- 140 -

369 41 45
                                    

Songül:

"Güney..."

Güney:

"Aşkım... Bir şey mi oldu?" dedi korkuyla.

Songül:

"Canım erik çekiyor..." dedi dudaklarını ıslayıp.

Güney:

"Erik mi? O nereden çıktı şimdi?"

Songül:

"Ne bileyim birden aklıma geldi."

Gülay:

"Erik zamanı da bitiyor. Kolay bulunmaz ki."

Sadullah:

"Marketler falan da kapanmıştır. Nasıl yapsak?"

Selin:

"Bizim bahçedeki ağacın tepesinde birkaç tane erik kalmıştı sanki. Çok yüksek diye alamamıştık."

Naz:

"Aa evet en tepede vardı birkaç tane."

Güney ayağa kalktı.

"Ben gidip almayı deneyim o zaman. Olmadı market falan bulmaya çalışırım."

Ekrem:

"Geleyim mi yardıma?"

Güney:

"Gerek yok hallederim ben baba."

Selin:

"Baya yüksekte ama. Alabilirsin inşallah."

Güney:

"Alırım bi şekilde ben." diye kapıya yönelirken Songül de yolcu etmek için peşinden gitmişti.

"Soner gelsin mi yardıma?"

Güney:

"Yok aşkım bi bakayım da olmazsa bizim çocukları çağırırım."

Songül başını salladı.

"Kusura bakma hayatım... çok canım istemese uğraştırmazdım seni."

Güney Songül'ün yanağını okşadı.

"Ne kusuru güzelim. Bebeğimizin canı istemiş bulacağım tabi. Baba olmak kolay değil." diye göz kırpıp Songül'ün yanağına bir öpücük kondurdu. "Hadi kaçtım ben."

Songül:

"Güney dikkatli ol.."

Güney:

"Merak etme..."

********
Güney bahçeye geldiğinde telefonun ışığıyla erik ağacına baktı. Erikler gerçekten oldukça yüksekteydi.

Kalp TutulmasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin