105.Bölüm: Kuru Kafa Zamaru

3.7K 359 35
                                    

Arien Krallığının başkenti Karda şehrini Ay tüm ihtişamıyla aydınlatıyordu. Sokaklar da hala insanlar vardı ama şehrin öteki ucunda olan bir bölgede tamamen sessizlik hakimdi. Evlerin tüm ışıkları söndürülmüş ve etrafı ölüm sessizliği kaplamıştı. Gölgelerde bazen hareketlilik yaşanıyordu. Bir binanın çatısında tamamen siyahlara bürünmüş bir adam belirdi. Onun hemen arkasında bir kadın duruyordu. Kadın tek dizinin üzerine indi ve konuşmaya başladı.

"90 Kişi saldırıya hazırız emrinizi bekliyoruz."

Adam etrafa bakındı ve konuşmaya başladı.

"Çevredeki insanları hallettiniz mi?"

Kadın saygılı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Evet efendim tüm insanların zihni yıkandı ve bu gece yaşananları hatırlamayacaklar. "

Adam derin bir nefes aldı ve önündeki eve baktı.

"Evde kaç kişi var. Korumaların sayısı silahları, iletişimleri, güçlerini rapor et. Kimsenin kaçmaması gerekiyor. Başımın ağrımasını istemem."

Kadın saygılı bir şekilde konuşmaya devam etti.

"Efendim sorun da orada evde sadece bir kişi var. O da hedefimiz. Sizce tuzak mı kuruluyor."

Kadının konuşmasıyla birlikte adamın yüzünde endişe belirmişti. Karşılarında ki kişi aptal birisi değildi. Her zaman saldırıya karşı hazırlıklı olan bu kişinin şimdi tüm korumalarını göndermiş olması çok mantıksızdı. Adam derin bir nefes aldı ve yüzüne siyah maskesini taktı.

"Hayır bizim geleceğimizi biliyordu ve bu yüzden tüm adamlarını gönderdi. İletişim kesildi mi?"

Kadın kafasıyla onayladı.

"Evet efendim yardım çağrısı göndermeye çalışırsa cevapsız kalacaktır. Yaklaşık 5 dakika içinde hapis formasyonumuz hazır olacak. Bu bölgeden biz istemedikçe hiçbir varlık girip çıkamaz yada ışınlanamaz."

Adam kafasıyla onayladı ve çömelip pencereleri örtülü eve bakmaya başladı.

"Bakalım neler yapabileceksin. Kaçman için sadece 5 dakikan var sonra sen bir ölüsün! "

Evin içinde sakalları uzamış bir adam oturmuş önündeki kağıda bir şeyler yazıyordu. Adamın odasının kapısı açıldıktan sonra genç ve güzel bir kadın içeriye girdi. Adam kadını görünce gülümsedi. Kadının yüzünde endişeli bir hal vardı.

"Neyin var Sabrina. Seni ilk defa bu kadar gergin ve endişeli gördüm."

Kadın adamın önüne geldi ve oturdu.

"Efendim tüm muhafızları, çalışanları gönderdiniz. Evin tüm ışıklarını ve pencerelerini de kapattınız. Dışarıda sinek uçsa sesi duyulacak bir sessizlik var. Size bir şey olacak diye aklım çıkacak."

Adam kadının dediklerini duyunca yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.

"Destan'ı tanıyor musun Sabrina?"

Kadın bu ismi duyunca içini kötü bir his kapladı. Bu isim genelde bu evde anılmazdı.

"Evet efendim o sizin torununuz. Ama neden akşam akşam ondan bahsediyorsunuz. Siz değil miydiniz bize onun adını kimse ağzına almayacak diyen."

Adam elindeki kalemi mürekkebe batırdı ve yazısına devam ederken konuşmaya başladı.

"Evet ben dedim. Ama ben hayatım boyunca çok şey dedim ve yaptım.Uzun olan bu hayatımda bir çok şey yaşadım. Sevdiğim kadını, oğlumu ve kızımı gömdüm. Sayısız savaş arkadaşım oldu. Kimisi ile hala dostum kimisi ise ellerimin arasında geride kalanları bana emanet ederek can verdi. Hayatım boyunca pişman olduğum sadece iki şey oldu. Birincisi kızım ile çocukken fazla zaman geçirmedim ikincisi ise torunum. Ona elimi öptürmedim, sarılmadım, harçlık vermedim, oturup ona deneyimlerimi aktarmadım. Elini tutup onu bir yere götürmedim."

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now