- 49 -

386 58 23
                                    

İki gün sonra

Songül ve Gülay temizlik yaparken kapı çalmıştı.

Songül:

"Ben bakarım." diyerek kapıyı açtığında karşısında elinde küçük bir koli olan kargo görevlisini gördü.

Songül:

"Buyurun..."

Görevli:

"Songül Celen adına bir kargo var."

Songül:

"Benim..." dedi.

Görevli:

"Size kargo var... Şuraya bir imza atar mısınız?"

Songül imza attığında adam koliyi verip gitmişti.

Songül içeri girip kapıyı ayağıyla kapattı.

Gülay:

"Songül.. Kimmiş? O kutu ne?"

Songül:

"Kargo..." dedi elindeki kutuyla içeri girerken.

Koltuğa oturup koliyi açtığında içinin incir dolu olduğunu görmüştü.

"Güney..." diye gülümserken incirlerin arasındaki küçük kağıdı gördü.

Güney not yazıp koymuştu içine. Songül kağıdı eline alıp okudu.

'İnciri çok sevdiğini duyunca buluşmamıza kadar bekleyemedim. Afiyet olsun güzelim...'

Songül gülümseyerek notun yazdığı kağıda bakarken Gülay gülümsedi.

"Hadi işe iki dakika ara ver de çocuğu arayıp teşekkür et."

Songül başını sallayarak kucağındaki koliyi sehpanın üstüne bıraktı ve hemen odaya gidip Güney'i aradı.

Birkaç çalıştan sonra Güney telefonu açmıştı.

"Aşkım..." derken fön makinelerinin gürültüsünden dolayı sesini zor duyuruyordu.

Songül:

"Sevgilim... İncirler geldi. Çok sağol." diye güldü.

Güney:

"Afiyet olsun güzelim."

Songül:

"Keşke uğraşmasaydın o kadar. Gelirken birkaç tane getirsen yeterdi."

Güney:

"Olsun bitanem yiyin bol bol."

Kalp TutulmasıWhere stories live. Discover now