23. Bölüm: Ona Ne Yapiyorsun?

1.9K 82 10
                                    

     DERIN HANZADE

    "Neden öyle bakiyorsun?" diye sordum, dudaklarimi Alp'in dudaklarindan ayirdiktan bir kac saniye sonra.

    "Nasil bakiyorum?"

    "Böyle! Tuhaf." dedim kaslarimi catarak. Cünkü gercekten de bakislari cok tuhafti.

    "Az önce beni taciz ettin, farkinda misin?"

    "Ne?" Dudaklarim saskinlikla aralandi. Nasil böyle bir sey söyleyebilirdi? "Taciz mi? Benim bildigim taciz, zorla yapilan bir seydir. Hic de zor durumda gibi bir halin yoktu."

    "Bu kadar insanin önünde seni reddetmem cok gurur kirici olurdu. Arkadaslarinin önünde rezil olmani istemedim." dedi siritarak.

    Adi pislik! Sanki öpüsmenin her bir saniyesinden zevk almamis gibi inkar ediyordu. Aman tanrim, ben az önce ne yaptim? Aklima gelen düsünceyle dehsete düserken agzimi ellerimle kapattim.

    "Ne oldu?" diye sordu merakla.

    "Ben... ben hic bir erkekle öpüsmedim. Yani Daniel'den sonra. Az önce, yillardir süren bir kurali bozdum." Dudaklarimi kapatan ellerimi yukari kaydirarak bütün yüzümü kapattim. Lanet olsun! Bunu neden yaptim ki? Üstelik onu taciz ettigimi düsünen biriyle!

    Elbette gercekten böyle düsünmedigini biliyordum. Öpüsüme karsilik verdi, nokta! O da bunu istedi. Ortada taciz falan yok.

    Yüzümü kapattigim ellerimi tuttu ve yavasca kaydirarak asagi indirdi. Avuclarinin icinde tutmaya hala devam ederken "Saklanma benden." dedi.

    "Saklanmiyorum! Sadece kendime kiziyorum. Kendime bir söz vermistim, hic bir erkek dudaklarima dokunamayacakti, kimse kalbime dokunmayacakti. Kalbe giden yol, dudaklardan gecer." Avuclarinin arasinda tuttugu ellerimi cektim ve cenemi yukari kaldirarak ellerimle saclarimi düzelttim. Isim bitince gözlerine bakarak gülümsedim. "Neyse ki seninle asla öyle bir sey olmayacak. Nasil olsa iki saniye sonra ikimiz de ne oldugunu unutacagiz ve yolumuza devam edecegiz. Ha bu arada! Az önce sordugun seye cevap vereyim. Hani benimle evlenip, günümü mü göstereceksin diye sormustun ya..." Bakislarimi etrafta dolastirmaya basladim. "Asla cocuk sahibi olamayacagim. Nedenini biliyorsun." Bakislarimi tekrar önüme cevirdigimde göz göze geldik. "Aileyi aile yapan cocuktur. Ben asla evlenmeyecegim."

    "Cok yanlis düsünüyorsun."

    "Simdi öyle söylüyorsun ama senin basina böyle bir sey gelse aninda fikrini degistirirdin. Herkes cocuk ister. Bir gün sen de isteyeceksin ve eger karinin benim gibi cocuk sahibi olamayacagini ögrenirsen o zaman o kadindan uzaklasacaksin. Bencil bir insan olabilirim, hatta cogu zaman insanlarin duygularini, ne düsündüklerini umursamam ama bu durum baska."

    "Cocuk sahibi olmak icin illa karninda tasimana gerek yok. Dünyanin her yerinde ailesi olmayan milyonlarca cocuk var."

    "Hicbir erkek cocuk sahibi olma imkani varken baskasinin cocuguna babalik yapmaz. Söylesene, sen bunu ister miydin? Cocugun olabilecegini bile bile senin olmayan bir cocugu kendininmis gibi sevebilir miydin?"

    "Benim öyle, illa soyumu devam ettirmek zorundayim gibi dertlerim yok. Pek ala evlat edindigim bir cocugu da benim kanimdanmis gibi sevebilirim. Bence senin de olmamali."

    Söylemesi kolaydi ama basina geldiginde durum her zaman degisirdi. Hem hangi adam bile bile benimle evlenirdi ki? Benim keyfim böyle yerinde. Ask yok, tasa yok, dert yok, sorun yok.

    Bir sey kafami kurcalamaya basladi. Ben fazla kücümsemisim anlasilan.

    Tek kasimi havaya kaldirdim ve sinirle Alp'in yüzüne baktim. "Sen az önce beni oyuna getirdin! Seni alcak!"

Tesadüf Serisi 2: GÜNAHKAR SEYLERWhere stories live. Discover now