91. Bölüm: Bir uzak bir yakın

71 1 0
                                    

Barda karşı karşıya kakara kikiri konuşanlar kızkardeşi Neva ve Aks'tan başkası değildi.

Genç kadının beyni infilak etti sanki. Şakağına saplanan acıyla elini oraya götürüp dayanamadığı manzaraya arkasını döndü. Diğer eliyle fark etmeden Demire dayanmıştı. Genç adam sapsarı kesilen kadına endişeyle baktı:
- İyi misiniz?
- Migren... migren krizi... temiz hava... Dışarı çıkmam lazım!

Demir Selinin kolunu omzunun altına aldı. İtiraz etmediğini görünce diğer elini beline attı. Birlikte dışarı çıktılar. Selin derin derin havayı içine çekti. Aks ne yapmaya çalışıyordu? İfşa olmaları pahasına da olsa kız kardeşini bir an önce o herifin nazarından uzaklaştırmalıydı. Bunu düşünürken Demirin kolunun altından çıkıp elini tuttu:
- İçeri girelim!

Genç adam garip birşeye bakar gibi elindeki ele baktı:
- Miğreniniz...

Selin Demire yaklaşıp diğer elini de tutup onun karşısına geçti:
- İyiyim.
- Panik atak geçirmediğinize emin misiniz? Çok tuhaf davranıyorsunuz.

Bunu derken ellerine bakıyordu. Genç kadın onları bıraktı:
- Affedersiniz ben...
- Hep böyle misiniz?
- Efendim?
- Bir uzak bir yakın.

Genç kadın cevap vermeyince:
- Karşınızdakini sınar gibi.
- Bilmem. Öyleyse bile, kasten yapmıyorum. İçeri girelim.
- Bence girmeyelim. Burdan hoşlanmadığınızı o kadar belli ettiniz ki. Benim hatam. Israr etmemem lazımdı.
- Nasıl belli etmişim? Siz benim migren ağrımın numara olduğunu filan mı...
- Numara değil de gitmek için bahane diyelim...
- Yanıldığınızı söylersem? Burdan gitmemek için çok iyi bir sebebim olduğunu farkettim: Rohat bey.

Demir bunu duymayı beklememişti:
- Rohat bey mi?
- İçerde. Ne tesadüf değil mi?
- Anlamadım.
- Sanırım beni takip ediyor.
- Niye?
- Babama verdiği sözden dolayı beni göz hapsinde tutmayı kendine görev edinmiş sanırım. Sinir bozucu.
- Bunu onunla neden konuşmuyorsunuz?
- Konuştum, ama ona ihtiyacım olduğu için fazla üstüne gidemiyorum.
- Yani çıkarınızı rahassızlığınızdan üstün tutuyorsunuz.
- Herşey maddiyat değil Demir bey, ona güveniyorum.

Bunu derken yalan söylediği için utanıp yüzü kızardı. Demir bunu başka birşeye yorarak, içinde beliren ani kıskançlığı dizginlemeye çalıştı:
- Güvendiğiniz birinin sizi sürekli gözlemesinden şikayetçi olupta onu yanınızda tutmanız büyük çelişki değil mi sizce?

Genç kadın cevap vermeyince Demir'e sinir bastı:
- Sizi bilmem, ama ben gözeklenmekten hiç hoşlanmam.
- Karınızla benzerliğimi bile bile beni arkadaşlarınızın uğrak yerine yemeğe getirmenizinden belli.
- Ben...
- Ben aptal değilim Demir bey! Asıl beni sınayan sizsiniz.

Birbirinin gözlerinin içine baktılar. Demir suçlu olduğu halde yaramaz bir çocuk inadıyla Seline bakışlarıyla kafa tutuyordu. Genç kadın alttan aldı:
- Üstümüzdeki bu gerginliği atsak artık, ne dersiniz?

Demir onu tartan bakışlara odaklandı, baktıkça onlara daha çok yabancılaşıyordu. Orda hala Selin'i gördüğünden emin değildi:
- Ne yaptığımı bilsem... Beni hasta kabul edin, mazur görün. Sizi eve bırakayım. Buyrun.

Arabaya doğru işaret ederken genç kadın başını salladı:
- Siz gidebilirsiniz isterseniz, ben kalıyorum. Çok eğleneceğim gibi geliyor.

Demir yanına yaklaştı:
- Tamam. Girelim o halde.

Onu önüne alıp ilerlediler. Ayaktaki görevli onları bekliyordu sanki, oturmaları için hemen yer gösterdi. Genç kadın Aks'ın olduğu kısma bakmamak için menü kartını inceliyordu. Demir onun aksine etrafa göz gezdirip aradığını buldu. Rohat bey bardaydı. Bir tarafında Neva diğer tarafında da tanımadığı bir kadın oturuyordu. Aks barmenin verdiği içkiyi kadına uzatınca Neva yerinden kalkıp Mervelerin oturduğu masaya geçti. Demir derin bir nefes aldı. Demek onunla tanışmamıştı. Buna neden seviniyordu? Rohat beyin tarzı ve fiziğiyle mekanda göz dolduruyor olmasını mı çekemiyordu? Ama şu an karşısında oturan kadının onu nereye koyduğu daha önemliydi; temelinde güven olan aralarındaki manevi bağ neydi? Bu sorunun cevabını bilmek istediğinden emin değildi:
- Beni ne ilgilendirir ki...
- Efendim? Birşey mi dedin?
- Hiç. Rohat bey... sizi görmemiş gibi davranıyor.
- Olabilir. Bütün akşam onu mu izleyeceksiniz yoksa...

Keşke yıkılsan karşımdan!Where stories live. Discover now