32.Bölüm

4.6K 469 33
                                    

Mai gülümsedi ve yemek masasını toplamaya başladı. Destan büyük babasının bıraktığı kitapların kapaklarına bir göz gezdirdi. İlk öğrenmesi gereken Zihin Kütüphanesi isimli teknikti. Destan kitabın içeriğini okumak üzereyken kapı sert bir şekilde çalmaya başladı.  Samuel'in  bakışları değişti. Mai gidip kapıyı açtı, kapıdan sert bir ses duyuldu.

"Samuel içeride mi?"

Mai gelenleri içeriye buyur etti. Şişman bir adam yanında iki tane gençle beraber eve girdiler. Samuel gelenleri görünce rahat oturmaları için salona geçti. Samuel adamın neden geldiğini biliyordu ancak sormayı tercih etti.

"Buraya geliş amacınız nedir lider Marko?"

Adam koltuğun birine oturdu. Koltuğa oturmasıyla koltuktan gıcırtılar gelmeye başladı. Destan da babasının yanına oturdu, anlaşılan babası iş konuşacaktı . Destan, babasının işleri nasıl yürüttüğünü görmek istiyordu. Adam yanında getirdiği kişilere oturmalarını söyledi. Mai saygılı bir şekilde konuştu.

"Efendim meyve tabağı hazırladım yemek ister misiniz?"

Adam, Mai'ye aldırmadı bile sadece Samuel'e sinirli bir şekilde bakıyordu. Samuel Mai'den meyveleri getirmesini rica etti. Samuel'in keyfi oldukça yerindeydi ve bu Metal Kapan ailesinin lideri olan Markoyu sinirlendiriyordu.

"Metal Kapan ailesinin lideri benim evimi şereflendiriyor. Ancak sesinizdeki öfkenin kaynağını merak ettim."

"Bunun nedenini sende biliyorsun Samuel, benim işime karışma sen gidip küçük atölyende ki işini yap."

Samuel önüne gelen meyve tabağından bir elmayla ufak bir bıçak alıp elmayı doğramaya başladı. 

"Ben zaten işimi yapıyorum lider Marko. Benim işim kıyafet dikmek başka bir işim yok."

Adam sinirlenmeye başlamıştı. Samuel adeta onunla alay ediyordu.

"Samuel! Benimle alay etme yoksa seni çocuklarının gözü önünde acı dolu bir ölüm bekler!"

Adamın yanında getirdiği iki kişi ellerini kütletmeye başladılar. Samuel adamların ellerini kütletmelerine aldırış etmedi ve kestiği elma parçasını Destan'a uzattı. Destan babasının verdiği parçayı alıp afiyetle yedi. Samuel biraz resmileşmeye başladı.

"Marko bugün ölmek gibi bir niyetim yok. Eğer tehditlerin bittiyse artık evimden gitmenizi rica edeceğim. Yoksa sizi zorla evden kovduğum için Tera da adım misafir sevmeyen Samuel olarak yayılır."

Samuel kendisi için kestiği elma parçasını ağzına attı. Onun bu tavrı gelen genç adamları oldukça sinirlendirmişti.

"Samuel sen bizim liderimizi ne cüretle evden kovacağını söylersin."

"Liderimizi evden kovacağını söylediğin için elimizden çekeceğin var."

Adamlar, Samuel'e saldırmak üzereyken Marko onları durdu. Marko, Samuel'i kaybetmek istemiyordu. Samuel onun işlerini zamanında kolaylaştırmıştı.

"Durun! Samuel biz 8 senedir seninle iş yapıyoruz. Sen bize hayvan derileri getirmeleri için Avcı birlikleriyle anlaştın senin borcunu sana zaten fazlasıyla ödüyoruz şimdi sen kalkmış Tera gibi aptal bir yere Tekstil Fabrikası kurduruyorsun. Bu bizim işimizin yüzde 40'ını kaybetmemize sebep olacak. Eğer fabrikanın inşasını durdurmazsan seni Tera köyünde barındırmayız."

Samuel'in yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. O zaten Marko'nun buraya geliş sebebini biliyordu. Destan babasının yanındayken kendini çok güvende hissediyordu.

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin