159.Bölüm: Artık Gücün Bana Ait!

2.5K 303 78
                                    

Kara Lord'un emri ile Kara Lonca üyelerinin yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu. Bu masum insanları öldürmek onlar için çok basit bir görevdi. Karda halkından bir kaç kişi direnmeye başlamıştı. Destan katliam yaşanacağını düşünüp hemen konuştu.

"Sagum bir şey yap! Burada çok fazla insan var... Burada yapılacak olan katliam halkın bize olan güvenini sarsar! Güven bir kere yıkılırsa bir daha asla eskisi gibi olamaz. "

Destan'ın korkusu tamamen doğruydu. Buradaki insnaların ölümü tüm krallıkta ses getirirdi. Çünkü buradaki olaylar tüm krallıkta eş zamanlı izleniyordu. Destan, Sagum'un hala hareket etmediğini görünce şaşırmıştı.

" Neden bir şey yapmıyorsun? "

Frost derin bir nefes aldı ve Destan'a alaylı bir şekilde bakıp gülümsedi.

"O zaten bir şey yapıyor. Kara Lonca dan gelen şu aptallar hala birilerini öldürmedi. Çünkü hepsinin kanı akmayı durdurdu. Sagum şu anda tam potansiyeli ile onları durduruyor. İlginç Sagum'u doğru düzgün ilk defa kan tekniğini kullanırken görüyorum. "

Destan, Kara Lonca üyelerine baktığında hepsinin damarlarının çok net bir şekilde belli olduğunu gördü. Sagum sinsice gülümsedi ve gözleri siyah tonda parlarken Kara Lonca ya karşı direnen insanların önünde kızıl zırhlar belirdi. İnsanlar hiç tereddüt bile etmeden zırhların yanında beliren silahlara atıldılar. Kara Lord gördüğü manzara karşısında şok olmuştu. Kara Lonca üyelerinin burunlarından, kulaklarından, gözlerinden ve ağızlarından kan gelmeye başladı. Sagum derin bir nefes aldı ve bir anda onlarca Kara Lonca üyesinin kanı Destan'a doğru fışırdı. Kızıl zırhlarla ve silahlarla kuşanan insanlar hemen ailelerine ve dostlarına yardım etmek için hamle yaptı. Sagum o kadar odaklanmıştıki ne Destan'ı duyuyor ne de diğer insanların ne yaptığına bakıyordu. Kızıl zırhlardan giyen bir adam Destan'a bakıp sinsice gülümsedi.

"Kralı öldürüp kral olma fırsatı..."

Adam, Destan'a doğru atılınca bir çok insan şok olmuştu. Destan onu Kara Lonca nın elinden kurtarmıştı ve ona silah vermişti. Ancak o adam, ona yardım eden kişiyi öldürmek için hamle yapmıştı.

"Ne yapıyorsun lan sen! O senin hayatını kurtardı."

Kızıl kıyafetli bir kadın öfkeyle adama atıldı. Kadının duruşundan daha önce hiç savaş eğitimi almadığı belliydi. Adam önüne çıkan kadına bir fahişe gibi baktı ve silahını kaldırdı. Kadın anlık bir heyecanla Destan'ın önüne geçmişti ve buna da anında pişman olmuştu. Çünkü o basit bir insandı. Ufak bir dükkan işletiyordu ve başkentin zorlu ekonomik koşullarında hayatta kalmaya çalışıyordu. Kadın korkuyla gözlerini kapattı. Bir kaç saniye sonra kadın gözünü açtığında adamın yerde hareketsiz bir şekilde yattığını gördü. Kadın adamın göğsünde yumruk genişliğinde bir boşluk olduğunu gördü. Zırh adamın bedenini terk etmiş hareketsiz bir şekilde adamın yanında duruyordu. Kadın kafasını çevirip etrafına baktığında bir kaç kişinin de aynı şekilde öldüğünü gördü. Kadın arkasından gelen sesle irkilmişti.

"Bunlar bizim verdiğimiz adıyla Terarien Zırhları! Kalbinde ihanet olanlar bu zırhları giyemez!"

Kadın elini göğsüne götürdü ve sert bir şekilde yutkundu. Eğer o da ihanet edenlerden birisi olsaydı bu zırhı giydiği için ölecekti. Kadın kafasını çevirip Destan'a baktığında ise şok olmuştu. Destanın üzerinde onlarca Kızıl renkte dövme vardı ve çocuğun boyu 15 santim uzamıştı. Destan'ın çevresinde 14 tane Dikenli Kan küresi belli bir yörüngede dönüyordu. Sagum kadına baktı ve samimi bir şekilde gülümsedi.

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Kde žijí příběhy. Začni objevovat