- 89 -

495 35 42
                                    

Güney Songül'ün yanından ayrıldıktan sonra eve doğru giderken telefonu çaldı. Damla arıyordu.

Güney:

"Alo Damla."

Damla:

"Naber? Uyumadın değil mi daha?"

Güney:

"Yok uyumadım. Hayırdır?"

Damla:

"Ya canım sıkkın biraz. Songül'ü de çağırıp parkta oturalım mı biraz?"

Güney:

"Bu saatte mi?"

Damla:

"Ya canım sıkkın diyorum Güney? Hem ne varmış saatte?"

Güney:

"Yarın işe gideceğim kızım. Saat on iki buçuk olmuş. Hem Songül de yok zaten."

Damla:

"Nasıl yok?"

Güney:

"Birkaç günlüğüne İstanbul'a gitti ailesinin yanına. Şimdi onu yolcu ettim eve dönüyorum ben de."

Damla:

"Hmm.."

Güney:

"Senin neyin var? Niye canın sıkkın?"

Damla sıkıntılı bir nefes aldı.

"Yüzyüzeyken anlatırım ya... Anlaşılan senden fayda yok bu gece."

Güney:

"Yani çok kötüysen buluşalım bi on dakika... Yoksa yarın falan görüşelim. Eve gidip direkt yatmayı planlıyorum çünkü."

Damla:

"Tamam sen yat dinlen o zaman. Yarın dükkandan çıkacağın zaman gelirim bir yerlere gideriz. Olur mu?"

Güney:

"Tamamdır... Görüşürüz o zaman yarın."

Damla:

"Görüşürüz iyi geceler."

Güney:

"Sana da." diyerek telefonu kapattı.

**********
Ertesi gün Güney sabah uyanıp telefonu eline aldığında Songül'ün mesajını görmüştü. Yarım saat önce atmıştı mesajı.

Kalp TutulmasıWhere stories live. Discover now