Kalp Tutulması

Flashback (Part 2)

Yine uzuun bir bölümle geldim. Yorumlarınızı bekliyorum. 😘

**********
Ertesi gün kızlar saatlerce yüzüp eğlenmişti.

Akşamüstü şezlonga uzanmış meyvesularını içip güneşleniyorlardı. Songül ıslak saçlarını omzunda toplayıp eliyle sallarken mırıldandı.

"Deniz suyu iyi gelir mi acaba saçımıza?"

Meral güldü.

"Güney'e sorarsın akşam."

Eylül:

"Gelecek mi bu akşam? Bir şey yazmadı mı?"

Songül:

"Kaç saattir telefonu elime almıyorum ki... Bakayım bi." diyerek çantadan telefonunu çıkardı. Güney bir saat önce mesaj atmıştı. "Ya bir saat önce yazmış."

Eylül:

"Ne demiş?"

Songül:

"Akşam sekiz buçuk gibi çıkacağım. Arabayla gelir alırım kaldığınız yerden. Gezeriz biraz olur mu, demiş."

Eylül:

"Arabayla mı?" dedi dudağını büküp. "Ben arabayla gelemem yalnız. Doğru düzgün tanımıyoruz sonuçta."

Meral:

"Valla canısı bizimkiler de kızar."

Songül dudağını ısırdı.

"Doğru söylüyorsunuz da nasıl hayır deyim ki ben?" diye boynunu büktü.

Eylül:

"Söyle canım ne olacak. Arabayla gelemeyiz de."

Meral:

"Olmaz o zaman ona güvenmediğini düşünür."

Songül:

"Aynen."

Eylül:

"Ne diyeceksin o zaman? Yani ben binemem cidden. Hem Ali de çok kızar duyarsa."

Meral:

"Arkadaşlarım çekinir seni tanımadığından desen? Hani sen güveniyorsun sonuçta."

Songül dudak büktü.

"Bilmem. Olur mu öyle?"

Meral:

"Bu sefer de sen gel o zaman diyormuş." diye güldü.