Bölüm 51

9 2 0
                                    

        Merhaba,

Ben geldim. Nasılsınız?

Artık biraz aksiyon ve adrenalin olsun değil mi hikayede?

Ali Ömer'i ya da Sera'sı olan var olmayan var. Romantizm romantizm nereye kadar yani?

Belki ayrılıklar ve yeni başlangıçlar bile olabilir.

Hatta farklı karakterler candır, hikayeye heyecan katar.

Ali Ömer de farklıdır belki o kadar da aşık olunası değildir dermişim.

Diyeyim mi?

Sizi Ali Ömer'in romantikliğinden edeyim mi?

E bir şeyler desenize. Ben kendi kendime yazıyorum hep.

Okuyun ama eleştiri de yapın, yorum da yapın.

Oy da verin.

Bekliyorum ama.

Bakın bakalım nasıl olmuş bölüm? Sonra da yazın yoruma olır mu?

Buyrun.

00   00   00   00   00   00   00    00   00   00   00  

     Bazen birbiri ardına satirlarca yazarsın yalnızlığı.  Sonra o satırlar sayfalar olur da sen o sayfalarca yalnızlığın hiçbir yerine sığdıramazsın kendini. Kapılar kilitlenir, belki de sürgülenir. Öyle bir sürgün başlar ki ne adını koyabilirsin ne nedenini bilirsin. Mecalin de   kalmaz yoksunluklarını yüksüntülere devretmeye. Bir garip alışkanlık olur yaşamın, gelgitler sormadan sana, duvarlar örerken  çevrene. Bir an gelir susarsın.  Sonra o suskunluk tüm kabullenişin olur  . 

    Ve bazen insan ne kadar kalabalıklar arasında olursa olsun bir şeylerin eksikliğini hisseder. Adını koymaz başlarda. Aslında koyamaz. Fakat o yalnızlık bir karabasan gibi çökmeye başladığında üzerine ve dört bir yanını sardığında o aşılmaz ve taşınmaz duvarlar fark edersin sen aslında hiç var olmamalıydın belki de bu dünyada.

    Şimdi gülüp geçebilir misin tüm bunlara? Ben bana yeterim diyebilir mi kalbin? Ve sevdiğin yanındayken bile hissettiğin o yoksunluğu atabilir mi bir yerlere. Ailedir onun adı. Anne ve babadır. Varken yok olan. Üstüne üstlük bir de canını yakan ve en kötüsü de hala yakmaya devam eden bir eksiklik. Neden sevmediler seni? Kim bilir hangi şarkının sözlerinde ya da hangi şiirin mısralarında bulamadığın huzurun zerresini ararken tıka basa göz yaşı dolu ama akmayan gözlerinle kalbin hep aynı şeyi sorar: Neden?

     Çoğu şeyin cevabı yoktur hayatta bilirsin. Bu da onlardan biri. Alış haydi. Belki söylemesi kolay ama yapması zor. Alıştım desende her seferinde farklı fakat aynı şiddetle tepetaklak olur kalbin. Varsın olsun. Varsın sevmesinler beni. Varsın yalnız bıraksınlar. Varsın canım acısın. Çocukken kanamayan dizlerim yerine kalbim kanasın. Kim bilir belki de geçmişten gelen gecikmiş bir misillemedir bu hayatın benden almakta direttiği. Ve sevgisizlik. Alıştım aslında. Alıştım. Alışamamaya. Alıştım. Ama kimseler duymasın. Bilmesinler. Acımasınlar. Bakmasınlar bana öyle gözlerle. Ah'lar vah'lar duyurmasınlar. Bir ben bileyim beni. Bir ben söyleyeyim kendime. Korkma yalnız değilsin, ben varım diye.

     İnsan sevdiğine bile söyleyemez mi bunları? Anlamaz mı? Anlar. Fakat ne çare iki kişilik üzülmeye? Ben üzülmüşüm bir ömür. Ben yanmışım ne fayda? Yüzüm gülmüş. kalbim buruk ve gözlerim içine yağışlı. Ben sana yeterim kendim. Kimseler bilmesin. Sevdiğim üzülmesin. Ben üzülmüşüm bunca yıl.

MUCİZELER HEP VARDIR DERLER ???Where stories live. Discover now