24.Bölüm: Olmaz olmaz deme

1.1K 42 30
                                    

Demir acile gelmişti. Selini kucağından sedyeye bırakırken genç kadının yaşlardan ıslanmış yüzünü okşadı. Doktor ne olduğunu sorduğunda kendi gözlerini silerek cevap verdi:
- Düştü... Birde... hamile.

- Kaçıncı haftasında?
- Bilmiyorum.
- Sorun değil, şimdi anlarız. Siz dışarda bekleyin.

Demir elini kolunu ne yapacağını bilmeden ordaki sandalyelerden birine oturup bekledi. Bebek! Selin bebek bekliyordu ve onun bundan haberi yoktu:
- Nasıl olur?

Bu soru zihninden geçerken hafızasını yokladı. Bazı konuşmaları hatırladı:

- Bir gün kendin baba olduğunda bunun ne kadar...
- Bu düşünce bana çok uzak, hatta evlilik bile...

- Üstünde düşünüp iyice emin olmadan böyle birşey olmaz. Sen benden iyi bilirsin baba...

- Doğum kontrol haplarını düzenli olarak kullanıyorsun değil mi? Tatsız bir sürprizle karşılaşmak istemeyiz...

- Belki de kız bu yükü adamın sırtına yüklemek istemiyordur. Çünkü adam öğrendiği zaman sağlıklı düşünemeyecek, belkide hazır olmadığı halde istemediği bir sorumluluğun altına girmeyi kendini zorunlu hissedecek...

Rock konserinde arkadaşı diye bahsettiği kız ta kendisiydi! Çocuk istemediğini, buna hazır olmadığını ne çok kafasına vurmuştu. Selinin o anki piskolojisini düşünemiyordu:
- Birşey olduğunu nasıl anlamadım?

Kimbilir söyledikleriyle genç kadının nasıl canını acıtmıştı. Üstüne üstlük onu ihanetle suçlamıştı.
Kendine bir kez daha kızdı:
- Ben ne yaptım? Nasıl bu kadar kör olabildim?

Yerinden kalkıp dolandı:
- Bebek... bebeği bu kadar çok mu istedin Selin? Onun için mi evle...?

Eliyle alnına vurdu. Evli olduğunu unutmak istiyordu:
- Vedat! Niye söylemedi?

Doktor odadan çıktı. Demir yanına koştu:
- Selin? Selin nasıl?
- Sakin olun. Selin hanım iyi.
- Ya bebek?
- O da iyi, merak etmeyin.

Demir mutlulukla doktora sarılıp bıraktı:
- Peki o ağrı?

- Düşme korkusu ve stresin yarattığı yapay bir şancı. Kendini fazla kasmaktan kanamaya neden olabilecek birşey. Selin hanımda bu söz konusu değil. Ama önemsenmesi gereken birşey. Tekrarlandığı halde risk teşkil edebilir. Önerimiz stressiz sakin bir ortam ve istirahat. Bir iki saat denetim altında kalacak ondan sonra eve götürebilirsiniz. Geçmiş olsun.

Demir çekine çekine odaya girdi. Selin onu görür görmez kafasını diğer tarafa çevirdi. Genç adam yinede onun bu sakin halini izleyip rahatladı. Panikle çırpınışları ve korku dolu yakarışları hala kulaklarındaydı. Yatağa yanaştı:
- Selin... iyi misin? Ben... Ne diyeceğimi bilemiyorum. Özür dilerim.

Elini onun eline yaklaştırdı. Genç kadın elini ve kendine geriye çekti. Demir yatağın diğer tarafına geçti:
- Yüzüme bak Selin. Ben bilmiyordum. Bana hiçbir şey söylemedin. Daha önce söylediklerim... Çok zor gibi geliyordu. Şimdiyse... Çok şaşkınım.
- Korkma! Senden birşey beklemiyorum. Sana sormadan bir karar aldım ve bunun gereği her neyse tek başına yerine getirmeye hazırım. Senden istediğim evden gitmen. İşten ayrıldım. Bir iki ay sonra orda da beni görmeyeceksin.

Keşke yıkılsan karşımdan!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin