Bir ay sonra
Oldukça yoğun bir şekilde çalışıyorlardı.
Songül genelde Pelin'i Selin'lere bırakıp Güney'lere yardıma gidiyordu.
Yine salona gitmek için hazırlanıyorlardı.
Güney:
"Pelin uyuyor mu hala?"
Songül başını salladı.
"Gece uyumadı ki bir türlü. O yüzden uyanmaz daha."
Güney:
"Neyse uyurken bırakırız o zaman."
Songül:
"Aynen." dedi çantasını koluna takıp. "Bugün iş görüşmesi için gelecekler değil mi?"
Güney:
"Evet... İnşallah iyi birileri gelir de alırız. Ölüyorum yorgunluktan."
Songül Güney'in yanağını okşadı.
"İnşallah..."
Güney:
"Aslında neden yorgun olduğumu buldum ben."
Songül:
"Neden? Az kişi olduğu için değil mi?"
Güney kaşlarını kaldırdı.
"Karım son zamanlarda fazla ilgilenmediği için."
Songül güldü.
"Sürekli bi koşturma içindeyiz..."
Güney:
"Olsun. Kocana iki dakika ayırıp bir öpücük verebilirsin mesela."
Songül:
"Hm..." diyerek Güney'in dudağının kenarına dudaklarını bastırdı. Geri çekileceği sırada Güney'in kolları izin vermemiş dudaklarını buluşturmuştu.
Ayrıldıklarında Songül "Hadi Pelin'i al da çıkalım artık." dediğinde Güney gülmüştü.
"Rujunu yeniden sür istersen."
Songül:
"Sen de yüzünü bi sil istersen."
Güney gülerek Songül'ün yanağına bir öpücük kondurup banyoya giderken Songül de aynanın karşısına geçmişti.
Songül 👇🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Tutulması
FanfictionKalp tutulmuştu bir kere... Vazgeçmeye çalışsa da o çekik gözleri söküp atamıyordu kalbinden.