Bölüm 122

16 1 0
                                    

Ali Ömer durduğu açık kapnın önünden bir süre içerideki manzarayı izledi. Beyaz ve siyah renklerin hakimiyetiyle döşenmiş oda ağır bir hastalığa tutulmuş kasvetli ve sessiz havasının ardına gizlediği klasik mobilyalarının aksine bir anlam kazanmıştı. Ardı ardına yaşadığı duygu karmaşalarında yıllardır beklediği ve içten içe  tamamen kaybetmekten korktuğu hayal şimdi gerçekti. Odadaki büyük yatakta bacaklarını göğsüne çekmiş, saçları beyaz yastığın üzerine gece olduğunu hatırlatır bir bulut misali dağılmış ve tıpkı çocuklarının yaptığı gibi üzerindeki battaniye açılmış karısı yatıyordu. Rüya olamazdı. Hayal hiç değildi. Daha az önce çocuklarını beraber uyutmuşlardı. Ona dokunmuş, sarılmış, sarmış hatta öpmüştü. Eğer aklını yitirmeye başlamadıysa tüm bunlar gerçekti. Hem diğerleri de görmüştü. Hep birlikte delirmedilerse olanlar gerçekti. Düşüncelerinden emin olmak ister gibi içeri doğru ilerledi ve yatağın yanında diz çöküp bir süre onu izledi. Geçen zamanın izleri onda da var mıydı merak ediyordu? Korku ve hüzün dolu gözleri ona bakmıyorken, kendini güvenli ve sevildiği bir ev de hissetmenin verdiği rahatlıkla uyuyan karısına baktı. Uzayan saçlarından ve iyice zayıflayan bedeninden fazlası olmalıydı. Ruhunda açılan yaralar da vardı. Duygularını her zaman iyi saklardı Serası. Üzgün ya da kızgın olduğunda her zaman için gülen yüzünün arkasına sığınırdı. Fakat Ali Ömer anlardı, ne zaman kırıldığını, ne zaman üzüldüğünü, hatta kıskandığını ya da kızdığını bilirdi. Yüzü gülüyor olsa bile düşünceli gözleri ve bir kuş misali pencere önüne tüneyen suskunluğu ele verirdi onu. Şimdi de susuyordu. Ve o çok sevdiği gözleri yine aklındakileri dile getirmeyen bir süzgeç misali pusluydu.

Uyandırmaktan korkarak parmaklarını yavaşça saçlarında gezdirdi. Çok özlemişti. Parmaklarının arasına dolanmış saç tellerine baktı. Kaç gün ve kaç gece bu anın hayalini kurmuştu,  şimdi gerçekti. Eğilip yanağına küçük bir öpücük  kondururken kokusunu içine çekti. Sera bu ufak temasla bir an uyanır gibi olup bir şeyler mırıldandı. Ali Ömer önce tam anlayamasa da sonra kendi adının söylendiğini fark edince yüzüne ve kalbine oturan fazladan mutluluğun etkisiyle ne yapacağını şaşırdı. Unutulmaktan o kadar çok korkmuştu ki. Geçen zamanın Serasının ona olan aşkını da geçireceğini sanmıştı bazı zamanlarda. Hele ki onu bulamadığı her dakika her an bu korkusunu beslemişti. Ama korkusu boşa çıkmıştı. Karısı daha onu ilk buldukları andan itibaren onun kolları arasına sığınmıştı. Ona güvenmişti. Öpüşüne karşılık vermiş, sarılmıştı, hem de defalarca, kendisine hâlâ aşıktı, tıpkı Ali Ömerin ona aşık olduğu gibi.

Bir insan başka bir insanı bu kadar çok nasıl sevebilirdi? Başına gelmemiş olsa bunun bir rivayetten öteye geçemeyeceğimi düşünürdü Ali Ömer. Aşkı, sevgiyi gözünde fazlaca büyüten insanların kandırmacası. Bir aşk şiirinde ya da aşk romanında yazan satırları oluşturabilmek adına şairin veya yazarın hayal gücü. Ama o öyle şeyleri okumazdı bile. Ona göre aşk zayıflıktı. Duygular güçsüzlüktü. Evlilik, aile, çocuklar hiçbiri ona göre değildi. Hayatına giren hiçbir kadın ona bunu istetmemişti. Seraya kadar. Dünyada gerçekten diğer yarı diye bir şey varsa Sera onun diğer yarısıydı, çünkü onunla daha ilk tanıştığı gün tamamlanmış hissetmişti. O an kendisine bile yabancı gelen bu duygu günler geçtikçe ve Sera karşı koyamadığı belki de içten içe karşı koymak istemediği bir şekilde hızlıca kalbine ve ruhuna sızarken tek düşünebildiği ondan kurtulmaktı. Çok mücadele etmişti. Onu sevmemek, ona aşık olmamak için kendisiyle çok savaş vermişti. Onu görmemeye çalıştığı her an içinde oluşan boşluk giderek büyümüştü. Ve artık daha fazla dayanamamış, o zaman ne yaptığını bilmez bir halde onun peşinden ailesinin evine kadar gitmişti. O günlerde Rıfat ve Şirinin imalarına kızıp onlara aldırmaz görünse de sonradan onu ele geçiren duygunun adının aşk olduğunu o da kabullenmişti. Hem kimi kandırıyordu ki? Rıfatı ve Şirini aksine ikna etse bile kendi kalbine ne diyecekti?

MUCİZELER HEP VARDIR DERLER ???Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang