51. Bölüm: Aile Güzel Bir Hayaldir

3K 73 39
                                    

      DERIN HANZADE

    Hersey cok güzel baslamisti. Sanirim, sonu kötü biten tüm hikayeler hep bu cümleyle baslardi. Hersey güzel baslardi ve sonra birden kötüye dogru giderdi. Ancak Arya icin hersey zaten kötü gidiyordu.

 "Son bir hafta Arya icin cok zor geciyordu." diyerek anlatmaya basladim. Azra ve Alfred tüm dikkatini bana vermis, agzimdan cikacak her bi kelimeyi pür dikkat dinliyorlardi. "Onu, moda evinden apar topar hastaneye götürdügümüz günü hatirliyorsun degil mi Alfred?"

Göz kapaklarini bastirarak sessizce onayladi.

"Neden hastaneye gitmeniz gerekti?" diye sordu, Azra.

Bunu sesli bir sekilde dile getirmek benim icin cok zordu. "Cünkü kanser her gecen gün ilerliyor." Arya'yi soyunma kabininin icinde yerde buldugum an gözümün önünde canlaninca bogazima yeni bir dügüm oturdu.

"Ama!" diyerek itiraz etti. "Ama son günlerde daha iyi gibiydi." sesi cümlenin sonuna dogru fisilti halini alirken yüzü allak bullak olmustu.

"Numara yapiyordu. Özellikle ailesi geldikten sonra hersey daha da zorlasti. Peyker teyze, Arya'da degisimler oldugunun farkindaydi ve konusmalarindan birine ben de sahit olmustum. Ona hasta olup olmadigini sordugunda Arya, onlara belli etmemek icin sürekli yalan söylüyordu, hatta kendisine bile. O kadar cok yalan söyledi ki sonunda buna kendisi de inandi. Kendine sürekli iyi oldugunu söyledi. Ben bile inanmaya baslayacaktim." Neredeyse!

Elimden geldigince her animi Arya'yla beraber gecirmeye calisiyordum. Onun yaninda olup, bir nevi göz kulak oluyordum. Cünkü birinin bunu yapmasi gerekiyordu. Herkes kendini ya günlük hayatlarina ya da dügün kaosuna kaptirmisken birinin Arya'nin hastaligiyla ilgilenmesi gerekiyordu. Özellikle Arya, kendini bile kandirirken...

Her an bir yerlerde düsüp kalmasindan ödüm kopuyordu. Yorgundu, gücsüzdü... cabaliyor ama basaramiyordu. Agrilari giderek siddetini arttirirken özellikle annesine belli etmemek icin cabaliyordu.

Peki ya simdi ne haldeydi?

Aklima gelen düsünceyle aniden ayaga firladim. "Ilaclari yok."

"Anlamadim." dedi Azra gözlerini birkac kez kirpistirarak.

"Ilaclari olmadan agrilari siddetini daha da cok arttiracak."

Alfred yumrugunu sertce masaya indirirken genzinden gelen agir bir küfür savurdu.

Ikisinin yüzlerini tek tek inceledikten sonra sakin olmaya calisarak konustum. "Elimizi cabuk tutmaliyiz. Ben Beren'i bulmaya gidiyorum."

...

    Dügün günü...

Annecigimin mezarinin basinda dua ederken göz kapaklarimi yumup, gözlerime dolan tüm yaslari geri yollamaya cabaladim. Babamin bugün baska bir kadinla evleniyor olmasi sanki anneme ihanet ediyormus gibi hissetmeme neden oluyordu. Bunun yanlis oldugunu biliyordum. Her ne kadar kabullenmek istemesem de Leyla iyi bir insandi ve üvey anne olamayacak kadar cool'du. Tipki diger Önal'lar kadar bana ve Bartu'ya karsi sevecen ve yakin olmaya calisiyordu. Yine de ne biliyim... bir yanim artik hic birseyin eskisi gibi olamayacagini fisildiyordu.

Tesadüf Serisi 2: GÜNAHKAR SEYLERKde žijí příběhy. Začni objevovat