- 97 -

422 36 54
                                    

Önceki bölümde gelen yorumlar süperdi. 🧡 Bu bölümde de bekliyorum aynı performansı. 😏🌹

**********
Masada karşılıklı oturmuş yemeklerini yiyorlardı.

Songül gülümseyerek parmağındaki yüzüğe bakarken Güney "Beğendin mi?" diye göz kırptı.

Songül:

"Çok beğendim. Ama parmağımın ölçüsünü nasıl biliyorsun? Tam oldu yüzük." dedi yüzüğü oynatıp.

Güney:

"Derya sağolsun... Salonda sana takı gösteriyordu ya yeni yüzük aldım falan diye. Ordan almış olduk ölçüyü."

Songül:

"O da biliyordu yani?"

Güney başını salladı.

Songül:

"Başka kim biliyordu?"

Güney:

"Senin kulağına gelir diye herkese duyurmadım. Derya'yla Burak biliyordu sadece. Derya'ya yüzük için söylemek zorunda kaldım. Burak da burda kalacak yeri ayarlamaya çalışırken yanımdaydı öyle öğrendi."

Songül:

"Hm.. Başka bilen yok yani?"

Güney güldü.

"Mine'yi kastediyorsun galiba... Ama haberi yok. Döndüğümüzde öğrenir zaten."

Songül:

"Hala şaşkınım biliyor musun? Hiç beklemiyordum... Bu masayı falan gördüğümde bile bizim için olduğunu anlamadım."

Güney:

"Anlama diye çok uğraştım... Masayı falan da burdaki askerler halletti. Durumu anlattım. Neler yapacaklarını söyledim. Her şeyi yapmışlar sağolsunlar."

Songül:

"Çok güzel olmuş her şey. Ama fotoğraf çekinmeyecek miyiz?" diye güldü. "Malum fotoğraf için hazırlandık ya."

Güney:

"Ne yapayım anlama diye ne yalan uyduracağımı bilemedim ki..." dedi gülerek telefonunu çıkarırken. "Hadi.."

İkisi de ayağa kalkmıştı. Güney elini Songül'ün beline sararken Songül de Güney'e sokulup kocaman gülümsedi ve Güney selfie çekti.

Bu sırada bir asker seslendi.

"Abi isterseniz ben çekeyim sizi."

Güney:

"Çok iyi olur kardeşim ya..." dedi telefonu askere verirken.

Kalp TutulmasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin