SAKLANANLAR

By Carna4Maya

821K 60.7K 5K

"Eğer farklıysak..." Kelimeler boğazında düğümlenmiş, cümleyi tamamlayamamıştı. "Biz kardeşiz. Bundan en ufak... More

BÖLÜM 1
BÖLÜM 2
BÖLÜM 3
BÖLÜM 4
BÖLÜM 5
BÖLÜM 6
BÖLÜM 7
BÖLÜM 8
BÖLÜM 9
BÖLÜM 10
BÖLÜM 11
BÖLÜM 12
BÖLÜM 13
BÖLÜM 14
BÖLÜM 15
BÖLÜM 16
BÖLÜM 17
BÖLÜM 18
BÖLÜM 19
BÖLÜM 20
BÖLÜM 21
BÖLÜM 22
BÖLÜM 23
BÖLÜM 24
BÖLÜM 25
BÖLÜM 26
BÖLÜM 27
BÖLÜM 28
BÖLÜM 29
BÖLÜM 30
BÖLÜM 31
BÖLÜM 32
BÖLÜM 33
BÖLÜM 34
BÖLÜM 35
BÖLÜM 36
BÖLÜM 37
BÖLÜM 38
BÖLÜM 39
BÖLÜM 40
BÖLÜM 41
BÖLÜM 42
BÖLÜM 43
BÖLÜM 44
BÖLÜM 45
BÖLÜM 46
BÖLÜM 47
BÖLÜM 48
BÖLÜM 49
BÖLÜM 50
BÖLÜM 51
BÖLÜM 52
BÖLÜM 54
BÖLÜM 55
BÖLÜM 56
BÖLÜM 57
BÖLÜM 58
BÖLÜM 59
BÖLÜM 60
BÖLÜM 61
BÖLÜM 62
BÖLÜM 63
BÖLÜM 64
BÖLÜM 65
BÖLÜM 66
BÖLÜM 67
BÖLÜM 68
BÖLÜM 69
BÖLÜM 70
BÖLÜM 71
BÖLÜM 72
BÖLÜM 73
BÖLÜM 74
BÖLÜM 75
BÖLÜM 76
'SAKLANANLAR' DEVAM KİTABI

BÖLÜM 53

5.9K 574 11
By Carna4Maya

       "Mademki eninde sonunda yüzeceğiz, neden suya atlamıyoruz da merdivenlerde sıraya geçiyoruz?" diye sordu Keira söylenerek. Aden ters ters bakınca da: "Tamam tamam, sadece sesli düşünüyordum." diye ekledi.

Aden'in başıyla işaret vermesinden sonra hepimiz suyun içindeki ilk basamağa adımlarımızı atmıştık. Birbirimizin yüzüne bakarak durum değerlendirmesi yaptık; olağan dışı bir şey görünmüyordu. İkinci basamağa da neredeyse aynı anda adım atmıştık ki, o sırada garip bir şey oldu. Göldeki su seviyesi birdenbire düşmeye başlamıştı. Ama asıl gariplik suyun azalması değildi; garip olan,sadece merdivenlerin üzerindeki su kütlesinin yok olmasıydı. Hemde fiziki olarak ayırıcı bir set ya da benzer bir seperatör olmadan! Sanki bir kuvvet suyu bir pasta gibi kesip merdivenlerin ve kapsüllerin üzerindeki parçaları çıkarmıştı.

Gördüğümüz şey olağanüstü bir teknoloji ve tabii ki müthiş bir zekanın ürünüydü. Babamın icatlarına bu kadar alışkın olanbizler bile, gördüğümüz bu sahne karşısında şaşkına dönmüştük. Bir yandan ağır ağır merdivenleri inmeye devam ediyor bir yandan da yanımızdaki su kütlesinin nasıl bu şekilde sınırlandırılabildiğini merak etmeden duramıyorduk. Ariel ve ben, elimizi merdivenin yanında sınırlandırılmış olan su kütlesine değdirebiliyorduk.

Kapsüllerin önüne gelince kapılar, kayar bir mekanizma sistemi hareketi ile açıldı. Aynı anda içlerini dolduran duman da dışarıya çıkmıştı. Yine göz temasıyla birbirimizi kontrol ederek aynı anda ve çekinerek kapsüllerin içine girdik.

Kapsülün içinde hiçbir kumanda ünitesi bulunmuyordu. Ama dikkatimi çeken şey, kapsülün iç içe geçmiş iki cidardan oluşmuş olmasıydı ve iki cidar arasında yaklaşık bir santimetrelik bir boşluk bulunuyordu. İç taraftaki cidarın ise delikli bir yapısı vardı ve silindirik camsı yüzeyde toplu iğne başı büyüklüğünde milyonlarca delikgöze çarpıyordu.

Ben bunları incelerken kapı tıslayarak kapandı. Hemen Keira, Ariel ve Aden'e baktım. Belli etmeseler de onlar da benim gibi endişe içindeydiler. Çünkü bu kapsülün içinde başımıza neler geleceği hakkında en ufak bir fikrimiz yoktu. Ve hepsi de sanki benden bir işaret, ya da bir hareket bekliyor gibiydi. Ama ne yazık kihafifçe gülümseyerek cesaret vermekten başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Kapının kapanmasından biraz sonra, ayağımızın altındaki su seviyesi yükselmeye başladı ve saniyeler içerisinde dizlerimize kadar ulaşmıştı. İşte şimdi korkmaya başlamıştım! Aden korkudan deliye dönüp panikleyen Keira'yı işaretlerle yatıştırmaya çalışıyordu. Ben bile bir an kapıyı açıp dışarıya çıkmayı düşündüm; ama kapsülde kapı bulunduğuna dair en ufak bir ipucu bile görünmüyordu.

Su seviyesi yükselmeye devam ederken, aynı anda bacaklarımda tuhaf bir karıncalanma hissetmeye başladım. Nedenini anlamak için aşağıya doğru bakınca, cidardaki o küçük deliklerden mavi renkli bir gazın suyun içine doğru pompalandığını fark ettim. Suyun rengi bu gazın etkisiyle hafifçe renk değiştiriyordu. Çok hoş bir kokusu vardı. Ayrıca, büyük ihtimalle yatıştırıcı bir etki de sağlıyordu; çünkü artık ne ben, ne de diğerleri panik durumunda değildik. Kalp atışlarım son derece yavaşlamıştı ve kendimi son derece huzurlu hissediyordum. Hatta kapsüldeki su seviyesinin burun seviyemi bile geçmesini gayet sakin karşılamıştım. Gözlerim sürekli olarak kardeşlerimdeydi ve onlar da benim gibi sakindi.

Kapsülün tamamen suyla dolmasıyla birlikte içeriye pompalanan gaz miktarı maksimum seviyeye çıkmıştı. Sanki içeride, sudan çok mavi renkli gaz kabarcığı vardı!

Refleks olarak nefesimi tutmam gerekirken oto kontrol sistembu kez devreye girmemişti. Sanıyorum bunun nedeni içeriye pompalanan gazdı. Tamamen suyun içindeydim ve nefes alabiliyordum! İlk başlarda göğsümde hissettiğim ağrı da artık yok olmuştu.

Tekrar diğerlerine baktım ve onların da benimle aynı durumdaolduğunu anladım. Su altında nefes alabilmek gerçekten müthiş bir deneyimdi. Ve hepimiz şimdilik bunun tadını çıkarıyorduk.

Bir süre sonra içeriye pompalanan gaz miktarı kademeli olarak azalmaya başlamıştı. Azalmanın başladığı İlk birkaç saniye, göğsümde yine hafif bir ağrı oluşmuştu; ama vücudum bu yeni duruma hemen uyum sağladı. Gaz akışının tamamen durduğu şu anda bile artık kesinlikle rahatsızlık hissetmiyordum. Artık hepimiz su altında nefes alabiliyorduk. Dahası, kendimi çok farklı ve enerji dolu hissediyordum. Ellerime baktım; vücudum tamamen düzelmişti, hatta eskisinden daha iyiydi!

Ardından kapsülün kapısı kendiliğinden açıldı. Hemen yüzerek dışarıya çıktım. Aden, Keira ve Ariel de benim gibi dışarıya çıktılar. İşte bu, yeni özelliğimizi test etmek için bulunmaz bir fırsattı ve bizim bunu değerlendirmemiz gerekiyordu. Öyle de yaptık. Suyun içinde dakikalarca yüzdük ve şakalaştık. Nefes almadan yüzebilmemiz bir yana, ayrıca hiç de yorulmuyorduk. Hepimizin yüzme yeteneği müthiş gelişmişti ve belgesellerdeki gibi okyanuslarda birbirleriyle oynayan yunuslara benziyorduk.

Kendimi inanılmaz mutlu ve son derece hafif hissediyordum.Daha önce defalarca yüzdüğüm halde hiç bu kadar haz almamıştım. Sanki bambaşka bir dünyadaydım. Sık sık düşlerimde gördüğüm ve kendimi yüksek dağların en tepesinden boşluğa bırakarak uçmaya başladığım anda hissettiğime benzer duygular içindeydim. Ve tıpkı rüyalarımda olduğu gibi bu duygu sonsuza dek sürsün istiyordum.

Diğerlerinin de bu durumdan benim kadar zevk aldığı açıkça belli oluyordu. Birdenbire üçü birden yüzmeyi bırakarak bana garipbir şekilde bakmaya başladı. "Ne var?" der gibi ellerimi açarak tepki gösterdim ve ellerimi görür görmez de bu tepkinin ne kadar haklı olduğunu anladım. Çocuklar son derece haklılardı; çünkü ellerim saydamlaşıyordu ve yakınlaştırarak baktığımda elimin arkasını görebildiğimi fark ettim. Her geçen saniye saydamlık biraz daha artıyordu. Görünmez oluyordum!

Biraz önce bana hayret dolu gözlerle bakan Aden, Keira ve Ariel, bu kez birbirlerine aynı şaşkınlıkla bakmaya başlamıştı. Çünkü onlar da benim gibi saydamlaşmaya başlamışlardı ve saniyeler içinde tamamen gözden kayboldular. Suyun içindeki bir sis bulutu gibiydik. Birbirimizi göremiyor ama enerji yoğunluklarımızdan hissedebiliyorduk.

Eğer bu yaşadığımız görünmezlik olsaydı, elbiselerimizin hala üzerimizde olması gerekirdi. Oysa şu anda hepimizin elbiseleri suyun içinde yüzüyordu ve içinde biz yoktuk. Çünkü görünmez olmamıştık, bir şekilde suyla bütünleşmiştik! Tıpkı annemin botanik bahçesinde bitkilerle bütünleştiği gibi...

"Tamam da, bu bütünleşmenin berbat bir tarafı var!" dedi Keira. "Bütünleşmeyi bıraktığımızda, yani suyun dışına çıktığımızdane olacak?"

Bu haldeyken beyin dalgaları sayesinde birbirimizle haberleşebiliyorduk ve bu çok önemli bir avantajdı.

"Ne olacak ki?" diye cevap verdi Aden. "Muhtemelen normal bedenimize geri döneceğiz."

"Ben senin yerinde olsam bu kadar rahat olmazdım. dedi Keira kıkırdayarak. "Çünkü şu anda boxer'ın suda yüzüyor."

"Evet ya." dedi Ariel, ve devam etti: "Bu çok can sıkıcı bir durum. Her dönüştüğümüzde bu olacaksa yandık demektir!"

"Bunun mutlaka bir çözümü vardır." dedim. "Yoksa düşünsene Bioneva'da yaşayanların durumunu. Aslında benim aklıma bir şey geliyor ama..."

"Hemen söyle; çünkü çok gerildim." dedi Aden hırıltılı bir sesle.

"Girerken gördüğümüz o havalı kostümler vardı ya... İşte onlar bence bu problemin çözümü olacaklar. Bundan eminim..." dedim.

"O zaman şöyle yapacağız; suyun dışına yaklaşık birer dakika arayla çıkalım. Böylece Adem ve Havva görünümü içinde karşılaşmayız. Normal bedenine dönen hemen kostümünün bulunduğu kapsüle girsin. Kıyafetini giyen de dışarıya çıkar." diyerek planını açıkladı Aden. "Umarım kapsülün kapıları sorunsuzca açılır." diyerek endişeyle ekledi.

"Peki, ilk kim çıkıyor?" diye sordu Keira.

"Ben giderim." dedim Keira'ya. "Eğer dışarıda bir terslik olursa sizi uyarırım. Tabii normal bedenimin içindeyken sizinle iletişim kurabiliyorsam..."

"Ben de en son çıkayım o zaman." diye ekledi Aden.

"Evet... Her şey tamamsa ben çıkıyorum o zaman!" dedim onlara. Birden küçük bir ayrıntıyı atladığımızı fark ettim: Bio bedene dönüşümüz kendiliğinden gerçekleşmişti; fakat normal bedenimize nasıl döneceğimizle ilgili en ufak bir fikrim yoktu.




Continue Reading

You'll Also Like

1.6K 210 21
"Kalbin Kalbime Emanet"
9.7K 693 200
Kız Karakter Önerileri 5/5 Kitaplarınızda kadın karakterleriniz için kullanabileceğiniz kişileri paylaşıyorum. En tanınandan en tanınmayana kadar her...
360K 24.6K 41
"Geceleri Karaltı avcısı sabahları örnek bir öğrenci. O bir Milkshake canavarı. O Muna Doherty!" Φ 18 yaşına basmak üzere olan Muna Doherty her Naira...
SAYE By SeymaSudem

General Fiction

310 42 4
Geçmişi travmalarla dolu olan ama buna rağmen ışık saçan bir kadın... Kadın için temiz kalmaya çalışırken tamamen karanlığa boğulmuş ne yapacağını...