MUCİZELER HEP VARDIR DERLER ???

Bölüm 46

         Angel'ın Rıfat ile birlikte ne ara ortadan kaybolduğundan ve nereye gittiklerinden haberimin olmadığı anlardan sonra Ali Ömer'in beni sımsıkı saran kolları eşliğinde bulunduğumuz pis kokulu ve köhne yerden çıktık. Temiz hava kendime gelmemi sağlamış olsa da tek istediğim buradan bir an önce uzaklaşmaktı. Nasıl kurtulduğuma dair sorularımı sonraya bırakmıştım. Aslında nasıl kurtulduğum umurumda bile değildi. Olmak istediğim tek yerde, Ali Ömer'in yanındaydım. Güvendeydim. Ve bundan başka hiçbir şey düşünmek istemiyordum.

      Ali Ömer beni arabaya bindirirken aslında nasıl bir beladan kurtulmuş olduğumu fark ettim. Thomas buraya gelmiş olsaydı ve beni görseydi? Thomas? O nerdeydi? Bir an yaşadığım aydınlanmayla başımı kaldırıp Ali Ömer'in yüzüne baktım. Ne olduğunu anlamamiş olacak ki endişeyle beni inceledi. Ona söylemem gerekti. Bilmeliydi.

" Seram iyi misin ? Neyin var ? "

" O.... o dedi ki... Yani o ....... Thomas buraya gelip beni alacakmış. "

      Ali Ömer'in beni tutan kolları kasılıp  bedeni gerildi. Sinirlendiğini ve kızdığını anlayabiliyordum. Yine de bunu yansıtmadan bana daha sıkı sarılarak " Korkma " dedi. " Ben budayım. Kimsenin sana zarar vermesine izin vermem. Asla. "

      Normal şartlar altında olsa bu söyledikleri çok hoşuma giderdi. Gitmişti de. Fakat asıl söylemek istediğim bu değildi ve bir an ünce gitmemiz gerektiğini bilsem de denedim.

" Ali Ömer onlar biliyor. "

" Neyi biliyor ? Ben hiçbir şey anlamıyorum. "

" Senin .... senin yaşadığını biliyorlar. Angel söyledi. Ali Ömer biliyorlar. "

" Aslında tahmin ediyordum. "

" Ya onlar sana..... sana bir zarar verirlerse? Artık biliyorlar. Biliyorlar. "

" Sakın ol aşkım. Hiçbir şey yapamazlar. Eve gidince konuşuruz bunları tamam mı?"

       Beni arabaya bindirip kapımı kapattıktan sonra bir süre bekledi. Elini saçlarının içinden geçirip beline koydu. O an gözlerimiz buluştu. Beni korkutmamak için sakin kalmaya çalıştığının farkındaydım. Bana uzun sayılabilecek bir zaman battıktan sonra gülümsedi. Gözleri hâlâ gözlerimdeyken cebinden telefonunu çıkardığını gördüm. Kimi aradığı ve kiminle konuştuğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Konuşması bitince arabanın etrafından geçerek kendi tarafına geldi. Kapıyı açıp oturduktan sonra bir eli direksiyondayken diğer eliyle elimi tutup " Merak etme aşkım. " dedi. " Sen sadece düğünümüzü düşün. " Sonra da arabayı çalıştırdı.

                                                                          ♡♡ ♡♡

          Düğünümüzü düşün ne demekti? Yani benim de istediğim tek düşündüğümüzün düğünümüz olmasıydı. Ama içinde bulunduğumuz duruma bakılacak olursa şu an bu en son adım olabilirdi. Ali Ömer'e bakınca dalgın bir şekilde araba kullanmakta olduğunu gördüm. Onu biraz izlemek istedim. Yorgun, bunalmış ve bezgin görünüyordu. Onu çekip sımsıkı sarılmak, öpmek ve her şeyin iyi olacağını söylemek istedim. Fakat ben bile buna inanamıyordum. Gerçekten her şey Güzel ve iyi olacak miydi? Sonra aniden aklıma birşey geliverdi. Ben olmasaydım Ali Ömer daha kolay mı mücadele ederdi? Hani bir de benimle uğraşmak zorunda olmasa. Belki bugün burada değil de başka şeylerle ilgileniyor olurdu. Mesela şirketiyle. Mesela onu bu duruma düşürenlerin canına okumakla. Her şey daha kolay olurdu. Angel ortaya çıkmaz., Thomas hisseler yüzünden bana kafayı takmazdı. Belki de en iyisi aradan çekilmekti. Hisseleri Ali Ömer'e bu kez gerçekten devredip hayatından çıkmalıydım. O da benim peşimde koşup beni kurtarmak yerine enerjisini ve zamanını içinde bulunduğu durumdan kurtulmaya harcayabilirdi.

           Düşüncelerimden sıyrılıp ona tekrar baktığımda arabayı kenara çekmiş, bana doğru dönmüş ve gözleri gözlerime sabitlenmiş bir Ali Ömer görmeyi beklemiyordum. Tam ona neden durduğumuzu ve neler olduğunu soracakken "Bakıyorum da beni terk etme planları yapılmış. " dedi. Aslında terk etmek değildi ama bu nasıl olabilirdi? Yani düşündüğüm şeyleri nasıl anlatmıştı ki? Ona bir cevap vermem gerektiğini biliyordum. Fakat ne diyebilirdim ?

" Aslında seni ne kadar çok sevdiğimi düşünüyordum. Ve kahramanım olduğunu."

" Biliyor musun yalan söyleyemiyorsun."

" Bak ben gerçekten. ...... "

" Seraaaaa "

" Hiç mi? "

" Hiç. "

               Sevdiğim adam gözlerime böyle bakarken konuşmak zordu. Ondan hiçbir şey saklayamamak daha zor. Aslında saklamak istediğimden değil ama onun için en iyisinin bu olacağını düşündüğümdendi.

" Seraaaaa. "

" Ay tamam. Peki. Evet biraz düşündüm öyle. Ama senin için. Yani...... Hani ben olmasam hersey daha kolay olur diye. "

" Sen..... olmasan? Daha kolay ? "

" Evet. Bak düşünsene. Ben olmasam şu an burada olmak yerine şirketinle uğraşıyor olurdun. Ve Thomas hisseleri almak için bu kadar uğraşmazdı. Sen de kafan rahat kendini işine verebilirdin. Benimle hiç tanışmamış olsaydın. Ben hayatına hiç girmemiş olsaydım....... "

Ali Ömer bir süre bana dikkatlice battıktan sonra " Sen ciddisin. " dedi.

" Yani sen de öyle düşünmüşsündür. Ben olmasaydım ......... "

" Sen olmasaydın ben de olmazdım. "

" Ali Ömer bak ben....... "

" Senden önce ben yoktum ki Seram. Sadece iş düşünen, kaba saba, duygusuz herifin tekiydim ben. Dedemin ve babaannemin yanında seni ilk gördüğüm gün bu kız başıma iş açacak demiştim biliyor musun ? "

" Ve haklı çıktın. Başına bir sürü is açtım. Bela oldum. "

" Benim belam. ."

" Ali Ömer ben ....... "

" Benim belam Seram. Öyle bir bela ki o bela olmazsa ben nefes alamıyorum . Senin hayatıma girmemiş olmanı hiç düşünmedim ben. Öyle bir şey mümkün değil. Seni o kadar çok seviyorum ki ben.Ayrı olduğumuz aylar boyunca benim öldüğümü zannedip acı çekmeni izledim. Benim evime gelip de yanımda olup da sana sarılamamak nefessiz kalmak nasıl bir şeydi biliyor musun ? Daha fazla acı çekmene dayanamayıp seni yanıma aldım. Sabahları kalkınca akşam eve geldiğimde seni görmek, bana yemek yapman..... Ben patlıcan sevmem mesela biliyor musun? Ama beni gördüğünde gözlerindeki mutluluğu bozmamak için yedim. Çünkü sen yaptın. Benim için yaptın. Evet sen benim başıma iş açtın. Ve sen benim belamsın. Aşk İşi açtın ve benim tatlı belamsin. Ben senin olmadığın tek bir anı bile istemiyorum artık "

" Ali Ömer. " Gözlerimden dökülen yaşlar yüzümü tutan ellerini ıslatırken yavaşça bana doğru yaklaştı. " Nereye gidersen git. Ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş seni bulurum ben. Bunu aklından çıkar. " dedi. Kalbimde milyonlarca kuş kanat çırpıyordu. Dudaklarıma değen dudaklarıyla dünya üzerindeki belki de evrendeki her şey ve herkes silinip gitmişti. Geri çekildiğimizde o gülümsüyordu. Benimse yüzümde koca bir sırıtış vardı. Ali Ömer arabayı tekrar çalıştırıp yola çıkarken " Ayrıca . " dedi. " İçinden geçenleri hep böyle yüksek sesle düşün olur mu? Çünkü bu huyunu çok seviyorum."

00000000000000000000000000000000000000000000000

Merhabalar,

Nasıl buldunuz yeni bölümü?

Ali Ömer'in yaşadığı ortaya çıktı.

Bundan sonra neler olur sizce?

Angel da ne Angel imiş meğer.

Okursanız bir iki yorum ve oy bırakın olur mu?

Görüşmek üzere. 

0000000000000000000000000000000000000000000