- 34 -

1K 66 87
                                    

Bir hafta sonra

Songül annesiyle evde yalnızdı.

Gülay televizyon izlerken Songül salona girdi.

"Kahve içelim mi anne?"

Gülay:

"İyi olur. Ne zamandır anne kız kahve içmiyoruz."

Songül:

"Ben yapıyorum hemen o zaman." diyerek hemen mutfağa girdi.

Annesiyle kahve içerken konuşmayı ve Güney'i söylemeyi düşünüyordu.

Kahveleri yapıp salona gittiğinde oldukça heyecanlıydı ve konuya nasıl gireceğini bilmiyordu.

Gülay:

"Oo kahveler de bol köpüklü olmuş." diye gülerek kahvesinden bir yudum aldı.

Songül:

"Anne... Sana bir şey söyleyeceğim." diye mırıldandı.

Gülay:

"Ne söyleyeceksin? Bir şey mi oldu?"

Songül:

"Şey... Hani İzmir'deki kuaför vardı ya... Güney. " dedi çekinerek.

Gülay:

"Ee?"

Songül:

"Meral'le Eskişehir'e gittiğimizde çalıştığı yere gitmiştik saçımı boyatmıştım demiştim ya... Hatta Muğla'da da yanına uğramıştık." derken sesi oldukça cılız çıkıyordu.

Gülay:

"Ee Songül?"

Songül:

"Biz... Onunla.. Sevgili olduk."

Gülay kısa bir an sessiz kalmıştı.

"Sevgili mi oldunuz?" dedi şaşkınlıkla. "Ne ara öyle görüşüp tanıştınız da sevgili oldunuz?"

Songül dudaklarını ısırdı.

"İnternette görüştük birkaç kere. Bir de o geçenlerde İstanbul'a geldiğinde buluşmuştuk. Öyle yani..." deyip sustu. Annesinin tepkisini merak ediyordu.

Gülay:

"İyi de kızım sen doğru düzgün tanımıyorsun ki bu çocuğu. Hem o başka şehirde sen başka şehirdesin. Nasıl olacak?"

Songül:

"Fırsat buldukça o buraya gelecek görüşeceğiz. Hatta geçen hafta da bir günlük gelmişti. Onunla buluşmuştum." diye başını eğdi. "Valla sana söyleyecektim ama babamla Soner evde diye söyleyemedim bir türlü."

Kalp TutulmasıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon