30. Bölüm: Inkar Mücevheri

2.1K 86 17
                                    

    Vakit ilerledikce kendimi daha da tuhaf bir durumun icinde bulmustum. Eski sevgilim, gayriresmi sevgilimin elimi tuttugunu gördügünden beri sürekli ikimize yandan bakislar atiyordu. Kutay'la olan gecmisimizi asmistik ve iliskimizi yakin iki arkadas seviyesine kaydirmistik. Yine de bu, onun bakislarini üzerimden cekmesine yetmemisti. Beren'le daha önce aramda gecenlerden haberdardi ve sürekli bununla ilgili sakalar yapiyordu.

    Su an Beren'le ikimize yolladigi bakislar havada her an simsek cakabilecek cinstendi ve bu son derece rahatsiz ediciydi. En sonunda dayanamadim ve "Sorun nedir?" diye sordum fisiltiyla.

    Bakislari yüzümde bir kac saniye dolastiktan sonra cevap verdi. "Sorun yok."

    "O zaman bakislarini önüne cevir, Kutay. Cünkü filme konsantre olamiyorum."

    "Benim bakislarim yüzünden mi; yoksa yeni sevgilinin sürekli sana dokunmasindan mi?" diye sordu, manidar bir ifadeyle.

    Gözlerim korkuyla büyüdü. "O benim sevgilim degil."

    "Tabii tabii." dedi ve bakislarini önüne cevirip filmi izlemeye devam etti.

    Kahretsin! Inkar etmek hic bir ise yaramayacakti. "Kutay."

    "Efendim." Bakislarini tekrar bana cevirdi.

    "Kimseye söyleme."

    "Neyi?"

    "Sey... iste bizi... gördügün seyi."

    "Neden sakliyorsunuz ki birlikte oldugunuzu?" diye sordu ama buna verecek bir cevabim yoktu.

    "Öyle olmasi gerekiyor. Lütfen, hic kimseye söylemeyecegine dair söz ver bana. Derin'e bile söylemeyeceksin."

    Kaslari saskinlikla havaya kalkti. "Sen bunu Derin'e anlatmadin mi? Ögrendiginde cildiracak. Daha ne kadar ondan gizlemeyi düsünüyorsun?"

    Bakislarimi önüme egip, dudaklarimi birbirine bastirdim. "Bilmiyorum ama su an hic kimseye söyleyemem."

    Kaslarini catti. "Sana inanamiyorum. Bu adamin seni degistirmesine nasil izin veriyorsun? Sen böyle biri degildin, Arya. Istanbul'a geldigimden beri seni taniyamiyorum. Sen gizli sakli seyler yasayacak biri degilsin."

    "Bunun yanlis oldugunun ben de farkindayim ama..." Beren'e kisa bir bakis attim. Arkasina yaslanmis büyük bir dikkatle filmi izlemeye devam ediyordu. Fisiltiyla konusmaya devam ettim. "Onu seviyorum, Kutay."

    Cattigi kaslari daha da derinlesti. "Bunu görebiliyorum, ne yazik ki!"

    Elini avucumun icine aldim. "Bunun sana neler hissettirdigini anlamaya calisiyorum ama arkadas kalmaya devam etmek istiyorsak eger; bu gibi durumlar canimizi sikmamali."

    Yüzünün aldigi ifadeden anladigim kadariyla konunun gidisati hic hosuna gitmiyordu. "Ayrildigimizin farkindayim elbette ama baska bir erkegin sana dokundugu düsüncesi..." duraksadi. "Bu duruma hala alismaya calisiyorum, tamam mi? Sen benim asik oldugum ilk ve tek kizdin. Bir anda yasadiklarimizi unutmami bekleyemezsin."

    Kutay'in yaninda oturan Ahu'ya kisa bir bakis attim. Kutay da bunu fark etmis olacak ki bana bakarak gözlerini devirdi. "Tamamen tesadüftü. Senin kuzenin oldugunu bilsem hayatta öyle bir sey yapmazdim."

    Gülümsedim. "Ne kadar güzel oldugunu fark ettin mi?"

    "Sana az önce hala seni unutmaya calistigimi söylüyorum ve sen karsilik olarak, kuzenini bana ayarlamaya calisiyorsun."

    Evet, o konuyu duymamis gibi davranmak daha iyi olur diye düsünmüstüm. "Sana kuzenimi ayarlamaya calismiyorum. Önal kizlari öyle birine ayarlamaya calisacak kadar basit kizlar degildir. Ancak biz istedigimiz erkekle beraber oluruz."

Tesadüf Serisi 2: GÜNAHKAR SEYLERजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें