Bölüm 15

21 2 0
                                    

   Hayatım boyunca pek çok davete katilmistim. O yuzden çok yabancilik çekeceğimi sanmiyorum. Üstelik yanımda Ali Ömer  de vardı.  Tek korkum eskiden tanıdığım ve adlarını arkadaş sanan o zuppelerin bana soracaklari  sorulardi.  Ailem hakkında olanları cevaplamak kolaydı,  ancak aklıma gelen öyle birşey vardı ki ona ne cevap verebilirdim.
    Ali Ömer sessiz bir şekilde yanında yürüdüğümu farketmis olmalı ki aniden bana dönerek gulumsedi.
   " Yoksa korkuyor musun?"
   "Korkmak mi? Ben mi? Ama neden?"
   " Uzun zamandır böyle davetkere katilmadigini biliyorum. Ondan olmasın? "
   " Yani davet değil de şey. "
   " Davet değil ama insanlar seni korkutuyor değil mi? Soracaklari şeyler,  özellikle biz."
    "Ama siz nasıl yani nasıl anladınız? "
    " Seni artık tanıyorum Sera. Aslında uzun zamandır tanıyor gibiyim. Sanki hep varmissinda, bir yerden gelmissin gibi..Tamamlanmisim gibi. Tuhaf değil mi?"
    
    " Tuhaf mi?  Ben o hissi ne zamandır hissediyorum bir bilsen. Sanki diğer yarimmissin gibi. Sanki sen olmasan nefes alamam gibi.  Zaten alamiyorum da . Sensiz bir hicım aslında.  Ama bunları sana diyemem ki. Çek o güzel gözlerini gözlerimden. Bakma bana öyle.  Sanki hersey mümkün gibi hissettirme. Değil işte. Bir oyun bizimki. Gerçek olamayacak kadar güzel hem de.
 
    " Korkma ben yanındayım. Ve hep yanında olacağım. O soruları da beraber savusturacagiz."

    Şimdi yanımda ol da, hep ol. Hep böyle güzel güzel bak bana. Hep böyle gülümse.  Kalbimi erit. Elim elinde olsun hep böyle. Kalbim kalbine Aksın. Ne olur yani? Olmaz mı?

   " Oooo kimleri görüyorum. Ali Ömer. Merhaba. Döndüğünü duymuştum ama bir davette ilk kez görüyorum seni. Hoşgeldin. "
  " Merhaba Zafer amca. Evet döndüm ama biliyorsunuz işte.  İşlerden fırsat olmuyor. Nasilsin? Esin nasıl? "
   " İyiyiz.  İyiyiz. Bu yanındaki zarif ve güzel kızımız da kim? Aslinda tanıdık geliyor ama. Sizinle tanışıyor muyuz kızım? "
  
  İşte ilk sınav.  Zafer bey. Babamın eski arkadaşlarından. Aslında babama yardım etmedi değil ama diğer sahte arkadaşlarının etkisi daha ağır bastı tabi. Ali Ömer elimi biraz daha sikmasa ona en okkalisindan bir cevap verebilirdim. Ama hanımefendi cizgimden cikmayip yüzüme bir gülümseme yerledtirdim. Ali Ömer'e biraz daha sokuldum. E fırsatları degerlendirmek gerek değil mi?

   " Aslında beni tanıyorsunuz yani tanirdiniz. Ben Sera. Babam eski bir arkadasinizdi. Yani iflas etmeden önce. "
   " Dur biraz sen Kemal Kaya'nın kızı misin? Ne kadar degismissin. Babanlar nerde? Ne yapıyorlar şimdi?  Aslinda aramayı çok istedim ama işte şartlar,  işler biliyorsun kızım. "

     Kızım mi? Bana kızım mi dedi o? Madem babam arkadasiydi. Bunca yıl Nerelerdeydi? Ismis. Sartmis. Biliyormuşum.

  Ali Ömer kizdigimi anlamış olacak ki beni kendine iyice çekip gulumsedi.

    " Aslında bunlar geçmişte kaldı artık değil mi Zafer amca? Sera hayatım  dansedelim mi?"
    "Olur."
 
Ali Ömer ve dansetmek. Neden ikisini bir arada dusunemedim bilmiyorum. Oysa onun o sert ve ciddi görüntüsünün altındaki kalbi bilen ender insanlardanim.  Onun kolları arasında dönerken bize doğru bakıp alayla fisildasan  bir sürü gözün farkindaydim. Ama şu an hiçbiri umurumda değildi. Keşke zaman su an dursa ve biz hep şu anın içinde kalsak. Ali Ömer beni hep böyle sarsa.

   " Ne düşündükleri umurumda değil. Sen de umursama tamam mı? "
   " Ama onlar sizinle...."
   " Biliyorum. Zengin olduğum için birlikte olduğumuzu sanıyorlar. Ama bu önemli mi? Yani onların ne düşündüğü?  Sera sen böyle şeylere uzulecek bir insan değilsin. Hem bunun bir çözümü var."
    " Var mı?  Nasıl yani? "
    " Onlara birbirimizi ne kadar sevdigimizi gösterelim. "

    Ah sevdiğim. Seveceğim. Keşke şu söylediğin gerçek olsa. Keşke sevsen beni. Sadece bunu isterdim. Sadece beni sevmeni.  Hayalî bile güzel aslında. Olsun oyunu da güzel. Oyun bile olsa aşkla baktigin o gözler benim ya. Tuttugun o el, 
söylediklerin benim ya. Benim olduğu sürece yetinirim ben de.

   Şarkı bitip masamiza geçerken duyduğum ses yerimde kalmama neden oldu. Oldukça güzel ve alımlı bir kadın Ali Ömer'e adıyla seslenmisti ve  simdi karşımda duruyordu. Ona kusur bulamayacagim bir esmer guzeliydi. 

   " Merhaba Ali Ömer  Uzun zaman oldu."
   " Merhaba Ceyda. Evet öyle oldu."

Adının Ceyda olduğunu öğrendiğim bu kadın gözleriyle beni sanki normalde bakmaya tenezzül etmeyeceği birseymisim gibi suzdu. Gözleri gördüğü şeyden memnun olmuscasina parildarken, elini Ali Ömer'in kolunun üzerine koydu. Bu hareketiyle rakibim bile olamazsın der gibiydi. Ali Ömer'i sahiplenen tavrı hiç hoşuma gitmemisti. O da bunu seçmiş olmalıydı ki kolunun üzerindeki eli zarifce iterek benim elimi tutu ve kendine çekti
 
    " Ceyda. Sizi tanistirayim. Bu güzel bayan benim için bu hayatta en değerli insan. Nişanlım Sera. Sera canim bu hanim da ...... çok eski bir arkadas. "

    Cok eski bir arkadas. Ne kadar eski acaba? Bir zamanlar Ali Ömer için arkadastan fazlası olduğu hem Ali Ömer'in yüzündeki ifadeden hem de ona elimi uzattigimda parmagimda olan yuzugume bakisindan anlamistim. Yuzugu davete gelmeden once evde Ali Omer vermişti. Yuzugumun nerde olduğunu soranlar olabileceğini ve tamamen daha inandırıcı olacağını söylemişti.  Ve şimdi bu kadın.  Ne yapmistin sen benim sevdigime onu bu kadar üzecek?  Elimden gelse tüm uzuntulerini  ben almak isterdim. Oysa senin haberin bile yok.   

    " Artık masamiza gecelim mi  sevgilim?" diyen Ali Ömer'e  iyice sokulup gulumsedim. Karşımda kiskancliktan catlayan bir Ceyda vardı. Az önce beni rakibi bile görmeyen ama nişanlısı olduğumu öğrenince yüzü musmulaya dönen bir Ceyda.

  " Tanistigimiza çok memnun oldum Ceyda hanim. Ali Ömer'in arkadaşları benim için de önemlidir. "
   " Sera çok ince ruhludur. Elbette senin huyunu bilemediğinden sana karşı da öyle. Hayatım Ceyda öyle pek arkadaş sayılmaz. Sadece bir tanıdık desek daha dogru olur. Ama yine de dugunumuzde olmadan mutlu oluruz. Tabi o zamana kadar gitmezsen. Sahi Sinan nasıl?  "

    Sinan'ın adını duymasiyla Ceyda' nin yüzü kirmizidan mora dönüşmüştü. Sinan da kimdi acaba? 

    " Onun nerde olduğunu bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum. Ali Ömer seninle biraz özel olarak konuşabilir miyiz? Yalnız olarak yani?"

   Yalnız derken ki sert ve kindar yüz ifadesi gözümden kacmamıştı. Ne kadar yuzsuz bir kadındı bu böyle?  Onca laftan sonra hala konuşmak istiyordu. Acaba Ali Ömer kabul eder miydi?  Belki de ederdi. Hala içinde kalan bir şeyler olduğu belliydi. Kimbilir belki de.....

    " Benim ne şimdi ne de gelecekte Sera dan saklayacak birseyim yok Ceyda. Ayrıca seninle konuşacak birseyim de yok. Zamaninda o sansini kullandin sen. Aslına bakarsan fazla bile konuştuk. Sera, sevgilim. Gidelim mi?"
    " Gidelim aşkım. "

Aşkım mi dedim ben? Ben dedim. Hani yalan degil de ne bileyim amannn  o da bana sevgilim dedi. Dedi. Ben bu oyunu sevdim. Çok sevdim. Bir gün bitecek olsa bile......

****************************
Merhaba arkadaşlar,

  Yaklaşık bir haftadır yazamadım. Sizler de hiç merak etmediniz ya.

  Ben artık yorum ve oy istenekten yoruldum.   Gerçekten üzülüyorum. Ama bu umurunuzda değil. Sadece okuyup geciyirsunuz.

Yeni bölümü umarım beğenirsiniz.

******************************

MUCİZELER HEP VARDIR DERLER ???Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin