36.Bölüm: Korkunçlu film

1K 29 33
                                    

Selin ve Demir dışarda yemek yedikten sonra eve gelip koltuğa yan yana kurulmuşlardı. Genç kadının başı sevgilisinin başının üzerindeydi. Saçını öpüp koklarken Demirin eli karnındaydı. İkiside gözünü kapatmıştı. Sessizlik hakimdi. Genç kadın onu huzursuz eden bir düşünceyle gözlerini araladı:
- Demir?
- Hımmm...
- Ne düşünüyorsun?

Sesi dalgındı:
- Hiç.
- Bu Eylül...

Demir başını kaldırıp Selinin ellerini tuttu:
- Bu mevzuyla canımızı sıkmasak?
- Olur. Neyden konuşalım?
- Hiç konuşmayalım. Gidip küvet keyfi yapalım.

Genç kadın omuzlarını kaldırdı:
- Hiç hayır demem. Boynum tutulmuş.

Demir elini verip onu kaldırdı. Arkasına geçip boynundan öptü:
- Şimdi masaj yaparım birşeyciğin kalmaz.

Selin ona mayhoş mayhoş baktı:
- Ya... Gerçekten çok ihtiyacım var. Bunun karşılığında ben ne yapayım?

Genç adam başını sevgilisin omzuna sürttü:
- Sev beni!

Sabahtan akşama,
Gündüzden geceye,
Uzaktan yakına,
Yerden göğe kadar,
Sev beni.

Tozu dumana kat,
Yağmuru buluta,
Kumunu denizime karıştır,
Sahilde bul beni,
Sev beni.

Genç kadın burnunu burnuna değdirdikten sonra dudaklarına uzanıp onu öptü. Demirin eli beline uzandı. Sarılarak yukarı çıktılar.
Küvet dolarken genç adam ısısını kontrol ediyordu. Selin soyunup dökünüp küvete oturdu. Demirde üstündekileri çıkarıp karşısına oturdu. Sevgilisine yaklaşıp onu bacaklarının arasına aldı. Ayakları çıplak kalçalarına değiyordu. Demir genç kadının ellerinden başlayarak, kollarına, boynuna masaj yağı sürdü. Karnına temas etmemek için ellerini kollarının altından geçirip sırtına ulaştı. Çok tanıdığı bir his onu dürtüyor, altındaki şeyi harekete geçiriyordu. Selin bacaklarının arasına temas eden sert şeyi bilmezden gelsede uyarılan noktaları bir hayli fazlaydı. Demiri biraz geriye iterken genç adam ona nispeten tüm heybetiyle malını iyice meydana sererek ayağa kalktı. Genç kadın yutkundu. Sevgilisiyle bir kaç saniye göz göze geldiler. Birbirlerini deli gibi arzuluyorlardı. Selin içinden gelen eylemi (ona dokunmak) gerçekleştiremeden Demir arkasına geçti. Onu biraz ileri itip oturdu. Bu sefer sırtına, omzuna, boynuna masaj yapmaya başladı. Bunu yaparken onu ensesinden öpüyor, kulak memesini ağzına alıp bırakıyordu. Elleri arkadan göğüslerini tuttuğunda genç kadın tedirgin oldu. Zaten "diken" üzerinde oturuyordu. Rahatlayacağı yerde kasılıyordu. Kendini bıraksa olacakları kestiremiyordu:
- Demir...
- Sakin ol, birşey yok... Kapat gözlerini... Selin sakin... nefes al...

Selin başını iyice geriye yatırarak gözlerini kapattı. Demir meme uclarına dokunmadan etrafını parmaklarıyla tavaf etti. Onları yalayıp emdiğini hayal ettiğinde dili birkaç saniye ağzından çıkıp dudaklarını yaladı. Dikkatini karnına verdi. Bol masaj yağı sürerek parmaklarını üzerinde gezdirdi. Selin gevşemiş, pamuk gibi olmuştu. Demir eliyle karnını yokluyordu:
- Bizim Sahil deniz ve kuma doydu galiba. Hiç hareket etmiyor.

Selin gözlerini açıp sevgilisinin sağ elini karnının üzerinden aldı. Kendi elini karnında gezdirip hareket hissettiği bölgeye Demirin elini koydu:
- Seni duydu. Burdayım diyor.

Birden nefesini tuttu:
- Ah!
- Ne oldu?

Genç kadın sevgilinin elini baskı hissetti yere yerleştirdi. Basbayağı tekme atıyordu. Demir ezik bir bakış atarak:
- Lafımı geri alıyorum.

Başının Selinin kolunun altından geçirip ağzını karnına dayadı:
- Oğlum yavaş! Anladım ordasın. Özür dilerim.

Selin gülümseyerek Demirin başını tutup itti. Vücudunu ileri alarak sırt üstü uzanıp gözlerini kapattı. Demir ona doğru yaklaştı. Genç kadın gözünü açmadan onu ayağıyla itti:
- Bacağını çek!
- Onun bacak olduğundan emin misin?

Keşke yıkılsan karşımdan!Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt