6. Bölüm: Herkes Orada

2.5K 84 1
                                    

    Multimedyada Azra var. Bölümü müzikle beraber okumanizi öneririm. Herkese keyifli okumalar ;))

    "Tekrar hosgeldin, Azra."

    Kadehimi masaya biraktigimda Derin'in kolumu dürttügünü hissettim. Bakislarimi kaldirip ona baktigimda cenesiyle bir yeri isaret ediyordu.

    "Ne oldu?" diye sordum.

    "Bak, Beren surada arkadaslariyla oturuyor." diye fisildadi.

    Gösterdigi yere baktigimda onlari gördüm. Beren ve yaninda bir grup arkadasi vardi ama asil benim gözüme carpan Beren'in yaninda salinan sari saclardi. Beren ve sevgilisi Naz, arkadaslariyla tam da karsimizdaki masada oturuyorlardi. Lanet olsun!

    Naz, Beren'e kedi gibi sirnasirken benim kanimda kiskanclikla karisik alev toplari bütün sistemimde gezinmeye baslamisti.

    "Burasi fazla mi sicak oldu?" Saclarimi sag elimde topladim ve omzumun bir tarafina attim, bir yandan da sol elimle yüzüme hava carpiyordum. Sanki nefes alamiyordum, bütün vücudum atese tutulmus gibi yaniyordu.

    "Sacmalama, Arya. Disarida hava buz, burasi da fazla sicak sayilmaz. Beren'i gördügün icin olmasin?" Derin, cok bilmis bir ifadeyle tek kasini kaldirmis yüzüme bakiyordu.

    "Kendimi pek iyi hissetmiyorum, beni lavaboya götürür müsün?"

    Bir anda Derin'in gözleri korkuyla kocaman oldu ve kolumdan tutup, yüzünü iyice yüzüme yaklastirdi. "Hastaliginla ilgili bir durum mu? Seni hemen hastahaneye götürelim."

    "Hayir, sanmiyorum. Ilaclarimi zamaninda aliyorum, üstelik sadece bir yudum alkol aldim."

    "Tamam, tutun benden." dedi ve ayaga kalkmama yardimci oldu.

    "Nereye kizlar?" diye sordu, Azra merakla.

    "Lavaboya gidiyoruz. Hemen döneriz." diye cevapladi, Derin. Maya'nin önünden gecerek kalabaliga karistik. Birbirinden sik giyinmis erkekler ve yanlarinda uzun topuklar üzerinde kivrilarak yürüyen kizlarin arasindan yürürken burnum, birbirinden farkli parfüm kokulariyla doldu. Insanlara bakmak yerine basimi önüme egdim ve Derin'in beni yönlendirmesine izin verdim. Kizlar tuvaletinin kapisindan gecince dogruca lavabolardan birinin önüne yürüdüm ve ellerimi yanlarima acarak mermerin üzerine dayadim. Agirligimi kollarima verdigimde aynadan yansimama baktim. Yüzüm biraz solgun görünse de rujum, rengimi dengeliyordu. Derin, yanima geldi ve saclarimi yüzümün kenarindan cekip aynadan yansimama bakti.

    "Biraz solgun görünüyorsun, bu normal mi?"

    "Bir sorun yok, canim. Sadece orasi bir an icin cok kalabalik geldi."

    "Icki icmek yok. Sadece su ya da meyve suyu iceceksin."

    "Tamam, anne." dedim gülümseyerek.

    Basini omzuma koydu ve ellerini belimin etrafina doladi. Ben de yanagimi basima dayadim.

    "Doktorunla bir daha ki görüsmende ben de seninle gelecegim. Aklimda binlerce soru var."

    "Doktorum cok ilginc bir tip, sanirim biraz üsütmüs."

    "Ee iyi iste, desene iyi anlasacagiz."

    "Ona ne süphe! Ya da sen sorularinla adami cileden cikarirsin, o da bizi disari atar."

    "Sen benim hayatimdaki en degerli varliksin, Arya. Annem öldükten sonra elimde senden ve Bartu'dan baska ne kaldi ki? Sana bir sey olmasina katlanamam. Pazar günü seninle tartismamizdan sonra otele döndügümde hemen bir bilet alip New York'a geri dönmeyi düsündüm, sana cok kizmistim ama sonra yapamadim. Seni hastayken birakip gidemezdim ve iyilesmeden de bir yere ayrilmiyorum."

Tesadüf Serisi 2: GÜNAHKAR SEYLERWhere stories live. Discover now