- 142 -

321 39 39
                                    

Güney banyoya geldiğinde hemen içeri girmişti.

"Aşkım..."

Songül üzerine sardığı havluyla Güney'in yanına gelip koluna girdi. Başını Güney'in omzuna yaslarken Güney saçlarını okşadı.

"İyi misin?"

Songül:

"Biraz sancı girdi yine... Oturdum hemen."

Güney:

"Var mı hala?"

Songül:

"Yok... Ama korktum bir şey olacak diye."

Güney Songül'ün ıslak saçlarına dudaklarını bastırdı.

"Tamam korkma bir şey olmayacak. Sadece dikkatli olacağız tamam mı?"

Songül başını sallayıp yüzünü tekrar Güney'in boynuna gömdü.

Güney:

"Şşt işin bitmiş miydi? Yoksa ben yıkayabilirim." diye sırıttı Songül'ü güldürmek için.

Songül güldü.

"Bitti Güney'ciğim... Şansına küs."

Güney:

"Hadi ya... Bir daha yıkanmak istersin belki?"

Songül:

"Ayakta duracak halim yok inan."

Güney:

"O zaman doğru odaya..." diyerek Songül'ü kucağına alıp yatak odasına girdi.

Songül'ü yatağın üzerine bıraktıktan sonra gardırobun kapağını açtı.

Songül:

"Ne yapıyorsun?"

Güney:

"Kıyafet çıkaracağım sana. Sen ayağa kalkma."

Songül:

"Kendim alırım Güney. Sadece uzun süre ayakta kalınca kötü oluyorum."

Güney:

"Ayağa kalkmak yok." diye parmağını salladı. Songül gülerken Güney dolaptan çıkardığı eşofman takımını Songül'e gösterdi. "Bu iyi mi?"

Songül:

"Annenlere gideceğiz. Eşofman olmaz."

Güney:

"Hastasın kızım ne olacak." dedi eşofman takımını yatağa bırakıp. "Gelelim en güzel kısma." diyerek çamaşır çekmecesini açtı. "Hmm hangisini seçsem?" diye dudak büküp çamaşırları tek tek eline alarak bakıyordu. "Hepsi de birbirinden güzel. Karar veremedim."

Kalp TutulmasıWhere stories live. Discover now