BÖLÜM 49

5.8K 637 50
                                    

Babam tam bir şeyler söylemeye hazırlanıyordu ki, holografik görüntüde küçük dalgalanmalar oluşmaya başladı. Panik içinde babama seslendim.

"Baba! Neler oluyor?!"

"Bilmiyorum Carol! Hologram sistemi hata vermeye başladı. Sanırım kapanacak."

"Peki, şimdi biz ne yapacağız?" diye sordum telaşla. Görüntüdeki sorun artarak devam ediyordu.

"Çocuklar, panik yapmayın. Sizler her bakımdan mükemmelsiniz. Çok iyi yetiştirildiniz ve ayrıca özel güçleriniz var. Kalbinizin sesini dinleyin ve ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın. Öğrettiğimiz şeyler size yol gösterecektir. Verdiğiniz kararları uygulamak için tereddüt etmeyin ve asla korkmayın."

Babamın sözlerini tamamlamasının ardından görüntü de tamamen kayboldu. Öylece kalakalmıştık ve birbirimizin yüzüne bakıyorduk. Sessizlik fazla uzun sürmedi. Aden gözlerini fal taşı gibi açarak yüzüme baktı ve:

"Nerede gördün üç tane Zamor'u? Kim bunlar?" diye sordu sinirli bir ifadeyle.

"Hepimiz tanıyoruz onları aslında." diye cevap verdim üzgün ve kısık bir ses tonuyla.

"Carol, çatlatma insanı da söyle, kim bu Zamoran'lı?" diyebağırdı Aden.

"Benim!" dedi arkadan gelen bir ses. Birdenbire hepimiz sesin geldiği yöne döndük. Forneus'tu bu... 

Okyanus mavisi gözleriyle bana bakıyordu. Orada sanki bir tek ben varmışım gibi, sadece bana bakıyordu. Bakışlarındaki her zamanki gururlu ve asil ifadenin yanı sıra bu kez biraz hüzün, biraz da mahcubiyet vardı. Kısık bir sesle:

"Çok üzgünüm." dedi gözlerimin içine bakarak.

"Ben şimdi göstereceğim sana üzgün nasıl olunur!" diyerek sert bir bakış attı Keira ve aynı anda bulunduğu yerden ok gibi fırladı. "Aden!" diye bağırdım aniden.

Aden son anda Keira'yı yakalamayı başarmıştı. Keira Aden'in kucağında bacaklarını sağa sola savurarak deli gibi çırpınıyor ve bir yandan da bağırıyordu:

"Bırak beni Aden! Hercules'ü öldürdü onlar. Annemi ve babamıkaçırdılar. Bütün yaşantımızı alt üst ettiler. Bırak da ona bütün bu yaptıklarının hesabını sorayım."

Forneus bir süre daha sessizce bekledikten sonra ağır ağır bize doğru yaklaşmaya başladı ve Keira'nın önüne gelince durdu. Aden Keira'yı yavaşça yan tarafa indirdi ve Forneus'a dönerek çelik gibi sert ve soğuk bir ifadeyle:

"Şansını çok fazla zorluyorsun." dedi.

Forneus Aden'e bakarak cevap verdi:

"Yaşadıklarınız için gerçekten çok üzgünüm; ama bunların hiçbirini ben yapmadım."

Daha sonra bir iki adım daha atarak yanıma yaklaştı ve ellerimi tutarak: 

"İnan bana Carol, doğru söylüyorum. Eğer bana inanıyorsan, sana her şeyi anlatacağım." dedi. Koyu mavi gözlerini gözlerimden ayırmadan, sanki doğrudan kalbimin içini görebiliyormuş gibi bakıyordu. Fakat aynı zamanda da çok rahatsız görünüyordu. Yüzü kızarmıştı, ayrıca kafasındaki ve boynundaki damarlar şişmişti, ve devam etti:

SAKLANANLARWhere stories live. Discover now