1. Bölüm: En Zoru Eve Dönmektir

7.1K 123 5
                                    

   Devam kitabinin ilk bölümüyle herkese merhaba. Uzun bir bölümle baslangic yaptim. Elimden geldigince yeni bölümler sik sik ve uzun uzuna gelecektir. Herkese keyifli okumalar diliyorum ;))

 

*

 

    "Hanimefendi!"

    Basimi kaldirdim ve bana seslenen hostese baktim. "Buyrun."

    "Ucagimiz inmek üzere. Arkadasinizin kemerini takmasi gerekiyor." diye uyardi.

    "Tamam." dedim ve kadin dönüp giderken arkasindan izledim. Cok degil, bundan birkac ay önce ayni buna benzeyen bir ucakta yine Istanbul'a geliyordum. Basimi cevirip yan tarafimda uyuyan kisiye baktigimda onun Beren olmasini ne cok isterdim. Fakat o degildi. Tony, basini camin kenarina yaslamis usulca uyuyordu. Yorgunluk kendini göstermis sonunda uykuya dalmisti. Bir hafta önce Rio'dan gizlice ayrilmamizdan beri beni bir saniye bile yalniz birakmamisti. Herkesi, herseyi öylece arkamda birakmistim ve oradan sessizce ayrilmistik. Sonradan yoklugumuzu fark eden arkadaslarim deli gibi telefonumu aramaya baslayinca telefonumu kapatmak zorunda kalmistim. Sadece Candan yengeme kücük bir aciklama yapmistim. Pazartesi günü herkes döndügünde beni aralarinda göremediginde cildirmisti, dogal olarak. Ona bir bahane uydurup bir süre gelemeyecegimi söylemistim. Fakat en fazla bir hafta uzak kalabilmistim. Gitmek zorunda oldugum bir okulum ve sorumluluklarim vardi. Beren, hayatimi mahfetti diye sonsuza kadar kacamazdim. Sonunda eve dönüyordum. Onunla yüzlesmeye hazir miydim, bilmiyorum. Ancak bunu eninde sonunda yapmak zorundaydim. Ve iste gidiyordum. Az kalmisti.

    Tony'nin koluna dokundum ve yavasca sarstim. "Tony, uyan. Kemerini takman lazim. Istanbul'a geldik."

    Tony, esneyerek gerindi ve gözlerini actiginda bana gülümseyerek bakti. "Sonunda!"

    "Ben senin kadar sevinemiyorum, ne yazik ki!" dedim huysuzca.

    Elini elimin üzerine koydu. "Uzun zamandir Istanbul'a gelmiyordum. Görmek icin sabirsizlaniyorum."

    "Ne kadar kalacagina karar verdin mi?"

    "Biliyorsun, son siniftayim. Bitirme tezimi yazmam lazim. Uzun süre kalabilecegimi zannetmiyorum ama bu demek degil ki bir daha görüsmeyecegiz. Durumunun gidisatini takip etmek icin sik sik yanina gelecegim. Okulun bitmesine de az kaldi zaten."

    Basimi omzuna yasladigimda nefesimi seslice disari verdim. "Sen yanimdayken kendimi güvende hissediyorum. Bu tipki Ayaz'in yanimda olmasi gibi. Sen geri döndükten sonra bu kadar güclü durabilir miyim, bilmiyorum."

    Basimin üzerine öpücük kondurdu. "Bana ihtiyacin oldugunda hep yaninda olacagim ufaklik."

    ...

    Bavulumu sürükleyerek acilir kapidan gectigimizde disarida parlan günes gözümü aldi. Elimi alnima siper ettigimde etrafima bakindim. "Kimseyi görebiliyor musun?"

    "Sanirim Derin, bize dogru yaklasiyor." dedi, Tony.

    Onun baktigi tarafta göz gezdirince bize dogru kosarak gelen Derin'i gördüm. Yanima gelene kadar ona gülümseyerek baktim.

    "Seni öldürecegim, Arya. Yemin ederim öldürecegim." diye söylene söylene yanima geldi ve tam karsima dikildiginde susup gözlerimin icine bakti. Elimdeki cantayi yere biraktigimda kollarimi yukari kaldirdim. Derin, hizlica kendini kollarimin arasina atinca ona siki siki sarildim.

    "Özledim." diye fisildadim kulagina dogru.

    "Bende. Meraktan aklim cikti." geri cekildi ve sertce Tony'ye bakti. "Ikinizde bana bir aciklama borclusunuz."

Tesadüf Serisi 2: GÜNAHKAR SEYLERWhere stories live. Discover now