87.Bölüm: General Ramas

3.9K 416 60
                                    


Samuel acı dolu bir çığlık attı. Ağzından turuncu bir ışık yavaşça gökyüzüne doğru yükseldi. Turuncu ışık belli bir yüksekliğe ulaşınca kalınlaştı ve bir çift kanat ortaya çıktı. Daha sonra Turuncu ışık muazzam bir tonda parladı ve  devasa pençelerden sonra  büyükçe bir ejder başı ortaya çıktı. Ejderha'nın kuyruğu da Samuel'in bedenini terk etmek üzereyken durdu. Ejderha yeryüzünü sallayan bir kükreme savurdu ve Samuel'e baktı. Hazel'in eli Samuel'in göğsünü delmişti. Kara Lord gördüğü ejderin gücü karşısında heyecanlanmıştı.

"Ne kadar güzel şeysin sen öyle! Benim olacaksın sadece benim!"

Samuel'in ağzından kan sızmaya başladı. Hazel gözleri yaşlı bir şekilde onun önündeydi.

"Ölürsen seni asla affetmem!"

Ejderha öfkeyle kükredi.

"Kadın kuyruğumu bırak! Yoksa seni yok ederim, geriye ruhun bile kal..."

Gökyüzünden bir yıldırım Ejderin başına çarptı. Ejderha ona çarpan yıldırımları hissetmemişti bile. Ama Hazel'in onun sözünü kesmesine epey sinirlenmişti. Ağzında muazzam bir ruh gücü topladı ve ateşledi. Hazel ejderin gücüne karşı koyamayacağını biliyordu gözlerini kapattı ve ölümü bekledi. Ejderhanın ruh gücü yere çarptığında tüm şehir sarsıldı. Ejderha gökyüzüne fırladı ve kanatlarını sonuna kadar açtıktan sonra Meka'ya baktı.

"Seni pislik insan ben sana güç verdim sen ise beni feda etmeye kalktın! Ben bir ejderhayım! Ben Kralım! Ben asilim! Ama senin gibi bir böcek beni feda etmeye kalktı! Buradaki hiçbir ruh sağ çıkamayacak! Çünkü ben senin aptal emrini yerine getirmeyeceğim! Ben burayı terk edince hepsi Lanetlenecek ve ölecekler. Sen bir aptalsın!"

"İtaat et! Bana İtaat et!"

Ejderha'nın bakışları yerdeki adama kaydı.

"Bir şey mi dedin? Böcek!"

Kara Lord ellerini birleştirdi ve tüm ruhlar acıyla yere yığıldılar. Kara Lord onları kontrol etmek için kullandığı zincirleri üstlerinden almıştı. Eğer bu ejderhayı kontrol etmek istiyorsa tüm mühürlerine ihtiyacı olacaktı.

"Artık bunlara ihtiyacım yok sadece bir ruha sahip olursam onların toplamından daha güçlü olacağım! Hey Ejderha bu kurbanlarımı kabul et eğer benimle gücünü paylaşırsan sana ödü..."

"Kapa çeneni böcek! Ben o hataya bir daha düşmem! Artık özgürüm ve o pisliğin beni feda etmeye kalkmasının cezasını herkesten soracağım! Bu krallığı paramparça edeceğim! Kanlarınızdan nehirler oluşacak!"

Ejderha kanatlarını sert bir şekilde çırptı. Özgür kalan ruhlar onun sözlerinden sonra etrafa kaçışmaya başladılar. Ejderha gökyüzüne doğru yükseldi ancak fazla yükselemeden büyük bir patlama duyuldu ve ejderha acıyla inledi.

"Bu da ne böyle?"

Ejderha tekrar yükseldi ve büyük bir bariyere çarptı. Canı yeniden yanmıştı. Öfkeyle şehirden bir çıkış yolu aramaya çalıştı ancak her defasında bir bariyere çarpmıştı. En sonunda yere indi ve önünde Kara Lord duruyordu.

"Böcek bana neler olduğunu anlat ki seni yok etmeyeyim!"

Kara Lordun yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Bu ejderhayı elde etmeyi başarırsa elde edeceği gücün heyecanıyla yanıp tutuşuyordu. Aklına bu Ejderha'nın saf öfkesini kullanmak geldi. Onu kışkırtıp kendi amacını gerçekleştirecekti.

"O Samuel denen herif seni feda etti. Aslında yok olman gerekiyordu ama benim kurduğum formasyon yüzünden sen yok edilemezsin. Ancak kurban edilen ruhun ona verilen emri yerine getirmesi gerekir! Yani sen şehri mühürleyeceksin ve buradan dışarı çıkamayacaksın!"

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Kde žijí příběhy. Začni objevovat