- 57 -

421 62 17
                                    

Sabah Songül kapının sesiyle uyanmıştı. Dağılan saçlarını düzelterek yataktan çıktı. Üstüne sabahlığını geçirdi ve ayaklarını sürükleyerek kapıyı açtı.

Güney karşısındaydı.

Songül:

"Güney..." dedi gözlerini ovarak.

Güney:

"Günaydın. Uyandırdım değil mi? Kusura bakma güzelim." dedi durgun bir halde.

Songül:

"Yok önemli değil de bu kadar erken geleceğini tahmin etmiyordum. Gelsene..." diyerek kenara çekildi.

Salona geçmişlerdi.

Güney koltuğa otururken Songül esneyerek koltuğun koluna oturdu.

Güney:

"Yat uyu istersen biraz. Saat sekiz daha..."

Songül başını iki yana salladı.

"Çıkmayacak mıyız?" dedi uykulu bir halde.

Güney:

"Çıkarız... Ama daha erken." derken moralinin bozuk olduğunu farketmişti Songül.

"Senin canın mı sıkkın?"

Güney:

"Biraz..."

Songül kalkıp Güney'in yanına oturdu.

"Ne oldu?" dedi elini Güney'in dizine koyup.

Güney:

"Bizimkilerle atıştık biraz..."

Songül:

"Niye?"

Güney:

"Boşver..."

Songül:

"Söylesene Güney."

Kalp TutulmasıWhere stories live. Discover now