BÖLÜM 66

5.1K 529 12
                                    

Matthew hareketlenerek ürkek bakışlarla Aden'in karşısındaki yerini aldı. Belli etmemeye çalışsa da Aden de en az Matthew kadar heyecanlıydı. Matt'le bir kez daha bakıştıktan sonra gözlerini kapattı ve birkaç saniye bekledikten sonra ona doğru ani bir adım attı. Ama sonuç, biraz önce Keira ve Sissy'nin birleşmesinde yaşananlar gibi olmadı. Aden'in birinci adımı gibi, ikinci adımda da Matt'in bedenine girmedi. Matt ilk darbeye dayanmayı başarsa da, ikinci darbede ayakta duramadı. Dengesi bozularak Aden'le birlikte geriye doğru düzensiz adımlar atmaya başladı ve iyice hızlanmalarına rağmen dengeyi sağlayamayınca da, büyük bir gürültüyle laboratuvarın soğuk ve sert zeminine düştü. Matthew sırtüstü yatıyordu ve Aden onun üzerindeydi. Kısa süren sessizlik Matt'in sesiyle bozuldu, yattığı yerden kafasını Forneus'a doğru çevirerek:

"Hani acımayacaktı?" dedi sinirli bir ifadeyle, Aden'e bakarak devam etti: "Aden'ciğim, sen de kalk artık istersen, yanlış anlaşılacak yoksa..."

"Keira yaparken çok kolaymış gibi görünüyordu." diye yanıtladı Aden. Hızlıca doğruldu ve ayağa kalkınca Matthew'nun elinden tutarak onun da kalkmasına yardımcı oldu. Ultor'un alaycı gülümsemesi oldukça sinirlerini bozmuştu.

"Üzülme Aden." diyerek sakinleştirmeye çalıştı Forneus."Daha önce de söylemiştim, bu işlemi ilk seferde başarmak kolay olmayabilir. Şimdi tekrar dene ve iyi konsantre ol. Onu Matthew olarak değil de bir enerji bulutu olarak düşünmeye çalış."

"Tamam." diye cevapladı Aden homurdanarak. Matthew ürkek hareketlerle tekrar Aden'in karşısına geçmişti. Bir yandan da ona akıl vermeyi ihmal etmiyordu:

"Bak, ben bir enerji bulutuyum tamam mı? Kafanı boşalt ve iyice konsantre ol, sonra problem oluyor biliyorsun."

Aden onu duymamaya çalışarak gözlerini kapattı. Matthew de dahil olmak üzere artık kimseden çıt çıkmıyordu. Bu şekilde yaklaşık yarım dakika geçti. Tam Matt konuşmak için ağzını açmıştı ki Aden'in hareketlendiğini fark edince bundan vazgeçerek refleks olarak o da gözlerini kapattı.

Aden, Keira'ya göre adımını daha ürkekçe atmıştı. Fakat oldukça iyi konsantre olmuş gibi görünüyordu. Saniyeler içerisinde önce bir ayağı, sonra diğeri ve gövdesi tamamen Matthew'nun içerisinde kayboldu. O da başarmıştı!

Matt gözlerini açtığında, tıpkı Sissy'de olduğu gibi gerçekte o olmadığı anlaşılabiliyordu. Aslında, bu sadece bizim fark edebileceğimiz bir ayrıntıydı. Dışarıdan birisinin bunu anlaması kesinlikle imkansızdı.

Aden'in arkasından Ariel, ve daha sonra ben, taşıyıcı bedenlerimizin içine girdik. Bu gerçekten inanılmaz bir deneyimdi. Forneus'un söylediği gibi dışarıdan bakıldığında olay, fiziki olarak bir bedenin içine girmek olarak algılansa da, aslında gerçek bambaşkaydı. Enerjiyi ilk adımdan itibaren bütün yoğunluğuyla hissetmeye başlıyordunuz. Ve bu enerji yoğunluğu, yine Forneus'un bahsettiği gibi, tuhaf bir boşluk hissiyle sizi kucaklıyordu. Birleşme işlemi tamamlandığında da her şey normale dönüyordu. Tabii alışık olduğunuz uzuvlarınızın artık tamamen değişmiş olduğunu fark edince biraz panikliyordunuz; ama kısa sürede onun da etkisi geçiyordu.

Melanie'nin bedenine girerken hiçbir sorunla karşılaşmamıştım. Aynı şekilde Ariel de Kelly ile ilk denemede birleşebilmişti.

Son grupta Forneus ve Ultor'a karşılık, Charles ve Simon kalmıştı. Onlara göre her ikisi de tehlikeliydi; ama seçme şansı verilse, hem Simon hem de Charles hiç düşünmeden Forneus'u seçerdi. Simon'ın elindeki bozuk parayı görünce Charles hafifçe gülümsedi:

"Böylesi daha iyi olur." dedi, ve devam etti: "Kaybeden Ultor'utaşıyacak."

Ultor da bu söze kafasını sallayıp gülümseyerek karşılık verdi. Simon, Charles'a bakarak parayı havaya fırlattı.

"Yazı!" diyerek tercihini yaptı Charles. Arkasından tüm gözleryere düşen paraya çevrilmişti. Para, herkesin sabırsızlığına inat, umursamaz bir şekilde dönüyordu. Sanki sürtünme kuvveti kaybolmuştu ve sonsuza kadar dönecek gibiydi. Ama öyle olmadı vetura tarafı üste gelecek şekilde devrildi.

Teorik olarak sadece Charles kaybetse de, aslında herkesin yüzünde sanki kendisi kaybetmiş gibi bir üzüntü ifadesi belirmişti. Çünkü Ultor'u kimse sevememişti ve aldığı bedeni sağlam olarak geri verip vermeyeceği ile ilgili herkesin endişesi vardı.

"Hadi ama çocuklar... Sakin olun, ona bir şey yapmayacağım." dedi Ultor alaycı bir şekilde gülümseyerek. Ve daha lafını bitirmeden sanki ışık hızıyla Charles'ın içine girdi. Bunu o kadar süratli yapmıştı ki, dikkatlice bakmayan birisi bu geçişi fark edemezdi. Arkasından Forneus da aynı hızla Simon'la bütünleşti. Onların bu işlemi yapması bizimkine göre çok daha hızlı gerçekleşiyordu.Ne de olsa onlar bu konuda oldukça tecrübeliydi...

"Artık gidebiliriz." dedimderin bir nefes aldıktan sonra. Bu, hepimizinbeklediği, ama duymak istemediği bir cümleydi. Herkes, sanki konuşarak cevapvermemek üzerine anlaşmış gibi yavaşça başını sallayarak onayladı. Kimsebirbiriyle göz göze gelmek istemiyordu. Korkuyorlardı, ama bunu belli etmemeyeçalışıyorlardı.    

SAKLANANLARWhere stories live. Discover now