43. Bölüm: Tarih Tekerrürden Ibarettir

1.5K 70 49
                                    

    Multimedyada Maya var. Herkese keyifli okumalar ;))

*

     Bana cok uzun gibi gelen saniyeler agir agir gecerken oldugum yerde kipirdamadan duruyordum. Ne Beren'e dogru bir adim atabiliyordum, ne de tek kelime konusabiliyordum. Sanki biri kumandasiyla ses ayarlarimla oynamisti ve ben hareket edemiyordum.

    Kimseden cit cikmiyordu. Zaman durmamisti ama biz durmustuk. Nefes almayi bile biraktigimi fark edince hizli derin bir nefes alip gözlerimi yumdum. Ellerimi karnimin hizasina getirip, parmaklarimi birbirine kenetliyip sikmaya basladim.

    Hayir! Bu dogru degildi. Halam icin özel bir günde, herkes bir aradayken; üstelik Naz'in varligini yok sayarak böyle biseyi yapamazdik.

    "Beren, bu gercekten cok güzel bir jestti." Mikrofondan Kutay'in sesini duyunca gözlerimi hizla actim ve sahneye cevirdim. Kutay, kolunu samimi bir hareketle Beren'in omzuna atmis; ikisi beraber sahnede öne dogru yakalasmislardi. "Amcam ve güzel yengem adina sana tesekkür ediyorum." diye devam edince salondaki herkes sirayla alkislamaya basladi. Bakislarimi insanlarin yüzlerinde dolastirinca, bunun nisanli cifte yapilan bir süpriz oldugunu düsünmeye basladiklarini gördüm. Demin ki o saskin ve soru isareti dolu surat ifadeleri neredeyse silinmisti. Neredeyse!

    Babaannem bana gözlerini kisarak bakiyordu. Neden böyle tepki verdigine bir anlam verememistim ve bunu ona sormak istedim. Basimi tekrar sahneye cevirip baktigimda Kutay'in Beren'i cekistirerek diger tarafa dogru götürmeye basladigini gördüm. Beren itiraz ediyordu ama Kutay, sanki komik bir sey konusuyorlarmis gibi gülümseyerek onu götürmeye devam ediyordu.

    Beren'in uzaklasmasini izlerken karnimdaki boslugun büyümeye basladigini hissettim. Az önce yaptigi seyin anlami cok büyüktü ve yanina gidip, onu dudaklarindan öpmeliydim ve bundan kimsenin rahatsiz olmaya hakki yoktu ama Beren'in yazin nisanlanacagi konusulan bir sevgilisi varken bunu yaparsam, yarin ki gazetelerin tüm mansetlerinde biz olurduk.

    Ne kadar istesem de yapamadim. Yanina gidemedim. Seni seviyorum diyemedim. Onun yerine arkami döndüm ve babaanneme dogru yürümeye basladim. Sorunu neyse bana söylemek zorundaydi ki bana bu sekilde bakmaya hic hakki yoktu!

    Ona dogru yürürken birden bir seye takildim. Rüzgar, beni kolumdan yakalamisti ve tam tersi yöne dogru cekistirmeye basladi. Ona karsi cikamadim. Gözlerden uzak bir köseye geldigimizde beni tam karsisina gelecek sekilde cevirdi ve gözlerini gözlerime dikti.

    "Ne istiyorsun Rüzgar?" diye sordum hirsla. Cünkü ona cok sinirliydim. Beren'e söyledigi o sözler hic hosuma gitmemisti.

    Yüzünü öne dogru biraz daha egdi. "Ne mi istiyorum? Sen ne istiyorsun, Arya?"

    "Beni rahat birakmani! Anladin mi? Gayet acik mi? Ingilizce tekrarlamami ister misin? Ya da fransizca ya da almanca ya da hangi dilde istersen." diye cikistim.

    Bakislari, dudaklarim ve gözlerim arasinda dolasti. "Sinirlenince cok vahsi oluyorsun." Dudaginin kenari yukari kivrildi. "Ve cok güzel."

    Gözlerimi bikkinlikla devirdim. "Sizi duydum, Rüzgar. Sanki benden etkilenmissin gibi numara yapmana gerek yok. Artik beni rahat birakmani istiyorum. Daha fazla yalana ihtiyacim yok. Beren'den intikam almayacagim. Yani diyorum ki, su anlasmamiz yayilmadan sonlandiralim. Hani benim fikrimi almadan baslattigin yalan aski diyorum."

Tesadüf Serisi 2: GÜNAHKAR SEYLERWhere stories live. Discover now