92. Bölüm: Yaşandı bitti saygısızca

117 0 0
                                    

- Yukarı. Benimle birlikte olmak istemiyor musun?

Genç adam yutkundu:
- İstiyorum...

Susamışlığını tarif edecek kelimeler bulamıyordu. Hiç tereddüt etmeden elini tutan kadının peşinden sürüklenmeye hazırdı.
Genç kadının teni ateş almış olsa da kalbi soğumuştu. Az önceki ateşli öpüşmenin etkisi geçmek üzeriydi. Bir yabancının elini tutuyor gibiydi. Kendini sorgusuz sualsiz şehvetin kollarına bırakmak Demir için bu kadar kolay mıydı? Parmağında taşıdığı yüzüğün sorumluluğunu hiç mi hissetmiyordu? Hiç sevmemiş olsa, hani olur ya, aklı hala ölmüş karısında olsa... Sırf ona çok benzediği için elde etmek istemesi bile ihanet sayılmaz mıydı?
Selin şu an kendine kızıyordu. Kendi  ateşinin neden ona sirayet etmesine izin vermişti? Hiç birşeyi umursamadan ona tabi mi olacaktı şimdi?
Yatak odasına gelmişlerdi. İkisinin de kalbi heyecandan gümbür gümbür atıyordu. Demir etrafına baktı. Bu yaşanılanlar gerçekti. Yine burdaydı, kendi yatak odasında. Karısıyla birlikte.
Öyle değildi, ama öyle düşünmeyi tercih etti. Bu herşeyi daha kolaylaştırıyordu. Kendini dizginlemekten o kadar yorulmuştu ki. Şimdi sınırın ötesine geçmenin rahatlığıyla sabırsızdı. Genç kadını yatağın üzerine doğru itip dudaklarına yapıştı. Bu tat... kendini kaptırdığı için miydi? Sanki eskisi gibiydi. Burnuna farklı bir koku gelse de, teninin dokusu aynıydı. Boynuna gömülmek istiyordu, ama kazağı izin vermiyordu. Elini beline atıp yukarı çekti, kollarını kaldırıp başından çekip aldı. Genç kadının yüzüne baktı. Gözlerinde adlandıralamayan esrarengiz bir ışık vardı. Keskin bakışları hiçbir şeyi ele vermiyordu. Dudaklarında yine o alaycı tebessüm vardı, onu her an hesaba çekecekmiş gibiydi. Genç kadının dudakları ayrılınca konuşmasına fırsat vermeden dilini ağzına hapsetti. Onu nefessiz bıraktıktan sonra boynuna yumuldu.
Elleri sütyeninin kopçalarına ulaştı. Açıp kollarından askıları çıkardı. Göğüslerini okşarken Selin onu durdurmak için kafasında türlü bahaneler uyduruyordu, ama hiçbir mazaret ona olan arzusunu söndürmeye yetmiyordu. Meme uçlarını yalayıp ağzına alıp emerken inleyerek bacaklarını erkeğine doladı. Demir kalçalarını kavrayarak jeans pantolunu aşağı indirdi. Bacaklarından çekip alırken kendi üstünü de çıkardı. Üstünde sadece baksır şortla genç kadının üzerine abandı. Kalçalarını haşince yoğurup minik çamaşırını aşağı indirdi. Genç kadın onun şortunu çekiştirirken Demir ellerini üzerinden alıp yatağa bıraktı. Selin buna anlam veremeyerek onu yatağa doğru itip üzerine çıktı:
- Yok öyle! Ben altta kalmayı sevmem.

Demir dediğine aldırmayarak onu kollarından tutup tekrar altına aldı. Bacaklarını kendine dolayıp şortunu indirdi. Genç kadın doğrulmaya çalışırken kendini ona doğru itti. Selinin elleri itiraz edercesine göğsüne vururken Demir çenesini kaldırıp gözlerinin içine baka baka içine girdi. Bakışlarını o kadar teskin ediciydi ki, neye kızdığını unuttu. Genç adam yaptığı kabalığın farkına varmış gibi elini genç kadının yanağına koyup orayı okşadı. Yüzüne düşen perçemi alıp  başını okşadı. Birbirlerinin nefesi yüzlerine vururken Selin gözlerini kapattı. Demir inen kirpiklerinin güzelliğine vurularak onu gözbebeklerinden öptü. Dudaklarına uzanıp uzun uzun onlardan içti. Başını boynuna gömerek kokusunu içine çekerken genç kadının elleri de saçlarını okşuyordu. Demirin başı aniden kalktı ve sanki bir hata yapmış gibi sallandı. Saçlarındaki elleri kopartıp avuçlarının içine alıp bastırdı. Selin ellerini kurtarıp onun karnına baskı yaparak onu içinden alarak başını göbeğinin üzerine itti. Bacaklarının arasını bakışlarıyla işaret ederek ne istediğini belli etti. Açmayı bekleyen pembe bir goncagül yapraklarını sulaması için onu bekliyordu. Dili istemsizce ağzından çıktı, ama onu zapt ederek ağzına hapsetti. Gayesi almaktı, sevmek değil. Her türlü aşık olduğu kadına ihanete girsede en azından bu kadarına gücü yeterdi. Aklı bulanmadan genç kadını altına iterek nişan aldı. İçine yerleştiği anda ileri geri hareket etmeye başladı. Her seferinde daha hızlı, daha şiddetli.  Selin bu sekilde hayal etmemişti, ama  kocası içine her vurduğunda kendini zevkten inlemekten alı koyamıyordu. Birlikte doruğa tırmandıkları vakit içindeki eşsiz patlamanın şokuyla çığlık attı. Oysa Demir korunmak istemiş, içinden çıkmayı düşünmüştü. Ama anın büyüsüne kendini kaptırıp iş işten geçmişti. Bu hatayı bir daha yapmayacağını kendine tembih ederken aslında istediğini aldığını ve durması gerektiğinin farkındaydı. Fakat teni hiç bu fikirde değildi. İçinde yanan alevler ona devam etmesini haykırıyordu. Her seferinde bu son diyerek genç kadını sokmadığı pozisyon kalmadı. Her nefeslendiğinde genç kadın dümeni ondan almak istesede liderliği elden bırakmıyordu. Genç kadın bundan mutlu olmadığını ona bakışlarıyla haykırsa da, onu kendine itaat ettirmeyi başarıyordu. Bununla gurur duymuyordu, ama değiştirmek içinde çaba sarfetmiyordu. Onun da  yaşadıkları şeyden zevk aldığı şüphe götürmezdi, ama kendi isteklerini ondan üstün tutmasına kendince hareketlerle mukabele ediyordu. Bazen onu tırmalayarak, bazen kendini geri çekerek, bazen de ısırarak kendince bir varlık gösteriyordu. Nezaketten uzak,  tensel çıkarlara dayalı bu alışverişin genç kadının sınırlarını zorladığı kesindi, ona gereğinden fazla müsamaha gösteriyordu.

Keşke yıkılsan karşımdan!Where stories live. Discover now