Akşam Bedriye'ler vedalaşmak için dükkana gelmişti.
Aziz:
"Kendine iyi bak yavrum." dedi torununun saçlarını okşayıp.
Songül:
"Sen de dedeciğim." diye dedesinin elini öptü.
Bedriye:
"Hadi görüşürüz kızım."
Songül:
"Güle güle..." diyerek Bedriye'nin de elini öpmüştü.
Bedriye:
"Artık Emir de Muğla'da olacak. Zorda kalırsan ara olur mu?"
Emir:
"Aynen zorda kalırsan yardımcı olurum."
Songül:
"Teşekkür ederim." diye gülümsedi.
Emir:
"Görüşürüz." diye elini uzattığında Songül fön çekerken kendilerine bakan Güney'le gözgöze gelmişti. Fakat çaresizce elini uzatıp Emir'le tokalaştı.
Songül:
"Güle güle..."
Nihayet onlar gidince Songül Güney'in yanına geldi.
"Gittiler..."
Güney:
"Çok şükür..." dedi kıza aynayı tutup saçını gösterirken.
Kız:
"Ellerinize sağlık."
Güney:
"Rica ederim. İyi akşamlar."
Kız:
"İyi akşamlar." diyerek ayağa kalkmıştı.
Kız ödemeyi yapıp giderken Güney malzemelerini toparlamaya başladı.
Songül:
"Ne yapacağız çıkınca?"
Güney dudak büktü.
"Bilmem..."
Songül:
"Bana gidelim istersen. Film izleriz. Zaten yalnızsın sen de."
Güney:
"E bize gidelim işte. Bahçede falan otururuz." diye göz kırptı.
YOU ARE READING
Kalp Tutulması
FanfictionKalp tutulmuştu bir kere... Vazgeçmeye çalışsa da o çekik gözleri söküp atamıyordu kalbinden.