BÖLÜM 57

6K 609 31
                                    


       Aden'in bu ani sorusu, bir anda beni serseme çevirmişti. "Ne mi diyorum?" diyerek zaman kazanmaya çalıştım. Çünkü bu öyle hemen cevap verilebilecek türde bir soru değildi. Kalbim Forneus'tan yana oy kullanıyordu ama mantığım daha tedbirli davranarak ona güvenmemek gerektiğini söylüyordu. Sanırım ben kalbimin sesini dinleyecektim.

"Evet, güvenebiliriz." diye cevap verdim. "Ayrıca, daha önce de söylediğim gibi anne ve babama onun yardımı olmadan ulaşamayız."

"Öyle olsun." dedi Aden hoşnutsuz bir şekilde. "Eğer sen öyle diyorsan..."

"Ne konuşuyorlar bunlar böyle?" diye söylendi Melanie, Forneus ve Ultor'u kastederek.

" 'Acıkınca önce hangisini yesek?' diye karar vermeye çalışıyorlar bence." diye alay etti Felicity. Daha sonra gözlerini Jade ve Rain'in dışındakilerin üzerinde gezdirerek devam etti:

"İsterseniz hala bizimle gelmek için bir şansınız var."

"Hayır, yok!" diye bağırdı Forneus uzaktan. Ultor'la birlikte içeriye girmişlerdi ve dışarıya çıktığı andaki haline oranla çok daha kızgın görünüyordu.

"Ultor'un dediği gibi, kimse bir yere gitmeyecek!" diye devam etti Forneus. Bu kez bakışlarında kızgınlık kadar üzüntü de vardı.Gözlerini benden kaçırmaya çalışıyordu. Ona doğru birkaç adım atarak tam karşısında durdum ve sordum:

"Nedenmiş o? Bu meselenin onlarla bir ilgisi yok ki, neden gitmelerine izin vermiyorsunuz?"

Forneus bu kez doğrudan gözlerimin içine bakarak cevap verdi:

"Çünkü... Artık gidecek bir yerleri ve kimseleri yok."

Forneus'un bu sözleri, laboratuvarda buz gibi bir rüzgarın esmesine neden oldu. Herkes bu sözlerin manasını anlamaya çalışıyordu. Ve bunu anlamanın en kolay yolu kendisine sormaktı.

"Ne demek istiyorsun Forneus? Gidecek yerleri ve kimseleri yok da ne demek?"

Forneus'un bakışlarında, yaramazlık yapmış çocukların gözlerindeki gibi bir utanma ve üzüntü ifadesi vardı.

"Katliam yapmışlar Carol..." dedi. Sonra başını öne eğerek devam etti: "Sizinle doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı olan kim varsa; sizi tanıyan, düşüncelerinde olumlu veya olumsuz olarak size yer veren kim varsa... Hepsini öldürmüşler. Çok üzgünüm..."

Forneus'un sözleriyle bir anda hepimiz şoka girmiştik. Duyduklarının doğru olduğuna kimse inanmak istemiyordu.

"Herkesi derken neyi kastetti?" diye sordu Kelly ağlamaklı ses tonuyla.

"Yani ailelerimizi mi öldürdünüz?" dedi Simon dişlerini sıkarak.

"Annemizi, babamızı..." diye tamamladı Borrowski. Sonra ağlayarak devam etti: "Kardeşim... Daha çok küçüktü."

SAKLANANLARWhere stories live. Discover now