41. Bölüm: Seni Taniyorum

1.5K 56 40
                                    

   Tanri bana Istanbul'da ne hikaye yazmis ama. Her gün kesfedecek yeni bir seyler cikiyor karsima...

      -Ayaz Önal'in Seyahat Günlügü, Istanbul

    Kapiyi kapatip Beren ve Rüzgar'i ardimda birakinca, yasadigim kaosa -en azindan bugünlük- son verdigimi düsünmüstüm. Cok erken karar vermistim!

    Evin salonunda cok daha büyük bir kaos beni bekliyordu. Iceriden gelen hareretli ve yükselmeye baslayan sesler aninda beni ve Ela'yi oraya cekti.

    Birbirimize kisa bir bakis atip salonun girisinde durdugumuzda ilk olarak Leyla halami gördüm. Salonun ortasinda ayakta dikilmis, sol elinin avuc icini beline dayamis, diger elinin isaret parmagini havaya kaldirmis Ahu'ya dogru salliyordu. "Burada kalmakta nereden cikti? Bizimle beraber eve döneceksin!" diye bagirdi. Yani aslinda tam olarak bagirdi denemezdi. Son günlerde etrafimdaki erkeklerinden isittigim gür ve yüksek sesli bagirislarin yaninda bu fisilti kalirdi. Leyla halam bagirirken bile naifti.

    Ela'yla beraber salonun girisinde öylece durmustuk. Ikimiz de iceri dogru adim atip atmamak konusunda kararsiz kalmistik. Üstelik henüz kimse oradaki varligimizi fark etmemisti.

    Bakislarimi hemen Ahu'ya cevirdim. Kollarini gögsünün altinda bagdastirmis, cenesini cüretle havaya kaldirmis, demir gibi ifadesiyle annesine sertce bakiyordu. "Bana karisamazsin." dedi, sakin ama sert bir ifadeyle. "Burada kalmaya karar verdim ve kalacagim, anne." derken dudaginin kenari hafifce yukari kivrildi.

    "Ahu!" diye sinirle cikisti halam.

    Ne kadar da serin kanli, diye gecirdim icimden. Annesi karsisinda sinir krizi geciriyordu ve bunu Ahu'nun kendisi bile isteye sagliyordu. Annesi bagirdikca O daha da sakin ve vurdum duymaz bir ifade takiniyordu. Tam bir Önal kiziydi.

    Ahu'nun dudaginin kenarindaki siritis bana da bulastiginda elimle Ela'nin koluna dokunup dürttüm. "Hep böyleler mi?" diye sordum, gözümün ucuyla Ahu ve annesini isaret ederek.

    Gözlerini devirdi. "Bu en iyi halleri, inan bana." dedi ve salonun icine dogru bir adim atip Ahu'ya dogru yürümeye basladi. "Seni kücük seytan, ablana söylemeden evden kacarsin ha!"

    Birden bakislar Ela'ya döndü, bir kac saniye sonra da beni fark ettiklerinde ben de arkasindan salona girdim.

    Ahu, ayaga kalkti ve hizla Ela'ya dogru yürüyüp boynuna sarildi. "Pesime takilmani istemedim büyük bela."

    "Ela da geldigine göre artik gidebiliriz." cümlesinin sonunda Leyla halamla göz göze geldik. "Arya!" dudaklari saskinlikla aralandi. "Senin burada ne isin var, canim?" diye sordu.

    Yanina dogru yürürken gülümsedim. "Bir kac aydir burada yasiyorum, halacim. Bu arada ben de seni gördügüme sevindim, uzun zamandan sonra!" dedim kinayeleri bir tonda.

    Gülümsedi. Ardindan kolunu omzumun üzerine koyup yanaklarimdan öptü. Basini geriye cektiginde bakislarini yüzümde dolastirdi. "Her seferinde sizi daha cok ziyarete gelecegimi söylüyorum ama..."

Tesadüf Serisi 2: GÜNAHKAR SEYLERWhere stories live. Discover now