisti.
"Sara ne diyecegim bilemiyorum. Neden bunları anlatmadın kuzum elimden geldigi kadar yardım ederdim. Hatta gelelim istersen annemle"
Simdi gelseler annesi ortalıgı katardı. O asla bana kıyamayan bir kadındı.
"Yokkk. Yokk semih hoca burda zaten yanımda"
"Neeeee..."
Ceyda sanırım su an kendini oturdugu yerden kaldırmıs odada dört dolanıyordur.
"Ceyda ya bizdeki de kulak bagırma"
"Baslatma kızım kulaga amma sara bunlardan hep sonra haberim oldu. Sen nasıl birisin"
Ilk kez ceyda sorgulamıstı.
"biliyorsun durumları. Ceyda"
O sırada acılan kapıya bakınca semih hoca belirdi.
Telefonu elimden alıp ekrana baktı.
"Yok sara ceyda hadi uyu sende "
Telefonu kapatirken oldugum yerden kımıldamamıstım.
"Hocam ya "
"sara uyu"
Isıgı kapatıp elinde telefonumla giden semih hocanın arkasından bakakaldım desem yeridir.